Orta Doğu
Ortadoğu neresi?
Orta Doğu, Batı Asya ve Mısır merkezli bir kıtalar arası bölgedir. Bu coğrafyaya uygun görülen sıfat Orta Doğu ve bundan türetilen isim Orta doğulu'dur. Bu terim, 20. yüzyılın başlarında kullanılan Yakın Doğu (Uzak Doğu'ya karşıt olarak) teriminin yerini alarak yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır.

Bölgenin nüfus olarak en büyük etnik gruplarını Araplar, Türkler, Persler, Azeriler ve Kürtler oluşturmaktadır. Ermeniler, Asuriler, Çerkezler, Kıptiler, Rumlar, Yahudiler, Somalililer, Şabaklar, Sabiiler ve diğer etnik ve etnik din grupları önemli azınlıkları oluşturmaktadır.

Orta Doğu tarihi, antik dönemlere kadar dayanmaktadır. Bölgenin önemi (jeopolitik) bin yıldan beri bilinmektedir. Pek çok büyük dinin (Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam dahil) kökenine ev sahipliği yapmıştır. Bunların yanı sıra Bahai inancı, Sabiilik, Üniteryan, Dürzi ve diğer birçok inanç sistemi de bu bölgede doğmuştur.
Orta Doğu, genellikle Mısır'daki Nil Deltası, Mezopotamya'nın Dicle ve Fırat havzaları ve Bereketli Hilal olarak bilinen sınırlı alanlarda tarımın desteklenmesi için sulama sağlayan birçok ana nehir ile sıcak ve kurak bir iklime sahiptir.
Basra Körfezi sınırındaki ülkelerin çoğu büyük ham petrol rezervlerine sahiptir. Arap Yarımadası Krallıkları petrol ihracatından özellikle faydalanmaktadırlar.

Ortadoğu isminin kökeni
"Orta Doğu" terimi, 1850'lerde İngiliz Hindistan Ofisi'nden gelmiş olabilir. Bununla birlikte, Amerikan deniz kuvvetleri stratejisti Alfred Thayer Mahan'ın 1902'de Arabistan ve Hindistan arasındaki bölgeyi belirlemek için bu terimi kullanması onu daha yaygın bilinir kıldı. Bu dönemde, İngiliz ve Rus İmparatorlukları, "Büyük Oyun" olarak bilinen bir rekabet içinde Orta Asya'da nüfuz için yarışıyorlardı. Mahan, bölgenin sadece stratejik öneminin değil, Basra Körfezi'nin de merkezi olduğunun farkındaydı. Basra Körfezi'ni çevreleyen bölgeyi "Orta Doğu" olarak niteledi ve Mısır'daki Süveyş Kanalının ardından Rusların İngiliz Hindistanı'na doğru ilerlemesini engellemek için İngiltere'nin kontrol etmesi gereken en önemli geçit olduğunu söyledi. Mahan, terimi, Eylül 1902'de İngiliz Dergisi National Review'da yayımlanan "Basra Körfezi ve Uluslararası İlişkiler" adlı makalesinde ilk kez kullandı.
''Eğer rastlamadığım bir terimi benimseyecek olsaydım, bu Orta Doğu olurdu, İngiltere bir gün orada kendi Maltasına ve Cebelitarık'ına ihtiyacı olacak; bunun illaki Basra Körfezi'nde olacağı sonucu çıkarılmamalı. Deniz kuvvetleri hareket kabiliyetine sahiptir, bundan dolayı denizlerde geçici izinlerin ayrıcalığını taşır; ancak arıza, temin, felaket durumunda ve güvenlik için her operasyon noktasında kurulan üslere ihtiyacı vardır. İngiliz Deniz Kuvvetleri, bu tür durumların ortaya çıkması halinde, Aden, Hindistan ve Basra Körfezi üzerinde yoğunlaşmak için bu tür tesislere sahip olmalıdır.''

