08 June 2023, Thursday
Tercüme Editörü
Wikiyours makaleleri İngilizce makalelerin Türkçe'ye çevrilmiş halleridir. İngilizce bilen herkes makale sahibi olabilir ve yaptığı çeviri miktarınca para kazanır.
Çeviri Yapmak İçin Makale Seçiniz
Makale yazmak için
bir kategori seçin
Düzeltme Öner

Mısır

Başkent
ve en büyük şehir
Kahire
Resmi diliArapça
Ulusal dilMısır Arapçası
Din
  • %90 İslam
  • %9 Ortodoks Hristiyanlık
  • %1 Diğer Hristiyanlık
UyrukMısırlı
Yönetim ŞekliÜniter yarı-başkanlık
cumhuriyeti
• Devlet BaşkanıAbdel Fattah el-Sisi
• BaşbakanŞerif İsmail
YasamaTemsilciler Meclisi
Kuruluş
• Yukarı
ve Aşağı Mısır'ın Birleşmesi
M.Ö. 3150
• Muhammed Ali Hanedanlığı açıldı9 Temmuz 1805

Birleşik Krallık'tan Bağımsızlık
28 şubat 1922
• Devrim Günü23 Temmuz 1952
• Cumhuriyet ilanı18 Haziran 1953
• Mevcut Anayasa18 Ocak 2014
Yüzölçümü
• Genel Toplam1,010,407.87 km 2 (30.)
• Su (%)0.632
Nüfus
• 2016 tahmini92.645.000 (15.)
• 2006 nüfus sayımı72.798.000
• Yoğunluğu90 / km 2 (118.)
GSYİH (SAGP)2016 tahmini
• Genel Toplam1,105 trilyon dolar (21.)
• Kişi başı12.137 dolar (100.)
GSYİH (nominal)2015 tahmini
• Genel Toplam330.765 milyar dolar (34.)
• Kişi başına3.740 dolar (115.)
Gini (2008)30.8 [10]
orta
İGE(2014)0.690
orta · 108.
Para birimiMısır poundu (EGP)
Saat dilimiEET (UTC + 2 )
Trafik akış yönüsağ
Telefon kodu+20
ISO 3166 koduEG
İnternet kodu
  • .eg
  • مصر.
İçindekiler
  1. Mısır hakkında bilgi
  2. Mısır isminin kökeni
  3. Mısır tarihi
  4. Mısır coğrafyası
  5. Mısır hükümeti
  6. Mısır ekonomisi
  7. Mısır nüfus yapısı
  8. Mısır kültürü
  9. Mısır'da iletişim
  10. Mısır'da eğitim
  11. Mısır'da sağlık

Mısır hakkında bilgi

Resmi olarak tanındığı adı Mısır Arap Cumhuriyeti'dir. Mısır, Afrika kıtasının kuzeydoğu köşesinden başlayıp güneybatıya doğru uzanan bir konumdadır. Kuzeydoğusunda bulunan Sina yarımadası nedeniyle Asya kıtasına karadan bağlıdır. Bu nedenle dünyanın tek bitişik Afras ülkesidir. Kuzeyinde Akdeniz  olan Mısır bir Akdeniz ülkesidir. Mısır'a karadan sınırı olan komşularını sayacak olursak: Batısında Libya, güneyinde de Sudan ile  komşudur. Kuzeydoğusunda Akabe körfezinin kuzeyinde Gazze Şeridi ve İsrail ile kara komşusudur. Körfez boyunca da Ürdün ve Suudi Arabistan bulunur ancak kara sınırları yoktur. Mısır'ın doğusunda ve güneye doğru Kızıl Deniz bulunur.

Mısır, MÖ bin yıla dayanan uzun tarihi ile dünyada ilk kurulan modern ulus devletlerden biridir. Uygarlığın beşiği olarak görülür. Eski Mısır'da yazım, tarım, şehirleşme, organize olmuş din ve merkezi hükümetin en eski örneklerinden bazıları yaşanmıştır. Günümüze kadar gelen Memphis, Thebes, Karnak ve Vadisi Kralları'nın kalıntılarının yanı sıra Giza Nekropolü ve Büyük Sfenksi gibi ikonik anıtlar bu mirası bizlere anlatmaktadır. Bu nedenle Mısır dünya çapında bilim adamları arasında popülerdir ve arkeolojik araştırma yapmak isteyenler için odak noktasıdır. Mısır'ın bu zengin kültürel mirası Yunan, Fars, Roma, Arap, Osmanlı ve Avrupa'dan gelen çeşitli dış saldırıların etkisinde kalarak zaman zaman asimile olmuşsa da ulusal kimliğinin bir parçası olmaya devam etmiştir. Mısır, Hristiyanlığın en eski merkezlerindendir. Yedinci yüzyılda İslamileştirilmiştir. Bundan sonra ağırlıklı olarak Müslüman bir ülke olarak kalmıştır, fakat Hristiyanlıkta önemli bir azınlık dini olarak varlığını sürdürmeye devam etmektedir.    

100 milyondan fazla nüfusa sahip olan Mısır, Kuzey Afrika ve Arap ülkeleri arasında nüfusu en kalabalık ülkedir. Afrika kıtası ülkeleri arasında ise Nijerya ve Etiyopya'dan sonra üçüncü sıradadır. Tüm dünya sıralamasına baktığımızda on beşinci sırada yer alır. Halkın büyük çoğunluğu Nil nehri kıyılarındaki 40.000 kilometrekarelik (15.000 sq mi) tarıma elverişli alanda yaşamaktadır. Mısır topraklarının çoğunu kaplayan Sahra  çölünde seyrek de olsa yerleşim yerleri bulunur. Mısır halkının yaklaşık yarısı başta Kahire olmak üzere İskenderiye ve Nil Deltasında bulunan yoğun nüfuslu kentsel alanlarda yaşamaktadır.

Modern Mısır'ın, Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Müslüman Dünyasında bölgesel olarak önemli kültürel, politik ve askeri nüfuza sahip orta büyüklükte bir güç olduğu düşünülür. Mısır'ın ekonomisi Orta Doğu açısından bakıldığında en büyük ve en çeşitlendirilmiş ekonomilerden biridir. 21. yüzyılda en gelişmiş ekonomilerden biri olması beklenmektedir. Mısır Birleşmiş Milletler, Bağlantısızlar Hareketi, Arap Birliği, Afrika Birliği ve İslam İşbirliği Örgütü üyesidir.

Mısır isminin kökeni

Mısır kelimesi Mısırlı Akkalardan günümüze kadar değişerek gelmiştir. Sınır ya da sınır boyu anlamına gelen mişru/ mişirru/ mişaru (Akka'da kurmi-iş-ru mişru) kelimelerinden türemiştir. Daha sonra semitik kelimelerle özdeşleşerek İbranice'de mitzrayim olarak kullanılmıştır. Günümüzde maşr ise Mısır'ın arapça yerel telaffuzudur. Mişr Klasik Kuran Arapçasına göre Mısır'ın resmi adıdır.

Mısır tarihi

Antik Mısır tarihi

Nil terasları boyunca ve çöl vahalarında bulunan kaya oymalarında bu topraklardaki çok eski çağlara dair yaşam kanıtlarına rastlanır. MÖ 10 bininci yılda, avcı-toplayıcılar ve balık avlama kültüründen  tahıl öğütme kültürüne geçmişlerdir. MÖ 8000 yıllara gelindiğinde aşırı otlatma veya iklim değişiklikleri nedeniyle Mısır'ın Sahra bölgesindeki tarıma elverişli topraklar kurumaya başlamıştır. Bunun üzerine Mısır'ın erken aşiret halkları Nil Nehri kıyısındaki alanlara yerleşerek bir tarım ekonomisi geliştirmişler ve böylece daha merkezi bir topluma geçilmiştir.

Nil Vadisinde MÖ 6000 yılına kadar kökleşmiş olarak Neolitik kültür görülür. Bu çağda Yukarı ve Aşağı Mısır'da çeşitli preynastik kültürler bağımsız olarak gelişmiştir. Sonrasında Badarian kültürü ve devamında Naqada  kültürü gelmiştir. Bu kültürün birbirini takip eden üç evresi vardır ki son evresinin genellikle Antik Mısır hanedanının öncülü olduğu kabul edilir. Bilinen en eski Mısırlı yaşam bölgesine Aşağı Mısır'da Merimda bölgesinde rastlanır. Bu Badarian kültüründen yaklaşık 700 yıl önceyi işaret eder. Aşağı Mısır toplulukları güneyli topluluklar ile iki bin yıldan fazla birlikte var olmuşlar, ancak kültürel açıdan farklılıklarını muhafaza ederek sadece ticaret yoluyla sık sık temas kurmuşlardır. Mısır hiyeroglif yazılarının bilinen en eski kanıtı MÖ 3200 yıllarına ait III. Naqada dönemi kaplarında görülen predinastik dönemi anlatan yazılardır.

Kral Menes tarafından MÖ 3150 yılında Birleşik Krallık kurulmuştur. Devam eden üç bin yıl boyunca Mısır'ı bir dizi hanedan yönetmiştir. Bu dönemde Mısır'da Mısırlılara  özgü kalınarak  din,sanat,dil gelenek gibi kültür alanlarında uzun süre gelişmeler kaydedilmiştir. Birleştirilmiş Mısır'ın ilk iki hanedanlığı Eski Krallık dönemi için (MÖ 2700-2200) zemin hazırlamıştır. Çok sayıda piramit, özellikle de Üçüncü Hanedan piramidi, Djoser ve Dördüncü Hanedanlar Giza piramitlerini yaptırmışlardır.

Fakat sonra yaklaşık 150 yıl süren bir kargaşa dönemine girilmiştir. Buna rağmen Nil nehrinde meydana gelen güçlü sellerin toprağı verimli hale getirmesi ve hükümetin istikrarı Orta Krallıkta yeniden bir refah dönemi getirmiştir. Bu refah dönemi M.Ö. 2040 yılında Firavun III Amenemhat döneminde zirveye ulaşmıştır. Arkasından tekrar başlayan ikinci karışıklık dönemi, Semitik Hyksos'un , ilk yabancı egemen hanedanının Mısır'a gelmesine neden olmuştur. Hyksos işgalcileri M.Ö. 1650 yıllarında Aşağı Mısır'ın çoğunu ele geçirdi ve Avaris'e yeni bir başkent kurdular. Fakat on sekizinci hanedanlığı kuran I.Ahmose başkenti Memphis'ten Thebes'e taşıdı ve önderliğindeki Yukarı Mısır kuvvetleri Hyksos işgalcilerini ülkeden kovdu. 

On sekizinci hanedan ile başlayan MÖ 1550-1070 yılları arasındaki Yeni Krallık döneminde Mısır, tekrar yükselişe geçmiştir. Sınırları Nubia bölgesindeki Tombos şehrinin çok güneyindeki bir Bir İmparatorluğa kadar dayanmış, diğer yandan da  Levant'ın doğuda yer alan kısımlarını içine alacak kadar genişlemiştir. Bu dönemin en tanınmış Firavunları şunlardır: Hatshepsut, Thutmose III, Akhenaten ve eşi Nefertiti, Tutankhamun ve Ramses II. Tarihte kabul edilen ilk tek tanrı ifadesi, bu dönemde Atenizm olarak ortaya çıkmıştır. Yeni Krallık döneminde diğer ülkelerle sık temaslar kurulmuş olması yeni fikirler gelmesine neden olmuştur. Ülke daha sonra Libyalılar, Nubians ve Asuriler tarafından işgal edilmiş ancak yerli Mısırlılar onları ülkelerinden kovarak tekrar kontrolü ele geçirmişlerdir.

Firavunlar döneminin son yerli hanedanı The Thirtyeth hanedanıdır. Kral II. Nektanebo Pers'lerle savaşta yenilince  MÖ 343 yılında Mısır Perslerin eline geçti. Fakat Mısır'ın otuz birinci hanedanlığı (bazı tarihçiler Pers Hanedanlığına Mısır'ın otuz birinci hanedanlığı demektedir) uzun sürmedi. Bir süre sonra ülkeyi  Büyük İskender'e teslim ettiler.

Ptolemaik ve Roma Mısırı

Ptolemaik Krallık güçlü bir Helenistik devlettir. Sınırları; Doğuda güney Suriye'den batıda Cyrene'a uzanır ve güneyinde Nubia vardır. Başkenti İskenderiye'dir ve Yunan kültür ve ticaretinin merkezi olmuştur. Yerli Mısır halkı tarafından kabul görmek için, kendilerini Firavunların halefleri olarak tanıtmışlardır. Daha sonra başa geçen Ptolemaios, Mısır geleneklerine sahip çıktı, Kendisini kamusal anıtlarda Mısır tarzındaki kıyafetlerle tasvir ettirdi ve dini hayata katıldı.

Ptolema soyundan gelen en son egemen, Kraliçe Kleopatra'dır. Paralı askerlerin kaçması üzerine Octavianus İskenderiye'yi elegeçirince Kleopatra'nın sevgilisi Mark Antony kendisini bıçaklayarak intihar etmiştir. Kollarında ölen sevgilisinin gömülmesinden sonra Kleopatra'da intihar etmiştir. Ptolemaisonlar çoğu zaman rejimlerinden memnun kalmayan yerli Mısırlıların ayaklanmalarıyla mücadele ettiler. Bu iç ve dış savaşlar krallığın düşmesine ve Roma tarafından ilhak edilmesine yol açmıştır. Bununla birlikte, Hellenistik kültür Müslüman fetihlerinden çok sonra da Mısır'da gelişmeye devam etmiştir.

Hristiyanlık, 1. yüzyılda Evangelist Saint Mark tarafından Mısır'a getirildi. Diocletian'ın saltanatı döneminde (MS 284-305) Mısır Hristiyanlarına çok zulüm yapılmıştır. Roma döneminden Bizans dönemine geçiş Mısır'da gerçekleşmiştir. Yeni Ahit o tarihlerde Mısır'da çevrilmiştir. MS 451'de Şeyh Konseyi'nden sonra, ayrı bir Mısır Koptik Kilisesi kurulmuştur.

Orta Çağ'da Mısır (7. yüzyıl-1517)

7. Yüzyılın başlarında 602-628 Bizans-Sasan savaşları sırasında Mısır, on yıl süreyle Sasanilerin egemenliği altına girmiştir. Sonra tekrar Bizans'a geçmiştir. 639-42 yıllarında Mısır, Arap Müslümanlardan oluşan İslam İmparatorluğu tarafından fethedildi. Araplar Bizans ordularını yenerek Sünni İslamı ülkeye getirdiler. Bu dönemin başlarında, Mısırlılar yeni inançlarını yerli inançları ve uygulamaları ile birlikte harmanladılar ve bugüne kadar gelişen çeşitli Sufi emirlerine yol açtılar. Bunlar daha ziyade önceki Kıpti Hristiyanlık döneminden sağ kurtulmuş olanlardır.  

Hilafet tarafından tayin edilen Müslüman hükümdarlar Yaklaşık altı yüzyıl boyunca Mısır'ın kontrolünü ellerinde bulundurmuşlardır. Kahire Fatımi Hilafetin başkenti olarak kalmıştır. Eyyubi hanedanı sona erdikten sonra, Mısır, Memlüklerin egemenliği altında girmiştir. 13. yüzyılın sonlarına doğru Mısır, Kızıldeniz yoluyla Hindistan, Malaya ve Doğu Hindistan ile bağlanmıştır. Fakat 14. yüzyılın ortalarında kara ölüm veba hastalığı yüzünden ülke nüfusunun yaklaşık %40'ı ölmüştür.  

Osmanlı dönemi Mısır (1517-1867)

Mısır 1517'de Osmanlı İmparatorluğu tarafından fethedildikten sonra İmparatorluğun bir vilayeti olmuştur. Savunmaya yönelik askeri örgütlenmeler Mısır'da sivil toplumun ve ekonomik kurumların zedelenmesine yol açmıştır. Ekonomik sistemin zayıflaması ve vebanın etkisiyle Mısır, dış istilalara karşı savunmasız hale gelmiştir. Portekizli tüccarlar ticareti ele geçirmişlerdir.1687-1731 yılları arasında Mısır'da altı kez açlık yaşanmıştır. 1784 kıtlığında ise nüfusun yaklaşık altıda biri yok olmuştur.

Mısır'da yüzyıllarca ülkeyi yöneten Mısır askeri kastı memurlarının devam eden gücü ve etkisi yüzünden Mısır, Osmanlı Sultanlarının kontrol etmekte zorlandıkları bir vilayet olmuştur. 

Mısır, 1798 de Napolyon Bonapart  güçleri tarafından işgal edilinceye kadar Mısır Memlükleri yönetiminde yarı özerk olarak kaldı. Fransızların işgalinin ardından Fransızlar İngilizler tarafından yenilince Mısır'da bir yönetim boşluğu doğdu. Uzun yıllar Mısır'ı yöneten Mısırlı Memlükler ,Osmanlı Türkler ve Osmanlı hizmetindeki Arnavut paralı askerler arasında üçlü bir iktidar mücadelesi çıkmıştı.

Muhammed Ali hanedanının kuruluşu

Fransızlar ülkeden kovulduktan sonra, Mısır'daki Osmanlı ordusunun Arnavut paralı askerleri komutanı Ali Paşa, 1805'te iktidarı ele geçirdi. Mısır Valisi olarak görevini sürdürürken, Osmanlığı İmparatorluğuna bağlılığı sadece göstermelik bir değer taşıyordu. Muhammet Ali, bir hanedan kurarak 1952 devrimine kadar ülkeyi yönetti.

1820 yılındaki uzun elyaf pamuğun dönüştürülmesiyle, yüzyılın sonuna doğru, tarımda ihracata yönelik tek ürün yetiştirmeye yoğunlaşıldı ve bu üretim uluslararası pazarlara kaydırıldı.

Muhammet Ali, Kuzey Sudan (1820-1824), Suriye (1833), Arabistan ve Anadolu'nun bir bölümüne ilaveten daha da ilerleyince, 1841'de, Avrupalı güçler Osmanlı İmparatorluğunu devirmesinden korktular ve baskıyla Osmanlıdan fethettiği toprakları iade etmesini sağladılar. Muhammet Ali Paşa askeri hevesinin yanı sıra modernleşmeye inanıyordu ve sanayi, sulama, taşımacılık için bir kanal sistemi kurdu ve sivil hizmetleri yeniden düzenledi.

20. yüzyılda Sovyet stratejilerine (komünizm olmadan) çeşitli benzerlikler gösteren bir şekilde Mısır'ı Osmanlı İmparatorluğu'nda güçlü bir konuma getirmek için orduya hizmet eden nüfusun yüzde dördü kadarı ile bir askeri devlet kurdu.

Muhammed Ali Paşa orduyu, eski uluslardan toplanan bir ordudan büyük ve modernize edilmiş bir orduya dönüştürmüştür. 19. yüzyılda Mısır'da köylü erkekler için zorunlu askerlik dönemi başlattı. Böylece sayı ve beceri bakımından güçlendirilmiş büyük ordusunu oluşturdu. Yeni askerler eğitimin yanı sıra yeni kavramlara tecrit edilerek de olsa alıştırıldılar. Erkek çocuklar büyüdüklerine dikkat çekmek için askeri birim olarak topluca barakalarda tutuldular. Askeri disiplin hayatına karşı olan muhalif duygular sonunda kayboldu ve erkekler arasında milliyetçilik gurur gibi yeni ideolojiler ele alınmaya başladı. Muhammed Ali'nin Mısır üzerinde kurduğu bu hakimiyet yeni kurduğu savaş biriminin yardımıyla gerçekleşti.  

Muhammed Ali Paşa'nın hükümdarlığı sırasında izlediği politika doğrultusunda, diğer Kuzey Afrika ve Orta Doğu ülkelerine kıyasla, inanılmaz ölçüde ileri eğitim yatırımları yalnızca askeri ve endüstriyel sektörde gerçekleşti. 

Muhammed Ali'nin başarılarını Oğlu İbrahim (Eylül 1848), daha sonra torun I. Abbas (Kasım 1848), sonra Said (1854) ve İsmail (1863) devam ettirmişlerdir. Torun İsmail bilim ve tarımı teşvik edip köleliği yasaklamıştır.

Osmanlı Mısırı'nın sonu ve Avrupa etkileri (1867-1914)

Muhammed hanedanı yönetimindeki Mısır, bir Osmanlı vilayeti olarak kalmıştır. 1867 yılında özerk bir vassal devlet veya Khedivate (Khedive: Hidiv) statüsü verilmiş olup bu statü 1914 yılına kadar devam etmiştir.

1869 yılında Fransızlarla ortak inşa edilen Süveyş Kanalı tamamlanmıştır. Yapımı için Avrupa Bankalarından büyük boçlar alınmış ve bu borçların ödenmesi için uygulanan vergiler halkta hoşnutsuzluklara sebebiyet vermiştir. 1875 yılına gelindiğinde, İsmail Paşa, kanaldaki Mısır payını zorla İngiliz hükümetine satmak mecburiyetinde bırakılmıştır. Üç yıl içinde Mısır kabinesinde oturan İngiliz ve Fransız denetçiler arkalarına devletlerinin maddi gücünü de alarak Hükümetin gerçek gücü olmuşlardır.

Salgın hastalıklar (1880'lerde sığır hastalığı), seller ve savaşlar gibi olumsuz koşullar Mısır'da ekonomik krizin ağırlaşmasına neden olmuş ve bu da beraberinde dış borca olan bağımlılığı artırmıştır.

Devam eden yıllarda Hanedan İngiliz Hükümetinin kuklası olmuştur. Yine de İsmail ve Tevfik Paşalar 1882'deki İngiliz işgaline kadar Mısır'ı Osmanlı hakimiyeti altında bağımsız bir devlet olarak yönetebilmişlerdir.  

Yerel hoşnutsuzluklar, İsmail Paşa ve Avrupa ihlalleri 1879'da ilk milliyetçi gruplaşmalara yol açmış ve Ahmed Urabi bu milliyetçi grupların önderi olmuştur. Ülke üzerindeki kontrollerinin azalmasından korkan İngiltere ve Fransa, İskenderiye'yi bombalamış ve Mısır ordusunu Tel El Kebir savaşında yenmişlerdir. Bu yenilgi sonrasında ortaya bir fiili durum çıkmıştır. Buna göre; İsmail Paşa'nın oğlu Tevfik Paşa İngiliz himayesinde Kral vekilliğine dönüşmüştür.

1906'daki Dinshaway Olayı o güne kadar tarafsız kalmış pek çok Mısırlının milliyetçi harekete katılmasına neden olmuştur.

İngiliz koruması

I. Dünya savaşında Osmanlı İmparatorluğu'nun Jön Türklerin etkisiyle Merkezi Güçler (İtilaf) tarafında yer almasına tepki olarak İngiliz himayesi ilan edildiği 5 Kasım 1914 yılına kadar Mısır Hidivliği yasal olarak Osmanlı idaresinde kaldı.

1914 yılında Kral Vekilliği resmi hale getirildi ve I. Dünya Savaşında merkezi güçlere destek veren Osmanlı Sultanının hakimiyetini kaybetmesi üzerine ismi Krallık olarak değiştirilmiştir. Son Mısır Hidivi II. Abbas'ın yerine amcası Hüseyin Kamel Kral olmuştur. 

I.Dünya Savaşı'ndan sonra Saad Zaghlul ve Wafd Partisi, Mısır Ulusal hareketini yerel Yasama Meclisinde çoğunlukla temsile hak kazandı. İngilizler, 8 Mart 1919 da Zaghlul'u ve ortaklarını Malta'ya sürgün edince ilk modern devrim hareketi ortaya çıktı. İsyan üzerine İngiltere Hükümeti 22 Şubat 1922'de tek taraflı olarak Mısır'ın bağımsızlığını ilan etti.