Mahan'ın bu yazısı The Times'da yeniden basıldı ve Ekim'de Sir Ignatius Valentine Chirol tarafından yazılan "Orta Doğu Sorunu" başlıklı 20 makale dizisi bunu takip etti. Bu seride Sir Ignatius, Orta doğu tanımını, "Asya'nın Hindistan sınırlarına kadar uzanan bölgelerine veya yaklaşımları Hindistan'a kadar yönlendirmeye" genişletti. Seriler 1903'te sona erdikten sonra The Times, terimin sonraki kullanımlarında tırnak işaretlerini kaldırdı.
II. Dünya Savaşına kadar, Türkiye merkezli bölgelere ve Akdeniz'in doğu kıyılarına "Yakın Doğu" olarak bakılmaya alışılmıştı; buna karşın Çin merkezli bölgeye "Uzak Doğu" denilmekteydi. O zamanlar Orta Doğu, Mezopotamya'dan Burmaya, yani Yakın Doğu ve Uzak Doğu arasındaki bölgeye deniliyordu. 1930'ların sonlarında İngilizler, Kahire'de bulunan Orta doğu Komutanlığı'nı bölgedeki askeri güçleri için kurdu. O zamandan sonra, "Orta Doğu" terimi, Avrupa ve Birleşik Devletler'de daha geniş kullanım gördü ve Orta doğu Enstitüsü Washington, DC'de 1946 yılında kuruldu ve diğer kullanımlar arasına girdi.
Ortadoğu isminin kullanımı ve eleştiriler
''Orta'' tanımlaması da değişen tanımlar üzerinde biraz karışıklık yarattı. Birinci Dünya Savaşı'ndan önce, "Yakın Doğu", Balkanlar ve Osmanlı İmparatorluğu'na göndermede kullanılırken, "Orta Doğu" İran, Kafkaslar, Afganistan, Orta Asya ve Türkistan'dı. Buna karşılık, "Uzak doğu" Doğu Asya ülkeleri (örneğin Çin, Japonya, Kore vb.) için kullanılırdı.

1918'de Osmanlı İmparatorluğunun ortadan kalkmasıyla birlikte "Yakın Doğu" tanımı İngilizce'deki yaygın kullanımdan geniş bir şekilde düşerken, "Orta Doğu" tanımı İslam dünyasının yeni ortaya çıkmakta olan ülkeleri için kullanılmaya başlandı. Bununla birlikte, "Yakın Doğu" tanımının kullanımı, çeşitli akademik otoriteler tarafından, arkeoloji ve antik tarih dahil olmak üzere, korunmuştur. Bu bölgeyi tarifle özdeşleşen Orta Doğu tanımı bu otoriteler tarafından kullanılmamaktadır.
Birleşik Devletler hükümeti tarafından "Orta Doğu" teriminin ilk resmi kullanımı, Süveyş kanalı krizine dair olan 1957 Eisenhower İlkesinde idi. Dışişleri Bakanı John Foster Dulles Ortadoğu'yu "batıda Libya, doğuda Pakistan, Kuzeyde Suriye ve Irak, güneyinde Arap yarımadası ve ayrıca Sudan ve Etiyopya arasında yer alan bölge" olarak tanımladı. 1958'de Dış İşleri Bakanlığı, "Yakın Doğu" ve "Orta Doğu" terimlerinin değiştirilebilir olduğunu ve bölgenin yalnızca Mısır, Suriye, İsrail, Lübnan, Ürdün, Irak, Suudi Arabistan, Kuveyt, Bahreyn ve Katar'ı kapsadığını belirtti.
Associated Press Stylebook yayınları, Yakın Doğu tanımının daha önce en doğuda kalan batı ülkeleri olduğunu, Orta Doğu kavramının ise tamamen doğu ülkelerine atıfta bulunduğunu, fakat şu an eş anlamlı tanımlar olduğunu ifade ediyor. Öğrettiği şey ise:
Yakın Doğu tanımı bir kaynak tarafından bir makalede kullanılmadığı sürece Orta Doğu tanımının kullanılmasıdır. Yarı Doğu da kabul edilebilir, ancak Orta Doğu tercih edilir.