Yeni Hükümet, 1923 yılında parlamenter sisteme dayalı yeni bir anayasa hazırladı. Saad Zaghlul 1924 te Mısır Başbakanı olarak seçildi. 1936'ya gelindiğinde Anglo-Mısır Anlaşması sonuçlandı. İngiliz etkisiyle devam eden ve Kralın ülke politikasına müdahalesinin artmasıyla ortaya çıkan istikrarsızlık sonucu 1952 Devrimi olarak bilinen bir askeri darbeyle parlamento dağılmıştır. Free Officers Movement (Hür Subaylar Hareketi) Kral Faruk'u devirip yerine oğlu Fuad'ı desteklediler. Mısır'daki İngiliz askeri varlığı 1954 yılına kadar sürmüştür. 

Cumhuriyet (1953-)

1952 Devriminden sonra Hür Subaylar Hareketi tarafından Mısır yönetimi askeri ellere geçti. 18 Haziran 1953'te Mısır Cumhuriyeti kurulmuştur ve General Muhammad Naquib İlk Cumhurbaşkanı olarak ilan edildi.

Başkan Nasır'ın hükümdarlığı (1956-1970)

Naquib, 1954'de 1952 hareketinin mimarlarından olan Gamal Abdel Nasser (Nasır) tarafından istifa ettirilmek zorunda kalmış ve ev hapsine alınmıştır. Nasser Haziran 1956'da Cumhurbaşkanı olarak göreve başlamıştır. İngiliz güçleri işgal ettikleri Süveyş Kanalından 13 Haziran 1956'da çekildiler. Nasser, 26 Temmuz 1956'da Suveyş Kanalını kamulaştırdı ve 1956 Süveyş Krizi hızlandı.

Mısır ve Suriye 1958 yılında Birleşik Arap Cumhuriyeti adında egemen bir birlik oluşturdular. Fakat 1961 yılında Suriye ayrıldığında birlik sona erdi. Onun varlığı süresince Birleşik Arap Cumhuriyeti, Birleşik Arap Devletleri olarak bilinen Kuzey Yemen (veya Yemen'in Mutawakkilite Krallığı) ile gevşek yapıda bir konfederasyon idi. 1959 yılında Gazze Şeridine yerleşmiş ve Mısıra bağımlı olan Filistin Hükümeti, Birleşik Arap Cumhuriyetinin Arap birliğine olan güveni yüzünden bir daha asla beklendiği gibi eski haline getirilmedi.

1960 ların başında Mısır, Kuzey Yemen İç Savaşına karıştı. Mısır Cumhurbaşkanı Gamal Abdel Nasır, Yemen Cumhuriyetçilerine 70.000 kadar Mısır askeri ve kimyasal silah göndererek onları destekledi. Birkaç askeri hamle ve Barış Konferansına rağmen savaş çıkmaza girdi. Sonra beklendiği gibi olmadı ve Mısır taahhüdü zayıfladı.

Mayıs 1967 senesinde Sovyetler Birliği tarafından Nasser (Nasır), Suriye'ye yaklaşan bir İsrail saldırısı hakkında uyarılır. Genel Sekreter Mohamed Fawzi bu uyarıları temelsiz olarak niteler ve Nasır savaşı neredeyse kaçınılmaz hale getiren üç adım atar: 14 Mayısta orduyu toplar, 19 Mayısta İsrail sınırı yakınlarında BM Barış Gücü askerlerini sınır dışı eder. Sina yarımadasında İsrail ile sınır olan şeride askerlerini konuşlandırır. 23 Mayıs'ta da Tiran Boğazını İsrail gemilerine kapatır. Nasır 26 Mayısta "Savaş genel bir savaş olacak ve temel hedefimiz İsrail'i yok etmek olacaktır" demiştir.

İsrail, Tiran'daki Boğazların gemi trafiğine kapatılmasını savaş nedeni saydıklarını söyledi. 1967 yılında Altı Gün Savaşı adı verilen savaş İsrail'in Mısır'a saldırmasıyla başladı. İsrail 1948 Arap-İsrail Savaşından beri Mısır'ın elindeki Sina Yarımadası'nı ve Gazze Şeridi'ni işgal etti. 1967 savaşı sırasında yürürlüğe giren bir Acil Durum Kanunu, 1980/81 yıllarında 18 aylık bir mola dışında, 2012 yılına kadar yürürlükte kaldı. Bu yasa uyarınca Polis yetkileri artırıldı, anayasal haklar askıya alındı ve sansür yasalaştı.

1950'lerin başında Mısır monarşisinin düşüşü sırasında Mısır nüfusunun yarısından azı üst sınıf ve zengin sınıfa, dört milyon orta sınıf ve 17 milyon dar gelirliler ve fakirler sınıfına mensuptular. İlköğretim çağındaki çocukların  çoğu erkek olmak üzere yarısından azı okula gitmişti. Nasır devlet politikalarını değiştirdi. Arazi reformu ve dağıtımı üniversite eğitiminde dikkat çekici bir artışa neden oldu. Devletin ulusal sanayilere desteği sosyal hareketliliği büyük ölçüde geliştirdi ve sınıflar arası farkı azalttı. 1953-54'den 1965-66'ya kadar geçen akademik yıllarda, devlet okulları kayıtları iki katından fazla arttı. Daha önce yoksul olan Mısırlılar, kamu sektöründeki istihdam ve eğitim yoluyla orta sınıfa katıldılar. Doktorlar, mühendisler, öğretmenler, avukatlar, gazeteciler, Nasır yönetimindeki Mısır'da orta sınıfın büyük bölümünü oluşturdu. 1960 yıllarda Mısır ekonomisi düşüşe geçti. Halkın özgürlükleri daha fazla gelişemeden kısıtlandı ve Nasır adı kayda değer bir şekilde cazibesini kaybetti.

Cumhurbaşkanı Sadat'ın hükümdarlığı (1970-1981)

1970 yılında Başkan Nasır öldü ve Anwar Sadat (Enver Sedat) başa geçti. Sedat ABD'ye sadık kalarak soğuk savaş  döneminde Sovyetler'den gelen danışmanları 1972 yılında memleketlerine geri gönderdi. İnfitah adı verilen yeni bir ekonomik reform Politikası başlattı. Dini ve laik muhalefeti kısıtladı.1973 yılında Mısır, Suriye'yle, İsrail'in 6 yıl önce işgal ettiği Sina topraklarının bir bölümünü tekrar kazanmak için sürpriz bir saldırıyla Ekim Savaşını başlattı. Sedat, İsrail'le barış karşılığında Sina'yı geri kazanmasına neden olan bir zafer kazandı. 

1975 yılında Sedat, Nasır'ın ekonomi politikalarını değiştirdi. Hükümet  düzenlemelerini azaltmak için halk nezdinde popülerliğinden faydalandı. İnfitah programıyla yabancı yatırımcıları teşvik etti. Bu politika sayesinde vergiler azaldı. Düşük ithalat vergileri gibi teşvikler bazı yatırımcıları cezbetti. Yatırımcılar esas olarak Mısır'ın henüz yeni gelişmekte olan sanayii yerine turizm ve inşaat gibi düşük riskli ve karlı girişimlere yöneldiler. Sedat'ın politikası Mısır'ı modernize etmek ve orta sınıfa yardım etmek için tasarlanmış olmasına rağmen, aslında üst sınıf faydalandı ve temel gıda maddeleri üzerindeki sübvansiyonların ortadan kaldırılması nedeniyle 1977 Mısır Ekmeği ayaklanmalarına yol açtı.

Sedat, 1977 yılında İsrail'e tarihi bir ziyarette bulundu. 1979 yılında İsrail'in Sina'dan çekilmesi karşılığında barış anlaşması imzalandı. Çoğu Mısırlı tarafından desteklenmesine rağmen Sedat'ın bu girişimi Arap dünyasında büyük tartışmalara neden oldu ve sonuçta Mısır, Arap Birliğinden çıkarıldı. Ekim 1981'de İslamcı aşırılık yanlısı birisi tarafından öldürüldü. 

Cumhurbaşkanı Mübarek'in hükümdarlığı (1981-2011)

Sedat'ın öldürülmesinden sonra Hüsnü Mübarek'in tek aday olduğu referandumla Mübarek iktidara geldi.

Hüsnü Mübarek bir yandan Mısır'ın İsrail'le olan ilişkisini sürdürürken, diğer yandan da Arap komşuları ile gerilimleri hafifletti. Ancak yurt içinde ciddi sorunlarla karşı karşıya kaldı. Tarım ve sanayi üretimi gelişmesine rağmen, ekonomi, nüfus patlamasına ayak uyduramadı. Yoksulluk ve işsizlik fazlalaştı. Kırsalda yaşayan aileler Kahire gibi şehirlere akın ederek gecekondu mahallelerine yerleştiler ve ancak bu şekilde hayatta kalmayı başarabildiler.

1980,1990 ve 2000 lerde , Mısır'daki terörist saldırılar fazlalaştı ve şiddetli hale geldi. Hıristiyan Başpiskoposları, yabancı turistleri ve hükümet yetkililerini hedef almaya başladılar. 1990 larda, İslamcı bir grup olan Al-Gama'a el-İslamiyye, cinayetlerden ve tanınmış yazarların ve aydınların öldürülmelerinden, turistlerin ve yabancıların tekrar tekrar hedef alınmasına kadar geniş şiddet hareketlerine girişti. Mısır ekonomisinin en büyük sektörü olan turizme ve dolayısıyla  hükümete büyük zarar verdi. Ancak bu grup kendilerini desteklemesine ihtiyaç duydukları pek çok kişinin de geçimini mahvetti.

Mübarek döneminde siyasi hayata 1978 yılında Sedat tarafından kurulan Ulusal Demokrat Parti hakimdi. 1993'te Sendikalar Kanunu, 1995'te Basın Kanunu ve 1999 Sivil Toplum Kuruluşları Kanunu ile yeni düzenlemeler getirilerek örgütlenme ve ifade özgürlüğü engellendi. Bu düzenlemelerin ihlal edilmesi halinde çok ağır cezalar uygulanıyordu. Sonuç olarak 1990'ların sonunda parlamenter siyaset neredeyse kalktığı gibi, alternatif siyaset yolları da kısıtlandı.

17 Kasım 1997'de çoğunluğu turist olan 62 kişi Luksor yakınlarında bir terör eylemiyle katledildi.

Şubat 2005 yılının sonlarında Mübarek, cumhurbaşkanı seçim yasasında 1952 yılındaki hareketten bu yana ilk defa çoklu adayla seçimlerin yapılmasına yol açan bir reform gerçekleştirdiğini açıkladı. Ama yeni yasa adaylara kısıtlamalar getirdi ve Mübarek seçimleri kolayca kazandı. Seçmen katılımı %25'ten azdı. Seçim gözlemcileri, hükümetin seçim sürecine müdahalede bulunduğunu iddia etti. Seçimden sonra Mübarek Ayman Nour'u hapsetti.

İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün 2006'daki Mısır raporunda; rutin işkence, keyfi gözaltılar ve askeri ve devlet güvenlik mahkemeleri önündeki davalar da dahil olmak üzere, ciddi insan hakları ihlallerini ayrıntılı olarak bildirdi. 2007'de Uluslararası Af Örgütü, Mısır'ın uluslararası bir işkence merkezi haline geldiğini iddia eden bir rapora göre; işkence iddialarını araştırmak için gönderdikleri görevliler, çoğu kez işkencenin terörle mücadelenin bir parçası olarak sunulduğunu rapor ettiler. Mısır Dışişleri Bakanlığı çabucak bu rapora karşı bir çürütme yazısı yayınladı. 

19 Mart 2007 tarihinde yapılan anayasal değişikliklerle partilerin din temelli siyasi faaliyet yapmaları yasaklandı. Yeni bir terörle mücadele yasası hazırlanmasına izin verildi. Geniş çaplı tutuklamalar ve gözaltılar yapıldı. Cumhurbaşkanına parlamentoyu dağıtma ve seçimlerde yargı denetimini sona erdirme yetkisi verildi. 2009 yılında ,Ulusal Demokrat Parti (NDP) Medya Sekreteri Dr. Ali El Deen Hilal Dessouki, Mısır'ı bir firavun ülkesi, demokrasiyi ise, "uzun vadeli bir hedef" olarak nitelendirdi. Dessouki ayrıca Mısır'da gerçek güç merkezinin asker olduğunu belirtti.

Devrim ve sonrası

25 Ocak 2011 tarihinde Mübarek hükümetine karşı yaygın protesto gösterileri başladı.11 Şubat 2011'e gelindiğinde Mübarek istifa etti ve Kahire'den kaçtı. Bunun üzerine Kahire'deki Tahrir meydanında sevinç kutlamaları başladı. Mısır ordusu yönetime el koydu. Silahlı Kuvvetler Yüksek Kurulu Başkanı Muhammed Hüseyin Tantavi, fiilen geçici devlet başkanı oldu. 13 Şubat 2011'de Asker parlamentoyu kapattı ve anayasayı askıya aldı.

19 Mart 2011'de Anayasa referandumu yapıldı ve Mısır, önceki rejim iktidara geldiğinden beri ilk parlamento seçimini 28 Kasım 2011'de yaptı. Katılım yüksekti. Raporlara göre büyük usulsüzlükler ya da şiddet içeren herhangi bir olay yoktu. 24 Haziran 2012'de Mohamed Morsi Cumhurbaşkanı seçildi. Mısır Başbakanı Hişam Kandil, 35 üyeli yeni kabinesini açıkladı. 28 üye Müslüman Kardeşlerden geliyordu. 

Meclisteki liberal ve seküler gruplar ciddi şekilde rahatsız oluyorlardı; zira Mursi'nin empoze ettiği otoriter islamik uygulamalar sırasında Müslüman Kardeşlerin desteğiyle Meclise giren üyelerin hepsinin Mursi'yi destekleyeceğinden endişe ediyorlardı. Başkan Mursi, 22 Kasım 2012'de empoze ettiği kararnamesiyle kurucu meclisin çalışmalarını korumak isteyen bir bildiri yayınladı.

Bu hareket Mısır'da şiddetli protesto ve eylemlere yol açtı. Cumhurbaşkanı Mursi'nin taraftarı ve muhalifler (yaklaşık on binlerce halk) arasında olaylar çıktı. Ülke devriminden bu yana İslamcılarla karşıtları arasında en büyük ve şiddetli çatışma 5 Aralık 2012 tarihinde meydana geldi. Mohamed muhalefet liderlerine "ulusal diyalog" çağrısında bulundu, ancak Aralık 2012 anayasa referandumunu iptal etmeyi reddetti.

3 Temmuz 2013 tarihinde, Mursi'nin Müslüman Kardeşler hükümetinin otokratik idaresi yüzünden baş gösteren hoşnutsuzluklar ardından ordu, Başkan Mursi'yi bir darbe ile iktidardan uzaklaştırdı ve geçici bir hükümet kurdu.

Mursi'nin devrilmesinin ardından 4 Temmuz 2013 tarihinde Mısır Yüksek Anayasa Mahkemesi Başsavcısı, 68 yaşındaki Adli Mansur, yeni hükümete başkan vekilliği yaptı. Askerin desteklediği Mısırlı yetkililer, Müslüman Kardeşler ve taraftarı binlerce kişiyi hapsettiler. Yüzlerce sokak protestocusunu öldürdüler. Müslüman Kardeşler liderlerinin ve eylemcilerinin bir çoğu açılan toplu davalar sonucunda ya ölüme ya da ömür boyu hapse mahkum edildi.

Geçici hükümet, 18 Ocak 2014'te, seçmenlerin %98,1'inin desteklediği referandum sonrasında yeni bir anayasa süreci başlattı. Mursi'nin görev süresi boyunca seçmen sayısının yalnızca %36,6'sı referanduma katılmış ve alabildiği oy oranı %33 civarında olmuştur. 26 Mart 2014'te ülkenin denetimini elinde bulunduran Mısır Silahlı Kuvvetleri Başkanı Abdel Fettah el-Sisi 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olacağını duyurarak askerlik mesleğinden istifa etti. 26 ve 28 Mayıs 2014 tarihlerinde yapılan seçimde Sisi çoğunluk elde etti. 8 Haziran 2014'te Mısır Cumhurbaşkanı olarak göreve başladı. Müslüman Kardeşler, bazı liberal ve laik eylemci gruplar seçimi boykot etti. Asker destekli yetkililer oylamayı üçüncü gün de devam ettirmelerine rağmen %46'lık katılım, 2012 seçimlerindeki %52'lik katılım oranından düşüktü. 

Mısır coğrafyası

Mısır, 22 ve 32 derece kuzey paralelleri ile, 25 ve 35 derece doğu boylamları arasında yer alır. 1.001.450 kilometre karelik yüzölçümü ile dünyanın en büyük 30. ülkesidir. Mısır ikliminin aşırı kuraklığı nedeniyle nüfus merkezleri dar Nil Vadisi ve Delta'da yoğunlaşmıştır. Nüfusun %99'u toplam arazinin yaklaşık %5,5'ini kullanmaktadır. Mısırlıların %98'i  ülkenin  %3'lük kısmında yaşar.

Mısır, batıda Libya, güneyde Sudan, doğuda Gazze Şeridi ve İsrail ile çevrelenmiştir. Mısır'ın jeopolitik önemi stratejik konumundan kaynaklanıyor: Bir kıtalararası ülke olması (Asya - Afrika), diğer yandan Akdeniz'in Hint Okyanusu'na Süveyş Kanalı ve Kızıldeniz yoluyla bağlanması stratejik önemini artırıyor.  

Nil vadisi dışında Mısır'ın çoğunluğu çöldür. İnsan iskeletlerine rastlanır. Rüzgarlar 30 metreden fazla kum tepeleri oluşturur. Mısır'da Sahra Çölü ve Libya çölü bulunur. Eski Mısır'da "kırmızı toprak" adı verilen bu çöller Firavun Krallığını batı tehditlerine karşı korumuşlardır.

Modern Mısır'ın başkenti ve en büyük şehri Kahire'dir. İkinci büyük şehri İskenderiye'dir. Diğer önemli şehirleri arasında El Mahallat_el Kubra, Khufu piramitleriyle ünlü Giza şehri, Hughada, tapınak şehri Luxor, Kom Ombo, Liman şehirleri Port Safage ve Port Said, Sharm El Sheike, Süveyş Kanalının güney ucunun bulunduğu Süveyş, Zagazig ve Minya, Oasis arasında Bahariya, Dakhla, Farafra, Khagra ve Siwa yer alır. Ras Mohamed Milli Parkı, Zaranik Protectorate ve Siwa korumaya alınmış alanlardır.

13 Mart 2015'te Mısır için yeni bir milli sermaye planlaması yapıldı.

Mısır'da iklim

Mısır'ın yağışlarının çoğu kış aylarında düşer. Kahire'nin güneyinde yağış ortalama yılda 2-5 mm'dir. Kuzey kıyılarında çok ince bir şeritte yağış çoğunlukla Ekim ve Mart ayları arasında 410 mm (16.1 inç) kadar yüksek olabilir. Kar Sina'nın dağlarına ve Damietta, Baltim ve Sidi Barrani gibi bazı kuzey kıyısındaki şehirlere ve nadiren İskenderiye'de düşer. Çok uzun bir süredir ilk defa 13 Aralık 2013'te Kahire'de çok az miktarda kar yağdı. Frost, Sina ortasında ve Mısır'ın ortasında da bilinir. Mısır dünyadaki en kurak ve en güneşli ülkedir ve arazisinin büyük kısmı çöldür.

Mısır kış aylarında az miktarda yağış alır. Kahire'nin güneyinde yıllardır ortalama yıllık yağış miktarı 2-3 mm'dir. Kuzey kıyılarında çok ince bir şeritte Ekim ve Mart ayları arasında görülen yağış en fazla ortalama 410 mm olabilir. Kar Sina'nın dağlarına ve Damietta, Baltim ve Sidi Barrani gibi bazı kuzey kıyısındaki şehirlere ve nadiren İskenderiye'ye yağar. Don, Sina'nın ve Mısır'ın orta bölgelerinde görülür. Mısır dünyanın en kurak ve güneşli ülkesidir ve topraklarının büyük kısmı çöldür.

Mısır'da alışılmadık derecede sıcak, güneşli ve kuru bir iklime sahiptir. Kuzeyde yüksek ortalama sıcaklıklar, yaz aylarında ülkenin diğer bölgelerinde ise oldukça yüksektir. Özellikle soğuk olan Akdeniz rüzgarları, yaz mevsiminin en yüksek noktasında, daha ılımlı sıcaklıklara ulaşmaya yardımcı olan kuzey deniz kıyısında sürekli olarak esiyor. Khamaseen güneydeki engin çöllerden kaynaklanan ve ilkbaharda veya yaz başlarında patlayan sıcak, kuru bir rüzgardır.

Mısır son derece sıcak, güneşli ve kuru bir iklime sahiptir. Yaz aylarında kuzeyde yüksek olan ortalama sıcaklıklar, ülkenin diğer bölgelerinde ise oldukça yüksektir. Özellikle soğuk olan Akdeniz rüzgarları, yaz mevsiminin en sıcak olduğu zamanlarda sürekli eserek, sıcaklığın biraz daha düşmesine yardımcı olur. Khamaseen güneydeki uçsuz bucaksız çöllerden ilkbahar veya yaz başlarında gelen sıcak, kuru bir rüzgar çeşididir.

Mısır'daki mutlak en yüksek sıcaklık, Khamaseen'in estiği zamanlarda ortaya çıkar. Kireçli kum ve toz parçacıkları getirir. Nem oranı %5'e veya daha da altına düşebilir. Genellikle iç kesimlerde gündüz sıcaklıkları 40 C derece (104 F) ve bazen de 50 C dereceye (122 F) çıkar. Mısır'da ve özellikle Asvan, Luksor ve Asyut gibi şehirlerde hava her zaman güneşli ve berraktır. Mısır dünya üzerindeki en az bulutlu ve yağışsız bölgelerden biridir.

Aswan Barajı'nın inşasından önce her yıl Nil taşar ve Mısır toprakları sular altında kalırdı. Bu olaya Nil'in hediyesi adı verilmişti. Zira bu nedenle hasat çok bol ve verimli oluyordu.

Küresel ısınmaya bağlı olarak deniz seviyesindeki potansiyel artış, Mısır'ın yoğun nüfuslu kıyı şeridini tehdit edebilir ve ülke ekonomisi, tarım ve sanayi için ciddi sonuçlar doğurabilir. Bazı iklim uzmanlarına göre, demografik baskılar arttıkça, deniz seviyelerindeki belirgin artış nedeniyle milyonlarca Mısırlıyı 21. yüzyılın sonlarına doğru çevre mültecilerine dönüştürebilir.

Mısır'da biyoçeşitlilik

Mısır, 9 Haziran 1992'de Rio Sözleşmesi'ni imzaladı ve 2 Haziran 1994'te  sözleşmeye taraf oldu. Daha sonra 31 Temmuz 1998'de sözleşmeye uygun olarak bir Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Stratejisi ve Eylem Planı hazırladı. Birçok ülke CBD Ulusal Biyoçeşitlilik Stratejisi ve Eylem Planlarında  hayvanlardan ve bitkilerden başka biyolojik toplulukları ihmal ettiler. Mısır'ın planı, her yaşam biçimi hakkında dengeli bilgi sağlamaktadır.

Bu plan Mısır'da bulunan farklı bitki türlerinin sayılarının belirlenmesini içeriyordu: Algler (1483 tür), hayvanlar (15.000'i aşkın olup 10.000 den fazla böcek türü vardır), mantar (627'den fazla tür), monera (319 tür), bitkiler (2426 tür), protozoonlar (371 tür). Bazı büyük gruplar, örneğin liken oluşturan mantarlar ve nematod solucanlar için sayı bilinmemektedir. Amfibiler, kuşlar, balıklar, memeliler ve sürüngenler gibi küçük gruplar üzerinde iyi çalışılmış olmasına rağmen devam eden çalışmalar nedeniyle başka türler de kayda geçtiğinde bu sayılar artabilecektir. Örneğin; liken oluşturan türler de dahil olmak üzere funguslar için Mısır'da 2200 den fazla tür kaydedilmesine rağmen ülkede gerçekte bulunan tüm mantarların daha yüksek sayıda olduğu tahmin edilmektedir. Mısır'da  284 yerli ve doğal çim çeşidi tespit edilmiştir.  