Orta doğu teriminin, "Eurocentric" Avrupa merkezli olması da ("Batılı İngiliz bir algıya dayanması") Hanafi tarafından eleştirildi (1998).
Ortadoğu kelimesinin çevirileri
Diğer Avrupa dillerinde Yakın Doğu ve Orta Doğu'ya benzer terimler söz konusudur. Bu, göreli bir tanım olduğundan, anlamlar ülkeye bağlıdır ve genel olarak İngilizce terimlerinden farklıdır. Almanca Naher Osten (Yakın Doğu) terimi, günümüzde hala yaygın kullanımdadır (Bugünlerde Mittlerer Osten terimi, farklı bir anlam taşımasına rağmen, İngilizce kaynaklardan tercüme edilerek basın metinlerinde gittikçe daha yaygın kullanılmaya başlanmıştır). Rusça Ближний Восток veya Blizhniy Vostok, Bulgarca Близкия Изток, Lehçe Bliski Wschód veya Hırvat Bliski istok (dört Slav dilinin tamamında Yakın Doğu tanımını ifade eder), bölgenin tek uygun terimi olarak kalmaya devam etmektedir. Bununla birlikte, bazı dillerde Fransızca Moyen Orient, İsveççe Mellanöstern, İspanyolca Oriente Medio veya Medio Oriente ve İtalyanca Medio Oriente gibi "Orta Doğu" ile eşdeğer kullanımlar da vardır.
Belki de Batı basınının etkisiyle Orta Doğu'nun Arapça karşılığı (Arapça: الشرق الأوسط ash-Sharq al-Awsaṭ), ana akım Arap basınında "Orta Doğu" terimi ile aynı, Kuzey Amerika ve Batı Avrupa kullanımındaki, anlamı tanımlayarak standart bir kullanım haline gelmiştir. Aynı zamanda Doğu'yu tanımlamak için kullanılan ve Arapça kökenden gelen Mashriq ise, Arapça konuşulan dünyanın doğusunda kalan Levant (Doğu Akdeniz Ülkeleri:Türkiye ,Yunanistan...gibi) etrafında çeşitli şekillerde tanımlanmış bir bölgeyi tarif eder. Bu tanım batıda ortaya çıkmasına karşın, Arapça hariç olmak üzere, Orta Doğu'daki diğer dillerde de tercümesi kullanılmıştır. Orta Doğu tanımı için Farsça eşdeğerliği خاورمیانه (Khāvar-e miyāneh), İbranice ממזרח התיכון (hamizrach hatikhon) ve Türkçe Orta Doğu'dur.
Ortadoğu ülkeleri
Ortadoğu ülkeleri ve başkentleri
Notlar: Kudüs, İsrail'in ilan ettiği başkentidir ve Meclis, İsrail Yüksek Mahkemesi ve İsrail'in diğer hükümet kuruluşlarının bulunduğu yerdir. Filistin hükümetinin bulunduğu yer Ramallah'tır, oysa Filistin'in ilan ettiği başkent Doğu Kudüs'tür ve tartışmalıdır.