Mısır hükümeti

Temsilciler Meclisi üyeleri beş yıllık dönem için konusunda uzmanlaşmış kişilerden seçilmiştir. Seçimler en son Kasım 2011- Ocak 2012 arasında yapıldı ve sonuçlandı. Bir sonraki parlamento seçiminin, anayasanın 18 Ocak 2014'te onaylanmasının ardından altı ay içinde yapılacağı ve 17 Ekim'den 2 Aralık 2015'e kadar iki aşamada gerçekleştirileceği açıklandı. Başlangıçta cumhurbaşkanı seçilmeden önce parlamento kurulacaktı. Ancak geçici başkan Adly Mansour bu tarihi erteledi. 2014 yılında 26-28 Mayıs tarihlerinde cumhurbaşkanlığı seçimleri gerçekleşti. Resmi rakamlara göre %47,5 katılım oranıyla 25.578.233 oy kullanıldı. Abdel Fattah-el Sisi 23,78 milyon oyla (%96.91) seçimleri kazandı. Hamdeen Sabahi 757.511 (%3.09) oy aldı.

Genel Sekreter Abdel Fattah el-Sisi 3 Temmuz 2013 te Müslüman Kardeşler Hükümetinin ve Meclisinin otokratik aşırılıklarıyla halkın isyanı yaşandıktan sonra, Mursi'yi görevden almış ve anayasanın askıya alındığını açıklamıştı. Anayasa değişikliği için 50 üyeli bir anayasa komitesi kuruldu ve anayasa hazırlanıp oylanarak 18 Ocak 2014'te kabul edildi.

Freedom House, ülkelerdeki siyasal ve bireysel haklar konusunda özgürlüklerin kullanılabilmesini 1-7 arası sayısal bir değerlendirmeye tabi tutar. 2013 raporuna göre, Mısır'da siyasi haklar ve bireysel haklar kısmen özgür sıralamasında değerlendirilmiştir.

Mısır milliyetçiliği, Arap milliyetçiliğinden yüzyıllarca önce kök salmış ve 20. yüzyılın başlarına kadar Mısır'da anti-sömürgeci aktivistlerin ve entellektüellerin yaygın ideolojisi haline gelmiştir. Müslüman Kardeşler gibi islamcılar tarafından savunulan bu ideoloji Mısır toplumunun alt-orta tabakaları tarafından desteklenmektedir.

Mısır, Arap dünyasında en eski parlamento geleneğine sahip ülkedir. İlk halk meclisi 1866'da kuruldu. İngilizlerin 1882'de ülkeyi işgali sonunda dağıtıldı. İngilizler sadece bir danışma kuruluna izin verdiler. Ancak 1923'te ülkede bağımsızlığın ilanından sonra  yeni bir anayasayla parlamenter monarşi kuruldu.

Mısır'da hukuk

Hukuk sistemi İslami ve medeni kanunlara (özellikle Napolyon kanunlarına) dayanır. Uluslararası Adalet Divanı'nın yargı yetkisi ancak Yüksek Mahkemenin onayına bağlıdır. 

İslam hukuku, mevzuatın başlıca kaynağıdır. Şeriat Mahkemelerinde ve kadastro müdürlüklerinde, Adalet Bakanlığına bağlı olarak uzmanlaşmış kişiler çalışmaktadır. Evlilik, boşanma ve çocuk velayeti gibi kişisel konularda şeriat kanunları uygulanır. Aile mahkemesinde bir kadının ifadesi bir erkeğin ifadesinin yarısı kadardır.

26 Aralık 2012'de Müslüman Kardeşler tartışmalı yeni anayasayı kurumsallaştırmaya çalıştı. 15-22 Aralıkta bir referandum yapıldı. Bu referandumda katılım sadece %33 oldu ve bu düşük katılımın sadece %64'ü destekledi. Devrim sonrası kabul edilen 2011 Meşrutiyet Anayasasının yerini aldı.

Ceza yasası, bir "Blasphemy Kanunu" (kendine özgü) idi. Mevcut mahkeme sistemi gıyaben yargılanan bir şahsın ölüm cezasına çarptırılmasına izin verdiği için bir çok Amerikalı ve Kanadalı 2012'de ölüme mahkum edildi.

Geçici hükümet, 18 Ocak 2014'de daha laik bir anayasayı başarıyla yürürlüğe koydu. Buna göre; başkan, dört yıllığına seçiliyor ve 2 dönem görev yapabiliyor. Parlamento Cumhurbaşkanını görevden alabiliyor. Cinsiyet eşitliği ve mutlak düşünce özgürlüğü garanti altındadır. 8 yıl boyunca Milli Savunma Bakanı atama yetkisi ordudadır. Siyasi partiler dil, din, ırk, cinsiyet veya coğrafyaya dayalı olmayacaklar.

İnsan hakları

Mısır'ın İnsan Hakları Örgütü, Mısır'da insan haklarının savunulması için en uzun süre faaliyetlerini sürdüren kurumlardan  biridir. 2003 te hükümet Ulusal İnsan Hakları Konseyi'ni kurdu. Ancak Konsey, hükümetin kendi ihlallerini mazur göstermesi ve Acil Durum Yasası gibi baskıcı yasaları meşrulaştırma amaçlı propaganda aracı olduğu iddiasıyla yerel eylemcilerin yoğun eleştirilerine maruz kaldı. 

Din ve Kamu Hayatı hakkındaki Pew Forumu, Mısır'ı, dini özgürlükler alanında dünyadaki en kötü beşinci ülke olarak gösterdi. ABD Hükümetinin tarafsız ve bağımsız bir kuruluşu olan Uluslararası Din Özgürlüğü Komisyonu, Mısır'ı dini hürriyet ihlallerinin niteliği ve boyutu nedeniyle yakın izlenmesi gereken ülkeler listesine ekledi. 2010 Pew Global Attitudes anketine göre, Mısırlıların %84'ünün İslam'dan ayrılanlar için ölüm cezasını desteklediği, %77'sinin hırsızlık ve soygun suçları için kırbaç ve elleri kesme cezasını desteklediği, %82'sinin ise zina suçlarında taşlama cezasını desteklediği ortaya çıkmıştır.

2016 yılının Ocak ayında Cambridge Üniversitesinden bir İtalyan doktora öğrencisi Kahire'de kayboldu. Nisan ayında da vahşice öldürüldüğü ortaya çıktı. Bu olay uluslararası öğrencileri ve turistleri etkiledi. Ardından, o zamanlar Mısır'daki işçi hakları ve sendikalar hakkında eleştirel akademik araştırmalar yapan İtalyan Giulio Regeni'ye verilen ölüm cezasını görüşmek üzere İtalya, Kahire'deki büyükelçisini Roma'ya çağırdı. Mısır güvenlik kuvvetleri, İtalyan vatandaşın durumu ile ilgili çelişkili bilgiler verdi ve bu bilgiler İtalyan müfettişler tarafından kabul edilmedi. Sonuç olarak İtalyan basını ve Dışişleri Bakanlığı, Mısır'daki insan hakları ihlallerinin sistematik olduğunu vurguladı ve polis teşkilatı ve uygulamalarında önemli değişiklikler yapılmadığı taktirde siyasi yaptırım uygulanacağı yolunda Mısır'ı uyardılar.

Hristiyan Mısırlılar hükümet tarafından pek çok alanda ayırımcılığa uğramakta, hükümet bakanlıklarında orantısız olarak temsil edilmektedirler. Kilise inşa etmek veya onarmak hakları sınırlanmıştır. Sufiler, Şiiler ve Ahmediler gibi Bahailerin ve tutucu (katı kurallara bağlı) olmayan Müslüman mezheplere karşı da aynı hoşgörüsüz yaklaşım, problem olmaya devam etmektedir. Hükümet kimlik kartlarını bilgisayara aktardığında, Bahai gibi dinsel azınlık üyeleri kimlik belgelerini alamadılar. 2008 yılı başlarında bir Mısır Mahkemesi, diğer inanç mensuplarının kimliklerinin inanç hanesi doldurulmaksızın ve resmi olarak onaylanmadan nüfus cüzdanlarını alabileceklerini karara bağlamıştır.

14 Ağustos 2013'te Polis teşkilatı elemanları ile eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin destekçileri arasında çıkan çatışmalarda en az 595 kişi öldü. Bu Mısır'ın modern tarihinde yaşanan en büyük kitlesel ölüm olayıdır.

Mısırda aktif olarak ölüm cezası uygulanır. Mısır yetkilileri, insan hakları örgütlerinin yıllardır ısrarlı taleplerine rağmen, ölüm cezası ve infazlar hakkındaki rakamları yayınlamadılar. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Bürosu ve çeşitli STK lar, Mısır Minya Ceza Mahkemesi tarafından 25 Mart  2014'de yapılan tek duruşmada 529 kişinin ölüm cezasına çarptırılmasının ardından derin alarm verdi. Temmuz 2013'te Mursi'nin indirilmesinin ardından taraftarları şiddet olaylarına karıştıkları iddiasıyla yargılandılar. Bu uluslararası hukukun ihlali olarak kınandı. Müslüman Kardeşler darbesi sonrası Müslüman Kardeşler terör örgütü olarak nitelendi ve Mayıs 2014'e kadar çoğu Müslüman Kardeşler üyesi ve taraftarı olmak üzere yaklaşık 16.000 kişi ve 40.000 den fazla tarafsız kişi hapis cezasına çarptırıldı. 

Mursi ordu tarafından devrildikten sonra yargı sistemi yeni hükümetin siyasetine uyum sağlayarak Müslüman Kardeşler üyelerine yargı baskısı uygulamaya başladı. Yargının bu hükümet yanlısı tutumu, ABD Başkanı Barack Obama ve BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon'un eleştirdiği kitlesel ölüm cezalarının artmasına neden oldu. Nisan 2013'te yukarı Mısır'da Minya'da hükümete yakın bir hakim,1.212 kişiyi ölüm cezasına çarptırdı. Aralık 2014'te ölüm cezalarına çarptırmakla tanınmış yargıç Muhammet Naqi Shahata, bir polis karakoluna saldırmakla suçlanan 188 Müslüman Kardeşler üyesini ölüm cezasına mahkum etti. Mısır'daki ve uluslararası alandaki çeşitli insan hakları örgütleri, çoğunlukla birkaç dakika süren duruşmalarla adil yargılamaların usul ve standartlarına uyulmadığını belirtmişlerdir.

Mısır'da basın özgürlüğü

Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün hazırladığı, Dünya Basın Özgürlüğü Endeksine göre Mısır, 180 ülke arasında 158. sıradadır. Mısır'da Ağustos 2015'te en az 18 gazeteci hapsedildi. Ağustos 2015'te medya mensuplarını cezaevine sokmakla tehdit eden yeni bir terörle mücadele yasası yürürlüğe girdi. Terör eylemleri hakkında, Milli Savunma Bakanlığı'nın resmi belgelerindeki gerçeklere uymayan yanlış ve farklı bilgilerin ülke çapında yayılması için 25.000 ila 60.000 dolar arasında masraf edilmiştir.

Mısır'da askeri ve dış ilişkiler

Ordu, Mısır'ın siyasi ve ekonomik hayatında etkilidir. Sektörel faaliyetlerde sivillere uygulanan kanunlardan muaftır. Devlet içinde önemli güç, prestij ve bağımsızlığa sahiptir ve yaygın düşünceye göre; ordu, Mısır derin devletinin bir parçasıdır.

İsrail Meclisi Dışişleri ve Savunma Komitesi eski başkanı Yuval Steinitz'e göre, Mısır Hava Kuvvetleri, İsrail Hava Kuvvetleri ile neredeyse aynı sayıda modern savaş uçağı ve çok sayıda batılı tank, topçu, uçaksavar ve savaş gemilerine sahiptir. 16 Nisan 2014'te başlatılan IDF. Mısır, EgypteSat2'ye ek olarak, İsrail tarafından, bölgede bir casus uçağa sahip ikinci ülke olduğu söylenmektedir. 

Birleşik Devletler 2015 yılında Mısır'a 1,3 milyar ABD doları tutarında yıllık askeri yardımda bulundu. 1989 yılında Mısır, NATO üyesi olmayan büyük müttefik olarak belirlendi. Bununla birlikte, iki ülke arasındaki bağlar, Obama yönetiminin, Temmuz 2013'te İslamcı Devlet Başkanı Muhammed Mursi'nin devrilmesi üzerine, Müslüman Kardeşler ve taraftarları üzerindeki şiddeti kınamış ve iki ülkenin birlikte yapacağı askeri tatbikatları iptal etmiştir. Ancak, her iki hükümette sıklıkla bölgesel ve uluslararası terörle mücadelede karşılıklı destek çağrısında bulunmuş ve iki ülke arasındaki ilişkileri normalleştirme çabasına girişilmiştir.

Mısır ordusunda silah ve tüketici malları imal eden düzinelerce fabrika bulunmaktadır. Silahlı Kuvvetler'in envanterinde, dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş ekipmanlar vardır. Eski Sovyetler Birliği'nden edinilmiş ekipmanlar kademeli olarak ABD, Fransız ve İngiliz ekipmanları ile yer değiştirmiştir. Önemli bir kısmı ise Mısır'da üretilmektedir. Mısır'da lisansı alınan M1 Abrams tankı gibi. Rusya ile ilişkiler Muhammed Mursi'nin devrilmesinden sonra her iki ülkede sair ilişkilerin yanı sıra askeri ve ticari ilişkileri de güçlendirmek için çalışmaktalar. Çin ile ilişkiler de oldukça gelişti. 2014 de Mısır ve Çin ikili bir kapsamlı stratejik ortaklık kurdu. 

Arap Birliği'nin daimi merkezi Kahire'de olup Birliğin genel sekreteri geleneksel olarak Mısır'da bulunur. Genel sekreterlik görevi şu anda eski Dışişleri Bakanı Ahmed Aboul Gheit tarafından yürütülmektedir. Arap Birliği, 1978'de Mısır-İsrail Barış anlaşmasını protesto etmek için kısa bir süre Mısır'dan Tunus'a geçti. Ancak daha sonra 1989'da tekrar Kahire'ye döndü. Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan'da dahil olmak üzere Körfez monarşileri, Mısır'ın Temmuz 2013 darbesinden sonra yaşadığı ekonomik sıkıntıların üstesinden gelebilmesi için milyarlarca dolar vermeyi vadetti.  

Mısır, 1973 savaşı ardından imzalanan barış antlaşması nedeniyle İsrail'le diplomatik ilişkiler kuran ilk Arap ülkesi oldu. Ancak İsrail, Mısır halkının çoğu tarafından hala düşman ülke olarak görülmeye devam etti. Mısır, Orta Doğu'daki çeşitli anlaşmazlıkların ve özellikle de İsrail-Filistin arasındaki çatışmaların çözümünde ve barış sürecinde tarihsel rol oynamıştır. Mısır'ın Gazze'deki ateşkes ve ateşkes komisyonu çabaları İsrai'in 2005'te Gazze şeridindeki yerleşim yerlerini boşaltmasına rağmen başarılı olmadı. Muhammed Mısri'nin devrilmesinden sonra İsrail'in Gazze'deki Hamas Hükümetine karşı artan düşmanlığı gidermek amacıyla  Katar ve Türkiye gibi gibi ülkelerin girişimlerine rağmen sonuç alıcı olamadı.

Mısır'ın, İran, Türkiye ve diğer Arap olmayan Orta Doğu ülkeleri arasındaki bağlar sık sık gerildi. İran ile yaşanan gerginliklerin çoğu; Mısır'ın İsrail ile barış antlaşması imzalaması ve İran'ın Mısır'ın müttefiki olan diğer Körfez ülkeleriyle olan rekabetinden kaynaklanmaktadır. Türkiye'nin Mısır'da yasaklı olan Müslüman Kardeşleri ve Libya'yı sözde desteklemesi bölgedeki bu iki ülkeyi uzlaşmaz rakipler haline getirdi.

Mısır, Bağlantısızlar Hareketi ve Birleşmiş Milletler kurucu üyesidir. 1983 yılından bu yana pek çok Uluslar arası Örgüte üye olmuştur. Mısır eski Başbakan Yardımcısı Boutros Boutros-Ghali, 1991-1996 arasında Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri olarak görev yapmıştır.

21. yüzyılda Mısır, açlıktan ve savaştan kaçan milyonlarca Afrikalı göçmenle ilgili büyük problemler yaşamıştır. Bazen sert ve hatta ölümcül olabilen sınır kontrol yöntemlerine baş vurmuştur.

Mısır idari bölümleri

Mısır'ın 27 vilayeti vardır. Vilayetlerde kasabalar ve köyler bulunur. Ülke aynı zamanda ekonomik planlama açısından da 8 bölgeye ayrılmıştır. Bazı bölgelerde birden fazla vilayet bulunur.

Mısır ekonomisi

Mısır ekonomisinin  ana unsurları; tarım, medya, petrol ithalatı, doğal gaz ve turizmdir. Başta Suudi Arabistan, Basra Körfezi ülkeleri ve Avrupa olmak üzere üç milyondan fazla Mısırlının yurt dışında çalışıyor olması da Mısır ekonomisi için önemli gelir kaynağıdır. 1970 yılında yapılan Aswan Yüksek Barajının ortaya çıkardığı Nasser Gölü, Mısır'ın tarım ve ekolojisinde önemli bir yer edinmiştir. Hızla büyüyen nüfus, Tarıma elverişli arazinin sınırlı olması ve Nil'e olan bağımlılık, Mısır ekonomisini zorlamaya devam etmektedir.

Hükümet, iletişim ve fiziki altyapıya yatırım yapmıştır. Mısır, 1979 yılından bu yana Amerika Birleşik Devletleri'nden yıllık ortalama 2,2 milyar dolar yardım almıştır. Irak savaşından sonra Amerika Birleşik Devletleri'nden bu fonlar aracılığıyla en büyük yardımı alan üçüncü ülkedir. Mısır ekonomisine temel sayılabilecek en önemli gelir kaynakları; turizm, yurt dışında çalışan Mısırlılardan elde edilen paralar ve Süveyş Kanalı gelirleridir.

Mısır kömür, petrol, doğal gaz ve hidroelektrik enerjisine dayalı bir enerji pazarına sahiptir. Kuzeydoğu Sina'daki önemli kömür yataklarından yılda ortalama 600.000 ton oranında kömür filizi çıkarılmaktadır. Batı çöl bölgelerinde, Süveyş Körfezi'nde ve Nil Deltasında petrol ve doğal gaz üretilmektedir. Mısır'ın 2.180 kilometre küp (520 cu mi) büyüklüğünde rezerv gazı vardır. 2012 yılına kadar birçok ülkeye LNG ihraç edilmiştir. 2013 yılında Mısır General Petroleum Co (EGPC) doğal gaz ihracını keseceğini, enerji istikrarını sağlamak ve siyasi kargaşayı önlemek maksadıyla, bu yaz büyük sanayicilere üretimin yavaşlatılmasını söyleyeceğini bildirdi. EGPC Başkanı Tarek El Barkattwy, Mısır'ın yaz aylarında ek gaz hacimleri elde etmek için üst sıvı doğal gaz (LNG) ihracatçısı Katar'a güvenerek, yıllık taleplerini bu aylarda en yüksek talep için planlamaya teşvik ettiğini söyledi. Mısır kendi enerjisini üretmekte iken 2008'den beri hızla petrol ve doğal gaz ithalatçısı olmuştur. 

Hükümetin daha liberal ekonomi politikalarını benimsemesi üzerine turizmden gelen gelirler ve yükselen borsa piyasası nedeniyle, ekonomik koşullar, belli bir durgunluğun ardından, önemli ölçüde iyileşmeye başladı. Uluslararası Para Fonu (IMF), yıllık raporunda, Mısır'ı ekonomik reformları yapan dünyanın en büyük ülkelerinden biri olarak nitelendirdi. 2003 yılından beri hükümet tarafından uygulamaya sokulan bazı büyük ekonomik reformlar arasında gümrük ve tarifelerin çarpıcı bir şekilde azaltılması yer alıyor. 2005 yılında uygulamaya sokulan yeni bir vergi kanunu ile, kurumlar vergisi %40 tan %20'ye düşürülerek 2006 yılına kadar vergi gelirlerinde %100 artış sağlandı. 

Hüsnü Mübarek'in devrilmesinden önce, ekonomik liberalizasyon ve Yatırım Bakanı Mahmoud Mohieddin'in özelleştirme uygulamaları nedeniyle Mısır'da 2006 yılında doğrudan yabancı yatırım (DYY) önemli ölçüde artarak 6 milyar doları aşmıştı. 2011 yılında Hüsnü Mübarek'in devrilmesinden bu yana hem yabancı yatırım hem de turizm gelirlerinde ciddi düşüş oldu. Bundan başka %60'lık döviz rezervi düştü. Büyümede %3'lük bir düşüş nedeniyle Mısır Poundu için devalüasyon yaşandı.  

Mısır ekonomisinin halen karşı karşıya olduğu sorunlardan biri; milli gelirin kişi başına düşen ortalamasında sınırlı bir düşüş olmasına rağmen birçok Mısırlının temel mallardaki fiyatları yüksek bularak hükümetlerini eleştiriyor olmasıdır. Yaşam ve satın alma gücü standartları durgundur. Mısırlıların gözünde yolsuzluklar, ekonomik büyümenin önünde büyük engeldir. Hükümet, 2006 yılında Etisalat tarafından alınan üçüncü mobil lisans için ödenen parayı (3 milyar dolar) ülkenin altyapısının yeniden inşasında kullanacağına söz verdi. 2013'te Yolsuzluk Algılamaları Endeksinde Mısır 177'den 114'e düştü.  

Mısır'ın en tanınmış çok uluslu şirketleri Orascom Grubu ve Raya İletişim Merkezi'dir. Bilgi Teknolojisi (BT) son yıllarda hızla büyüdü. Birçok yeni ve büyük ölçekli şirket, Microsoft, Oracle gibi şirketlere, Kuzey Amerika ve Avrupa'ya dış kaynak hizmetleri satmanın yanı sıra birçok küçük ve orta ölçekli şirkete iş imkanı sağlamaktadır. Bu şirketlerin bazıları Xceed İletişim Merkezi, Raya, E Grup Bağlantıları ve C3 tür. Hükümet Bilişim Sektöründe Mısırlı girişimcileri teşvik etmektedir.

Yurt dışında yaklaşık 2,7 milyon Mısırlı yaşıyor. Bunlar havale yoluyla gönderdikleri (2009 yılında 7,8 milyar ABD Doları) paralarla ülke kalkınmasına aktif olarak katılmanın yanı sıra insan ve sosyal sermayenin dolaşımına da katkıda bulunurlar. Dünya Bankasına göre yurt dışında çalışan Mısırlıların eve gönderdikleri paralar, 2012 yılında 21 milyar ABD dolarına ulaşarak rekor kırmıştır.

Mısır toplumunda gelir dağılımı eşit değildir. Mısır nüfusunun %35-40'ının günlük kazancı 2 dolar iken, nüfusun Sadece %2-3'ü çok zengindir.

Mısır'da turizm

Turizm, Mısır ekonomisinin en önemli sektörlerinden biridir. 2008'de Mısır'ı ziyaret eden 12 milyondan fazla turistten, yaklaşık  11 milyar dolar ciro elde edildi. Turizm Bakanı Hisham Zaazou sektör profesyonellerine ve gazetecilere, 2012'de turizm gelirlerinde 9,4 milyar dolarlık bir artış sağlandığını ve bunun 2011'deki 9 milyar dolarlık gelire nazaran küçük bir artış olduğunu söyledi. Mısır iş gücünün yaklaşık %12'si turizm sektöründe istihdam edilmektedir.

Giza Nekropolü Mısır'ın en ikonik sitesidir. Antik çağlardan beri Mısır'ın en popüler turistik yerlerinden biridir. Büyük Piramit, Helenistik zamanlarda Antipater of Sidon tarafından dünyanın yedi harikasından biri olarak listeye alınması üzerine, popülerlik kazanmıştır. Bu gün hala varlığını sürdüren harikalardan biridir.