Ülke | Yüzölçümü (km²) | Nüfusu (2012) | Yoğunluğu (km² başına) | Başkenti | GSYİH (Nominal) (2012) | GSYİH (Kişi başı) (2012) | Para birimi | Yönetimi | Resmi dili | Arması |
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
![]() | 665 | 1.234.596 | 1.646,1 | Manama | 30,355 milyar $ | 26.368 $ | Bahreyn Dinarı | Mutlak monarşi | Arapça | ![]() |
![]() | 9.250 | 1.088.503 | 117 | Lefkoşa | 22,995 milyar $ | 26.377 $ | Euro | Başkanlık sistemi | Yunanca , Türkçe | ![]() |
![]() | 1.010.407 | 72.798.000 | 90 | Kahire | 262,26 milyar $ | 3179 $ | Mısır poundu | Başkanlık sistemi | Mısır Arapçası | ![]() |
![]() | 1.648.195 | 78.868.711 | 45 | Tahran | 548,59 milyar $ | 7207 $ | İran riyali | İslam cumhuriyeti | Farsça | ![]() |
![]() | 438.317 | 33.635.000 | 73,5 | Bağdat | 216,04 milyar $ | 6410 $ | Irak Dinarı | Parlementer Cumhuriyet | Arapça , Kürtçe | ![]() |
![]() | 20.770 | 7.653.600 | 365,3 | Kudüs | 257,62 milyar $ | 33.451 $ | İsrail şekeli | Parlementer Cumhuriyet | İbranice , Arapça | ![]() |
![]() | 92.300 | 6.318.677 | 68,4 | Amman | 30,98 milyar $ | 4843 $ | Ürdün dinarı | Anayasal monarşi | Arapça | ![]() |
![]() | 17.820 | 3.566.437 | 167,5 | Kuveyt Şehri | 184,54 milyar $ | 48.761 $ | Kuveyt dinarı | Anayasal monarşi | Arapça | ![]() |
![]() | 10.452 | 4.228.000 | 404 | Beyrut | 42,519 milyar $ | 10.425 $ | Lübnan poundu | Parlementer Cumhuriyet | Arapça | ![]() |
![]() | 212.460 | 2.694.094 | 9,2 | Maskat | 78,290 milyar $ | 25.356 $ | Umman riyali | Mutlak monarşi | Arapça | ![]() |
![]() | 6.220 | 4.260.636 | 667 | Ramallah | 6,6 milyar $ | 1,600 $ | İsrail şekeli , Ürdün dinarı | Yarı başkanlık sistemi | Arapça | ![]() |
![]() | 11.437 | 1.696.563 | 123,2 | Doha | 192,40 milyar $ | 104.756 $ | Katar riyali | Mutlak monarşi | Arapça | ![]() |
![]() | 2.149.690 | 27.136.977 | 12 | Riyad | 733,95 milyar $ | 25.139 $ | Suudi Arabistan riyali | Mutlak monarşi | Arapça | ![]() |
![]() | 185.180 | 23.695.000 | 118,3 | Şam | X | X | Suriye poundu | Başkanlık sistemi | Arapça | ![]() |
![]() | 783.562 | 73.722.988 | 94,1 | Ankara | 788,04 milyar $ | 10.523 $ | Türk lirası | Parlementer Cumhuriyet | Türkçe | ![]() |
![]() | 82.880 | 8.264.070 | 97 | Abu Dabi | 383,79 milyar $ | 43.774 $ | BAE dirhemi | Federal Mutlak monarşi | Arapça | ![]() |
![]() | 527.970 | 23.580.000 | 44,7 | San'a | 35,05 milyar $ | 1354 $ | Yemen riyali | Başkanlık sistemi | Arapça | ![]() |
Orta Doğu'nun diğer tanımları
Çeşitli kavramlar, Orta Doğu'ya, özellikle de Yakın Doğu'ya, Bereketli Hilal'e ve Levant'a paraleldir. Yakın Doğu, Levant ve Verimli Hilal, modern tanımlı Orta Doğu'nun geniş kesimlerine ilişkin coğrafi kavramlardır. Yakın Doğu tanımı, coğrafi anlamda Orta Doğu'ya en yakın olanıdır.
Güney Kafkasya ülkeleri (Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan) zaman zaman Ortadoğu tanımlarına dahil edilmiştir.
Büyük Orta Doğu, 21. yüzyılın ilk on yılında ikinci Bush yönetimi tarafından, Müslüman dünyayla ilgili, özellikle İran, Türkiye, Afganistan ve Pakistan'da olmak üzere çeşitli ülkeleri işaret eden politik uydurma bir terimdir. Bazen çeşitli Orta Asya ülkeleri de dahil edilmiştir.
Orta Doğu tarihi


Orta Doğu, Avrasya ve Afrika ile Akdeniz ve Hint Okyanusu'nun kesiştiği bölgeler arasında uzanmaktadır. Hristiyanlık, İslam, Yahudilik, Maniheism, Yezidi, Dürzi, Yarsan ve Sabiilik ve İranda, Mithraism, Zerdüştçülük, Maniheanizm ve Bahâ'í İnancı gibi dinlerin doğum yeri ve manevi merkezidir. Tarih boyunca Orta Doğu, dünya meselelerinin önemli bir merkezi olmuştur. Stratejik, ekonomik, politik, kültürel ve dini açıdan hassas bir bölgedir.