Mısır Akdeniz kıyısında 3.000 km.lik (1.900 mil) uzun bir plaj şeridine sahiptir. Kızıldeniz, renkli sulara, renkli mercan kayalıklarına, nadir bulunan balıklara ve dağlara ev sahipliği yapar. Akba Körfezi plajlarında deniz sporları yapma imkanı vardır. Süveyş Körfezindeki Safaga önemli bir sayfiye ve liman kentidir. Şarm El Şeyh, Hurghada, Luksor (dünyanın en büyük açık hava müzesi), Dahab, Ras Sidr, Marsa Alam Akdeniz'in kuzey kıyısında yer alan önemli turistik şehirleridir. 

Mısır pek çok turistik aktiviteye; tarihi, dini, tıbbi ve turistik eğlenceye imkan sağlayan bir yer olarak kabul edilir. Mısır'ı ziyaret edebilmek için geçerli bir pasaport ve çoğu hallerde vizeye ihtiyaç duyulmaktadır.

Mısır'da enerji

Mısır,Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) üyesi değildir. Buna rağmen Mısır 691.000 bbl/gün petrol üretimi ile en büyük petrol üreticisidir. Afrika'da dahil olmak üzere 2013 yılında 2.141.05 Tcf doğal gaz üretimi ile ikinci en büyük kuru doğal gaz üreticisi ülke olmuştur. 2013 yılında Mısır toplam petrol tüketiminin %20'den fazlasını tüketmiştir. Afrika'daki toplam kuru doğal gaz tüketiminin %40'dan fazlasını tüketerek Afrika'nın en büyük petrol ve doğal gaz tüketicisi olmuştur. Ayrıca Mısır, Afrika'daki 726.000 varil/gün (2012) en büyük petrol kapasiteli rafinerisine sahiptir. Mısır şimdilerde ülkenin kuzey sahillerinde El Dabaa'da, ilk nükleer enerji santralini inşa etmeyi planlamaktadır.  

Mısır'da ulaşım

Mısır'da ulaşım, Nil yerleşim düzenini takip ederek Kahire'de yoğunlaşır. Ülkede 40.800 kilometrelik (25.400 mil) demir yolu ağının ana hattı İskenderiye'den Asvan'a uzanır. Demir yolları, Mısır Ulusal Demiryolları tarafından işletilir. Demir yolu ağında 28 hat ve bu hatlar üzerinde 796 istasyon vardır. Nil Vadisi, Nil Deltası, Akdeniz ve Kızıldeniz Kıyıları, Sina ve Batı Vahalarını kapsar şekilde demir yolları ağı hızla 21.000 milin üzerine çıkarılmıştır. Bu hatlarda 1800 tren çalışır.

Afrika ve Arap dünyasındaki gelişmiş iki metro sisteminden ilki Mısır'daki Kahire metrosudur. Yaklaşık 12 milyar Mısır poundunu bulan önemli bir proje olarak düşünülmüştür. Sistem gelecekte dördüncü hattının da tamamlanacağı halen faal üç hattan oluşur.

Mısır'da Talat Harb tarafından 1932 yılında Mısır bayrak taşıyıcısı olan ilk hava yolu şirketi kurulmuştur. Daha sonra Mısır hükümeti tarafından el konulmuş ve adı Egypt Air olmuştur. Mısır havayolu taşımacılığını kullanmada öncü ülkelerden biri olarak kabul edilmektedir. Havayolunun merkezi Kahire'dir. Orta Doğu, Avrupa, Afrika, Asya ve Amerika'daki  75'ten fazla varış noktasına tarifeli yolcu ve yük seferleri yapmaktadır. EgyptAir filosunda 80 adet uçak bulunur.

Süveyş Kanalı

Süveyş Kanalı Akdeniz ve Kızıldeniz'i birbirine bağlayan, Orta Doğu'daki deniz taşımacılığında merkezi önemi olan, deniz seviyesinde yapay bir kanaldır. 10 yıl süren inşaat çalışmalarından sonra Kasım 1869'da açılmıştır. Gemilerin Avrupa'dan Asya'ya giderken Afrika'yı dolaşmalarına gerek kalmamıştır. Süveyş Kanalının kuzeydeki başlangıç noktası Port Said, güney noktası Süveyş şehrinde Port Tawfiq'tir. İsmailiye şehri kanalın batı yakasında ve 3 km (1,9 mil) ortasındadır. 

2010 yılı itibariyle kanalın uzunluğu 193,30 kilometre (120.11 miles) derinliği 24 metre (79 feet), genişliği 205 metre (673 feet) dir. Kuzey erişim kanalı 22 kilometre (14 mil) dir. Kanalın 162,25 kilometresinden (100,82 mil) 9 kilometrelik (5,6 mil) güney ulaşım kanalı başlar. Kanal tek şerittir. "Ballah Baypas" ve "Büyük Acı Göl" noktalarında geçit yerleri vardır. Kilit içermez; deniz suyu kanala serbestçe akar. Genel olarak kanal, Acı Göllerin kuzeyinde kışın, güneyde yaz aylarında akar. Göllerin seviyesi Süveyş'teki  gelgit ile değişir.

26 Ağustos 2014'de Yeni Süveyş Kanalı açılması için bir öneri getirildi. Yeni kanal çalışmaları projeye ve bütçeye uygun olarak Temmuz 2015'te tamamlandı. Resmi açılış 6 Ağustos 2015 tarihinde yabancı devlet adamlarının da katıldığı, askeri hava kuvvetlerinin gösteri yaptığı törenlerle yapıldı.

Mısır'da su temini ve altyapı

Mısır'da sağlık koşullarına uygun içme suyu temini hem başarılı hem de zor koşullarda gerçekleşir. 1990 ve 2010 yılları arasında yapılan başarılı kanalizasyon çalışmalarıyla kanalizasyon ağı kentsel alanlarda %89'dan %100'e, nüfus artışı hızlı olmasına rağmen, kırsal alanlarda %39'dan %93'e çıkarılmıştır. Genel olarak alt yapıya yüksek yatırım yapılmıştır. Mısır'da gelişmiş bir su kaynağına erişim evrensel ölçülere uygun olarak %99 oranındadır. Nüfusun yaklaşık yarısı sağlıklı kanalizasyon ağına bağlıdır.

Mısır'da kısmen düşük sağlık koşulları ve ishal nedeniyle her yıl yaklaşık 17.000 çocuk ölüyor. Bir başka zorluk ise şudur; dünyadaki en düşük su tarifesi uygulandığı için iyileştirme çalışmaları da düşük seviyededir. Arap Baharından sonra da maaşlar artırılmış fakat tarifelerde artış yapılmamıştır. İşletme giderlerini devlet desteklemek zorundadır. Ayrıca, su ve atık su arıtma tesisleri gibi tesislerin düşük seviyede işletilmesi hükümetin hesap verme yükümlülüğü ile sınırlıdır.

Mısır nüfus yapısı

2015 yılı itibariyle 88 milyon nüfusa sahip Mısır, Orta Doğu ve Afrika kıtasının en kalabalık nüfuslu ülkesidir. Nüfusu, tıbbı gelişmeler ve tarımsal üretkenliğin sağlanmasıyla (Yeşil Devrim) 1970 ile 2010 arasında hızla büyümüştür. 1798 de Napolyon Ülkeyi istila ettiğinde nüfusun 3 milyon olduğu tahmin edilmektedir.

Mısır halkının çoğunluğu şehirlerde yaşar. Nüfus, Nil boyunca (özellikle Kahire ve İskenderiye), Delta'da ve Süveyş Kanalı civarında yoğunlaşmıştır. Mısırlılar, demografik olarak büyük kent mekezlerinde yaşayanlar ve kırsal alanlarda yaşayan çiftçiler (fellahin) olmak üzere sınıflandırılırlar.

Göç, Nasır döneminde kısıtlandığında Arap Soğuk Savaşı nedeniyle, meslek sahibi Mısırlı bazı kimseler yurt dışına gönderildi. 1971 de Başkan Sadat göç sınırlamasını kaldırdı ve 1973 petrol krizinden sonra göç rekor seviyeye ulaştı. Yaklaşık 2.7 milyon Mısırlı yurt dışında yaşamaktadır. Mısırlı göçmenlerin Yaklaşık %70 i Arap ülkelerinde yaşar (Suudi Arabistan'da 923.600, Libya'da 332.600, Ürdün'de 226.850, Kuveyt'te 190.550). Geri kalan %30 luk bölüm çoğunlukla Avrupa ve Kuzey Amerika'da (318.000 ABD, 110.000 Kanada, 90.000 İtalya)yaşar. Arap olmayan ülkelere göç 1950 yılından beri devam etmektedir.

Eski yakın doğu halkları arasında sadece Mısırlılar dillerine ve inançlarına sahip çıkarak değişmeden bulundukları yerde kaldılar. Bir bakıma dünyanın en eski ulusunu oluştururlar.Tarihleri boyunca Mısır bir devlettir. Ancak son yıllarda bir ulus-devlet olmuştur. Devlet, vatandaşların ortak bir kimlik temelinde bağlılığını kabul etmektedir.

Mısır'da etnik gruplar

Ülkedeki en büyük etnik grup Mısırlılardır ve toplam nüfusun %91 ini oluştururlar. Etnik azınlıkları şöyle sıralayabiliriz; doğu çöllerinde yaşayan Bedevi Arap kabileler, Sina yarımadasında yaşayan Berberiler, Siwa vahasında yaşayan Amazighler (Berberiler) , Nil boyunca  kümelenmiş Nubian topluluklar, Abazalar, Türkler ve Yunanlar. Ayrıca, ülkenin güney doğusundaki en köşesinde yoğunlaşmış Beja toplulukları ve kentleşme arttıkça asimile olan, Nil Deltasında ve Faiyum vahasında yaşayan bir çok Dom klanı bulunur.

Mısır ayrıca sayıları 500.000 ila 3 milyon arasında değişen mülteci ve sığınmacıya ev sahipliği yapmaktadır. Yaklaşık 70.000 Filistinli , 150.000 Iraklı mülteci vardır. En büyük grup olan Sudanlı mültecilerin ise sayısı bilinmemektedir. Eski zamanlardaki Yunan ve Yahudi cemaatler ise neredeyse kayboldu denecek kadar azalmıştır. Ancak birçok Mısır Yahudisi dini veya başka sebeplerle turistik ziyaretler yapar. Kahire, İskenderiye ve diğer şehirlerde arkeolojik bakımdan önemli Yahudi yerleşim yerleri ve tarihi eserler bulunur.

Mısır'da konuşulan diller

Cumhuriyetin resmi dili modern standart Arapça'dır. Mısırlılar Mısır'ın Araplar tarafından istilasından sonra Arapçayı kabul etti. Konuşulan diller; Mısır Arapçası (%68), Sa'idi Arapça (%29), Doğu Mısır Bedevi Arapçası (%1,6), Sudan Arapçası (%0,6), Domari (%0,3), Nobiin (%0,3), Beja (%0,1), Siwi ve diğer dillerdir. Bunların dışında göçmenlerin kullandıkları Yunanca, Ermenice ve İtalyanca dilleri vardır. Geçmişte, 19.yüzyılda büyük bir İtalyan Mısırlılar topluluğu vardı ve İtalyanca "lingua france" idi.

Okullarda öğretilen ana yabancı diller popülerlik sırasına göre; İngilizce, Fransızca, Almanca  ve İtalyanca'dır.

Tarihi Mısır dilleri, eski Mısır ve Kıpti dilinin karışımından oluşur ve Copto-Mısır olarak da bilinir. Afroasitik dil ailesi içinde ayrı bir daldır. Helenistik İskenderiye'de Yunan dili "Koine" lehçesi Mısır'a özgü değilse de önemlidir. Kültür felsefesinde ve bilimde yoğun şekilde kullanılmıştır. Sonraları Yunancadan Arapçaya çevirileri yapılmış ve bilim insanlarının faydalanması sağlanmıştır.