Dünyanın ilk uygarlıkları olan Mezopotamya (Sümer, Akkad, Asur ve Babil) ile antik Mısır, Eski Yakın Doğu'nun Verimli Hilal ve Nil Vadisi bölgelerinden ortaya çıkmışlardır. Bunları Küçük Asya'nın Hitit, Yunan ve Urartu medeniyetleri, İran öncesi Pers döneminde Elam, Levant uygarlıkları (Ebla, Ugarit, Kenan, Arami, Fenike ve İsrail), Pers ve Medyen medeniyetleri, Kuzey Afrika'da (Kartaca / Fenike) ve Arap Yarımadası'nda (Magan, Sebe, Ubar) medeniyetleri takip etmişlerdir. Yakın Doğu ilk olarak Neo Asur İmparatorluğu altında birleşmiş, ardından Akaemenid İmparatorluğu daha sonra Makedonya İmparatorluğu tarafından takip edilmiş ve bundan bir dereceye kadar İran imparatorlukları (Partlar ve Sasani İmparatorlukları), Roma İmparatorluğu ve Bizans İmparatorluğu tarafından devam etmiştir. Bununla birlikte ilerleyen zamanlar Orta Doğu'yu ayrı bir bölge olarak birleştiren MS 7.yy daki Arap fetihleri ve egemen İslam'ı oluşturan, Orta Çağ'ın Arap Hilafetleri veya İslami Altın Çağ olacaktır. Etnik kimlik bugün de devam etmektedir. Moğollar, Ermenistan Krallığı, Selçuklular, Safeviler, Osmanlı İmparatorluğu ve İngiliz İmparatorluğu da bölgeye egemen olmuşlardır.
Modern Orta Doğu, I. Dünya Savaşı'ndan sonra, Merkezi Güçlerle müttefik olan Osmanlı İmparatorluğu'nun İngiliz İmparatorluğu ve müttefikleri tarafından yenilmesi ve başta İngiliz ve Fransız Mandaları olmak üzere birçok ayrı ülkeye paylaştırılmasıyla başladı. Bu dönüşüme ilişkin diğer belirleyici olaylar, 1948'de İsrail'in kurulması ve 1960'ların sonuna doğru başta İngiltere ve Fransa olmak üzere Avrupalı güçlerin nihai olarak bölgeden ayrılmasıydı. Bu güçlerin yerini bölgenin bazı noktalarında, 1970'lerden bu yana nüfuzu yükselen Amerika Birleşik Devletleri aldı.


20. yüzyılda, bölgenin belirgin ham petrol stokları yeni stratejik ve ekonomik önem kazandı. Petrolün kitlesel üretimi, 1945'te Suudi Arabistan, İran, Kuveyt, Irak ve Birleşik Arap Emirlikleri'nde büyük miktarda petrol bulunmasıyla başladı. Tahmini petrol rezervleri, özellikle Suudi Arabistan ve İran'da dünyanın en yükseklerindendir. Uluslararası petrol karteli OPEC Orta Doğu ülkeleri hakimiyeti altındadır.
Soğuk Savaş döneminde, Orta Doğu, iki süper güç ve müttefikleri arasında bir ideolojik mücadele sahnesi idi: Bir tarafta NATO ve Birleşik Devletler, diğer tarafta Sovyetler Birliği ve Varşova Paktı, bölgesel müttefiklerini etkilemek için yarışıyorlardı. Tabii ki, siyasi nedenler yanında iki sistem arasında "ideolojik çatışma" da vardı. Bundan başka, Louise Fawcett'in belirttiği gibi, birçok önemli çekişme alanı ya da belki daha doğrusu endişeden kaynaklanmaktaydı. Birincisi, Süper güçlerin bölgede stratejik avantaj kazanma arzuları, ikincisi, bölgenin dünyadaki petrolün üçte ikisini ihtiva etmesi diğer bir deyişle Petrolün Batı dünyasının ekonomisi için gittikçe hayati önem kazanması. Bu bağlamsal çerçevede, Birleşik Devletler, Arap dünyasını Sovyet nüfuzundan uzak tutmak için peşlerinden koştu. 20. ve 21. yüzyıl boyunca bölge, özellikle Sünnilerle Şiiler arasında, hem nispi barış ve hoşgörü hem de çatışma dönemleri yaşadı.
Orta Doğu nüfus yapısı
Orta Doğu'daki etnik gruplar
Orta Doğu bugün çok sayıdaki köklü etnik gruplara ev sahipliği yapmaktadır; Araplar, Ermeniler, Asuriler, Azeriler, Beluçlar, Bengaller, Çerkezler, Kırım Tatarları, Dürziler, Filipinler, Gagavuzlar, Gürcüler, Rumlar, Hindular, Yahudiler, Kürtler, Lurlar, Maltalılar, Sabiiler, Maronitler, Mihallamiler (Mardin/Türkiye'de yaşayan bir Arap kabilesi), Osetler, Pakistanlılar, Peştunlar, Persler (Farslar), Samiriler, Şabaklar, Sihler, Sindiler, Somalililer, Sri Lankalılar, Tatlar (Azarbeycan ve Dağıstan arasında yaşayan bir topluluk), Türkler, Türkmenler, Yezidiler ve Zazalar gibi.
Orta Doğu'dan göç

Uluslararası Göç Örgütü'ne göre, dünyadaki Arap ülkelerinden 13 milyon birinci kuşak göçmen vardır. Bunların 5,8'i diğer Arap ülkelerinde yaşıyor. Arap ülkelerinden gelen gurbetçiler, bölgedeki finansal ve beşeri sermayenin dolaşımına katkıda bulunur ve böylelikle bölgesel kalkınmayı önemli ölçüde teşvik eder. 2009 yılında Arap ülkeleri toplam 35.1 milyar ABD doları para akışı sağlanmış ve diğer Arap ülkelerinden Ürdün, Mısır ve Lübnan'a gönderilmiştir. Bu havaleler diğer Arap ülkeleri arasındaki ticaret gelirlerinden yüzde 40 ila 190 daha yüksektir. Somali'de, Somali İç Savaşı, en iyi eğitimli Somalilerin Avrupa'ya, Kuzey Amerika'ya ve diğer Orta Doğu ülkelerine göç ettirerek, Somali diasporasını büyük ölçüde arttırmıştır.
Türkiye, İsrail ve İran gibi Arap olmayan Orta Doğu ülkeleri de önemli göç dinamiklerine tabidir.
Arap ülkelerinden göç edenlerin oranı, ırk ve / veya dini zulüm gören etnik ve dinsel azınlıklardandır ve mutlaka etnik Arap, İranlı veya Türk değillerdir. Geçtiğimiz yüzyılda bu sebeplerden dolayı çok sayıda Kürt, Yahudi, Asur, Yunanlı ve Ermenilerin yanı sıra birçok Sabiiler de Irak, İran, Suriye ve Türkiye gibi ülkelerde göç etmiştir. İran'da, Hristiyanlar, Bahailer ve Zerdüştler gibi birçok dini azınlık ta 1979 İslam Devrimi'nden bu yana göç etmişlerdir.

Orta Doğu'da dinler
Orta Doğu, dinler söz konusu olduğunda çok çeşitlidir, birçoğu orada doğmuşlardır. İslam, Orta Doğu'nun en büyük dinidir, ancak Yahudilik ve Hristiyanlık gibi orada doğan diğer inançlar da iyi temsil edilmektedir. Lübnan'da kabinenin ve parlamentonun birçoğu çeşitli Lübnan Hristiyan uygulamalarından birini takip etmektedir. Lübnan'da, Hristiyanların temsil oranı % 40'ın üzerindedir. Bahâ'í İnanç, Yarsanizm, Yezidilik, Zerdüştçülük, Sabiilik, Dürzî ve Şabakizm gibi önemli azınlık dinleri de vardır. Antik çağlarda bölge Mezopotamya dinleri, Kenanlı dinler, Maniheizm, Mithraizm ve çeşitli tek Tanrılı ruhani mezheplere ev sahipliği yapmıştır.
Ortadoğuda konuşulan diller
Konuşanlarının sayısı bakımından beş en büyük dil, Arapça, İbranice, Farsça, Türkçe ve Kürtçedir. Arapça ve İbranice Afro-Asya dil ailesini temsil etmektedir. Farsça ve Kürtçe Hint-Avrupa dil ailesine aittir. Türkçe, Türk dili ailesine aittir. Orta Doğu'da yaklaşık 20 azınlık dili de konuşulmaktadır.
Tüm lehçeleri ile Arapça, Ortadoğu'da en yaygın olarak konuşulan dildir ve yazınsal Arapça, tüm Kuzey Afrika'da ve neredeyse tüm Batı Asya ülkelerinde resmi olarak bulunmaktadır. Arap lehçeleri, Orta Doğu'ya komşu bazı bölgelerde Arap olmayan ülkelerde de konuşulmaktadır. Afro-Asya dillerinin Semitik kolunun bir üyesidir.
İbranice İsrail'in iki resmi dilinden biridir, diğeri Arapça'dır. İbranice İsrail'in nüfusunun % 80'inden fazlası tarafından konuşulmaktadır, diğer %20'si ise Arapça kullanmaktadır.

Farsça en çok konuşulan ikinci dildir. Öncelikle İran'da ve komşu ülkelerdeki bazı sınır bölgelerinde konuşulmaktadır. İran bölgenin en büyük ve en kalabalık ülkelerinden biridir. Hint-Avrupa dil ailesinin Hint-İran koluna aittir.
Üçüncü en yaygın şekilde konuşulan dil olan Türkçe, bölgedeki en büyük ve en kalabalık ülkelerden biri olan Türkiye ile sınırlıdır, ancak komşu ülkelerdeki alanlarda da mevcuttur. Kökeni Orta Asya'da olan Türk dillerinin bir üyesidir.
Bölgede konuşulan diğer diller arasında, Aramice gibi Semitik diller ve çoğunlukla Asuriler ve Sabiiler tarafından konuşulan lehçeleri yer alır. Ayrıca bölgede bulunan Ermeni, Azeri, Somali, Kuzey Afrika'da konuşulan Berberi, Çerkezce, küçük İran dilleri, Kürtçe, daha küçük Türk dilleri (Gagauzca gibi), Şabakça, Romence, Gürcüce, Yunanca ve Mehri, Soqotri gibi çeşitli Modern Güney Arap dilleri konuşulmaktadır. Maltaca da dilsel ve coğrafi açıdan bir Orta Doğu dilidir.

İngilizce yaygın olarak öğretilir. Mısır, Ürdün, İran, Kürdistan, Irak, Katar, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt gibi ülkelerde özellikle orta ve üst sınıflar arasında ikinci bir dil olarak kullanılır. Ayrıca, Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki bazı Emirliklerde ana dildir.
Fransızca, birçok hükümet kurumunda ve Lübnan'daki basın yayında kullanılmakta ve öğretilmektedir. Mısır ve Suriye'de bazı ilk ve ortaokullarda da öğretilmektedir.
1990'ların sonlarında göçten dolayı Rusça, İsrail nüfusunun büyük bir kısmı tarafından da konuşulmaktadır. Rusça bugün İsrail'de kullanılan popüler bir gayri resmi dildir; Haber, radyo ve tabela panoları İbranice ve Arapçadan sonra ülke çapında Rus dilinde de bulunabilir. Orta Doğu'daki en büyük Rumence konuşan topluluk, 1995 yılı itibarıyla nüfusun %5'i tarafından konuşulan, İsrail'de bulunur.
Bengalce, Hintçe ve Urduca, Suudi Arabistan (nüfusun %20-25'inin Güney Asya), Birleşik Arap Emirlikleri (nüfusun % 50-55'inin Güney Asyalı) gibi birçok Orta Doğu ülkesinde göçmen topluluklar tarafından yaygın şekilde konuşulmaktadır. Katar'da çok sayıda Pakistanlı, Bangladeşli ve Hintli göçmen mevcuttur.
Ortadoğu ekonomisi

Orta Doğu ekonomileri çok yoksul (Gazze ve Yemen gibi) ile son derece zengin uluslara (Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi) kadar uzanmaktadır. Genel olarak, 2007 itibariyle, CIA Dünya Gerçekleri Kitabına göre, Orta Doğu'daki tüm ülkeler olumlu bir büyüme oranını koruyorlar.
1 Temmuz 2009'da yayınlanan Dünya Bankası'nın Dünya Kalkınma Göstergeleri veri tabanına göre, 2008 yılında üç büyük Orta Doğu ekonomisi, Nominal GSYİH (Gayri safi yıllık işlem hacmi) açısından Türkiye ($ 794.228.000.000), Suudi Arabistan ($ 467.601.000.000) ve İran ($ 385.143.000.000) idi. Kişi başına düşen nominal GSYİH'ya göre en yüksek sıralamada Katar (93.204 dolar), Birleşik Arap Emirlikleri (55.028 dolar), Kuveyt (45.920 dolar) ve Kıbrıs (32.745 dolar) bulunmaktadır. GSYİH-PPP (Satın alma gücü paritesi) açısından en büyük ekonomilere sahip ülkeler arasında Türkiye (1.028.897.000.000 ABD Doları), İran (839.438.000.000 ABD Doları) ve Suudi Arabistan ($ 589.531.000.000 ABD doları) vardı. Kişi başına (PPP) bazlı söz konusu olduğunda, en üst sıralarda yer alan ülkeler Katar (86.008 $), Kuveyt (39.915 $), BAE (38.894 $), Bahreyn (34.662 $) ve Kıbrıs (29.853 $). Kişi başına gelir (PPP) açısından Orta Doğu'daki en düşük sıralamaya sahip ülke, Gazze'nin özerk Filistin Otoritesi ve Batı Şeria'dır (1,100 $).
Orta Doğu ülkelerinin ekonomik yapısı, bazı ulusların yalnızca petrol ve petrolle ilgili ürünlerin (Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt gibi) ihracatına bağımlı olmalarına karşın, diğerleri yüksek çeşitlilikte ekonomik temellere sahiptirler (Kıbrıs, İsrail, Türkiye ve Mısır). Orta Doğu bölgesindeki sanayiler, petrol ve petrol ile ilgili ürünler, tarım, pamuk, sığır, süt, tekstil, deri ürünleri, cerrahi aletler, savunma teçhizatı (silahlar, cephane, tanklar, denizaltılar, savaş uçakları, İha'lar ve füzeler) içerir. Bankacılık, özellikle BAE ve Bahreyn'de ekonomilerin önemli bir sektörüdür.

Kıbrıs, Türkiye, Mısır, Lübnan ve İsrail dışında turizm, ekonominin nispeten gelişmemiş bir alanı olmuştur; kısmen bölgenin sosyal olarak muhafazakâr doğası ve Orta Doğu'nun bazı bölgelerinde siyasi kargaşa nedeniyledir. Bununla birlikte, son yıllarda, BAE, Bahreyn ve Ürdün gibi ülkeler, turistik tesislerin iyileştirilmesi ve turizmle ilgili kısıtlayıcı politikaların rahatlatılması nedeniyle daha fazla turist çekmeye başladı.
İşsizlik, Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesinde, özellikle de bölgenin toplam nüfusunun %30'unu temsil eden demografik olarak 15-29 yaşlarındaki gençler arasında yüksektir. Uluslararası Çalışma Örgütü'ne göre 2005'te toplam bölgesel işsizlik oranı %13.2, gençler arasında %25, Fas'ta %37 ve Suriye'de %73 gibi, en yüksek oranlardadır.