Mısır'da din

Mısır ağırlıklı olarak Müslümanların yaşadığı Sünni Müslüman bir ülkedir ve İslam, devlet dini olarak kabul edilmiştir. Başka dinlere mensup Mısırlılar'da vardır, ancak sayıları tartışmalıdır. Yaklaşık %90 Müslüman, %19 Koptik Hristiyan, %1 diğer Hristiyan mezheplerin mensupları yaşamaktadır. Dindar olmayan Müslümanlar ise nüfusun kabaca %12'sini oluşturmaktadır.

Mısır her ne kadar MS 7. yüzyıldan önce Hristiyan bir ülke ise de İslam'ın ülkeye gelmesinden sonra yani yaklaşık MS 1000 yıldan 14. Yüzyıla kadar geçen zamanda Müslüman bir ülkeye dönüştü. Müslüman dünyasında bir siyaset ve kültür merkezi haline geldi. Enzar Sedat döneminde İslam, devletin resmi dini oldu ve şeriat hukuku uygulaması başladı. 15 milyon Mısırlının kendi yerli Sufi emirlerine bağlı oldukları ve onun sözlerini dinledikleri tahmin edilmektedir. Sufi sayısı belli olamamakla birlikte çok fazla olduğu tahmin edilmektedir. Resmi kayıtlı olmayan bu Sufiler bir Sufi lidere bağlıdır.

Ayrıca Mısır'da Şii azınlık vardır. Kudüs Halkla İlişkiler Merkezi, Şia nüfusu 1 ila 2,2 milyon arasında ölçebilmiştir. Oysa gerçekte bu sayının 3 milyona kadar çıkabileceği tahmin edilmektedir.  Ahmediyye nüfusunun 50.000 den az olduğu tahmin edilirken, Selefiler'in (Çok muhafazakar) sayısının 5 ila 6 milyon arasında olduğu tahmin edilmektedir. Kahire sayısız cami minaresi ile ünlüdür ve "Bin minareli şehir" olarak anılmaktadır.

Mısır'daki Hristiyan azınlığın %90'dan fazlası, Doğu Afrika Ortodoks Hristiyan Kilisesine bağlı, İskenderiye yerli Koptik Ortodoks Kilisesi mensubudur. Diğer yerli Mısır Hristiyanları, Koptik Katolik Kilisesi, Mısır Protestan mezhepleri ve diğer Protestan mezhepleri mensubudurlar. Yerli olmayan Hristiyan topluluklar, Kahire'nin ve İskenderiye'nin kentsel bölgelerinde, Suriye-Lübnanlılar gibi, Grek Katolik, Rum-Ortodoks, Maronite- Katolik mezheplerine bağlıdırlar. 

Geçmişte etnik Yunanlılar büyük bir Rum Ortodoks nüfus oluşturuyordu. Daha sonra aynı şekilde, Ermeniler de büyük Ermeni Ortodoks ve Katolik topluluklar oluşturdular. Mısır'da büyük oranda İtalyan'lar ve Malta'lılardan oluşan Roma Katolik cemaati vardı. Bu yabancı topluluklar Nasır'ın başa geçmesinden ve ulusallaşma politikalarından önce daha büyüktü.

Mısır, dünya çapında iki büyük kuruma ev sahipliği yapmaktadır.Birincisi Evangelist Saint Mark tarafından 1.yüzyılda kurulan İskenderiye Koptik Ortodoks Kilisesi, diğeri  970 yılında Fatimiler tarafından ilk İslam Okulu ve Üniversitesi olarak  kurulan Al-Azhar Üniversitesi.

Mısır sadece üç dini tanır; İslam, Hristiyanlık ve Yahudilik. Mısır'da azınlıkta kalan diğer inançlar ve azınlıktaki Müslüman mezhepleri, mesela küçük Bahai ve Ahmadi grupları gibi, devlet tarafından tanınmıyor ve bu nedenle zorluk yaşıyorlar. Çünkü Mısır'ın ulusal güvenliğini tehdit eden en sağ gruplar olarak etiketleniyorlar.Devlet tarafından düzenlenen kimlik kartlarına, dini inancın veya inançsızlığın yazılması zorunlu olduğu için, bunu istemeyen kişiler, özellikle Bahais ve ateistler bu işlemi reddediyorlar (bkz. Mısır kimlik kartı tartışmaları) ve gerekli kimlik belgelerini edinememe durumunda kalıyorlar. Ya da inançları hakkında yalan söylüyorlar. Ancak 2008 yılında bir mahkeme, tanınmayan din üyelerine din hanesi boş bırakılarak kimlik verilmesini karara bağladı. 

Mısır kültürü

Arapça konuşan dünyada kültürel eğilimin belirleyicisi Mısır'dır. Çağdaş Arap ve Orta Doğu kültürü, Mısır edebiyatından, müzik, film ve televizyondan çok etkilenmiştir. Arapça konuşulan dünyada Mısır kültürünün ayakta kalmasını sağlamak için, Mısır, 1950'li ve 1660'lı yıllarda bölgesel liderlik rolünü üstlenmiştir.

Uzun işgal döneminde, İslam, Hristiyan ve Yahudiliğin bir arada yaşanması nedeniyle "Mısır" kimliği gelişti; ve yeni bir dil ortaya çıktı. Arapça ve onun konuşulan şekli, aynı zamanda bir çok eski Mısır kelimeleriyle karışarak Mısır Arapçası oluştu.

19. yüzyıl başlarında bilim adamı Rifa'a al-Tahtavi'nin çalışmaları sonucunda, Mısır antikasına olan ilgi arttı, Mısır toplumu aydınlanma ilkeleriyle tanıştı. Tahtavi ,eğitim reformcusu Ali Mübarek ile birlikte, Suyuti ve Maqizi gibi Mısır tarihini, dilini ve eserlerini inceleyen bilim adamları ile Orta Çağ Mısır'ını inceleyen akademisyenlere kaynak olacak yerli bir Mısır okulunu kurdu.

Muhammed Abduh, Ahmed Lütfi el-Sayed, Muhammed Loutfi Goumah, Tavfik el-Hakim, Louis Awad, Quasim Amin, Salama Musa, Taha Hüseyin ve Mahmud Mokhtar gibi insanların çalışmalarıyla 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başında Mısır rönesansı zirveye ulaştı. Böylece Mısır için kişisel özgürlüğün, laikliğin ve ilerlemenin sağlanması için, bilime olan inancın bir taahhüdü olan, liberal bir yol oluştu.

Mısır'da sanat

Mısırlılar, sanat ve mimarlık alanlarında ilk tasarım kurallarını düzenleyen büyük medeniyetlerden biridir. Mısır mavisi, kalsiyum bakır silikat olarak da bilinir ki binlerce yıldır Mısırlılar tarafından kullanılan bir pigmenttir; ilk sentetik pigment olarak kabul edilir. Firavunlar tarafından yaptırılan duvar resimleri, sert bir görsel kural ve anlam düzenlemesi içerir. Mısır uygarlığı görkemli piramitleri, tapınakları ve anıtsal mezarlarıyla ünlüdür.

Bilinen örnekler antik mimar ve mühendis Imhotep tarafından tasarlanan Sfenks, Abu Simbel tapınağı ve Djorer Piramididir. Modern ve çağdaş Mısır sanatı, Hassan Fathy ve Ramses Wissa Wassef bahçeli mimarisinden, Mahmoud Mokhtar'ın heykellerine ve oradan Isaac Fanous'un çarpıcı Koptik ikonografisine kadar uzanan bir çeşitlilikle dünya sanat sahnesindeki yerini almıştır. Kahire Opera Binası, Mısır başkentinde ana gösteri sanatları mekanı olarak hizmet vermektedir.

Mısır'da edebiyat

Mısır edebiyatı en eski edebiyatlardan biridir ve başlangıcı eski Mısır'a kadar uzanır. Öyle ki edebiyatı bu günkü haliyle geliştiren ve kitaplaştıran ilk kültürdür. Edebiyat Mısır hayatında önemli bir kültürel unsurdur. Mısır romancıları ve şairleri, modern Arap edebiyatı türlerini deneyen ilk kişiler arasındaydı ve geliştirdikleri biçimler Orta Doğu'da yaygın biçimde taklit edildi. Muhammed Hüseyin Haykal'ın ilk modern Mısır romanı Zaynab 1913'te yayınlandı. Romancı Naquib Mahfouz (Necip Mahfuz), Midak Sokağı adlı romanıyla 1988 yılında Nobel Ödülünü kazanan ilk Mısırlı yazar oldu. Mısırlı kadın yazarlar arasında, feminist aktiviteleriyle tanınan Naval El Saadavi ile kadınlar ve gelenekler hakkında da yazan Alifa Rifaat yer alır.

Şiir belki de Mısırlılar arasında Ahmed Fouad Negm (Fagumi), Salah Jaheen ve Abdel Rahman el-Abnudi'nin muhteşem eserleriyle temsil edilen en popüler edebi türdür.

Mısır'da popüler kültür

Mısır'ın medya endüstrisinde otuzdan fazla uydu kanalı yayın yapmaktadır. Her sene yüzün üzerinde sinema filmi üretilir.

Hükümetin medya üzerindeki denetiminin azalması üzerine, Mısır medyasının Arap dünyası üzerindeki etkisi artmıştır. Medya özgürlüğü Anayasa ile garanti altına alınmışsa da halen bazı yasalarla bir kısım haklar kısıtlanmaktadır.

Mısır sineması

Mısır sineması sesli yapımların başlamasıyla bölgesel bir güç haline geldi. 1936 yılında sanayici Talat Harb tarafından finanse edilen Studio Misr kuruldu. Şirket otuz yıl süreyle piyasanın lideri oldu. Mısır,100 yıldan uzun sürede ürettiği 4.000 den fazla film ile toplam Arap dünyasının ürettiği film sayısını dörtte üçünü üretmiştir. Mısır Orta Doğu'da sinema alanında lider ülke kabul edilmektedir. Arap dünyasının her yerinden oyuncular Mısır sinemasında rol alma çabasındadır. Kahire Uluslararası Film Festivali, Uluslararası Film Yapımcıları Dernekleri Federasyonu tarafından dünya çapında kabul gören 11 festivalden biri olarak kabul edilir.

Mısır'da müzik

Mısır müziği, yerli, Akdeniz, Afrika ve Batı unsurlarının zengin bir karışımıdır. Müzik antik çağlardan beri Mısır kültürünün ayrılmaz bir parçası olmuştur. Zira Eski Mısırlılar tanrıları Hathor'un ve Osiris'in dünyayı müzik yoluyla uygarlaştırma çabasında olduklarını kabul ediyorlardı. O zamanlardan beri Mısırlılar müzik aletleri kullanıyorlar.

Çağdaş Mısır müziği, Abdu el-Hamuli, Almaz ve Mahmud Osman'ın üretken çalışmaları sonrasında Sayed Darvish, Umm Kulthum (Ümmü Gülsüm), Muhammed Abdel Vahab ve Abdel Halim Hafiz'in çalışmalarıyla Mısır'da, Orta Doğu'da ve Kuzey Afrika'da altın çağını yaşamıştır. Önemli çağdaş Mısır pop şarkıcıları arasında Amr Diab ve Mohamed Mounir yer alır.

Mısır'da dans

Bugün Mısır genellikle oryantal dansın evi olarak kabul edilir. Mısır'da oryantal dansın iki ana stili vardır; raqs (raks) baladi ve raks şarki. Mısırlı bir oryantal dansçının repertuvarında çok sayıda folklorik ve karakteristik dansın yanısıra raqs baladile ile bazı özellikleriyle kaynaşmış modern shaabi sokak dansı da bulunur.

Mısır müzeleri

Mısır dünyanın en eski uygarlıklarından birine sahiptir. Tarih öncesi çağlardan günümüzün modern çağlarına gelene kadar; Firavunlar, Romalılar,Yunanlar ve İslamiyet dönemlerinde diğer bir çok uygarlık ve ulusla da temas halinde olunmuştur. Bu geçen süre içinde yaşanmış değişiklikler, diğer uluslarla temas ve Mısır'ın yaşadığı büyük çatışmaları da kapsayan en az 60 müze bulunur. 

Mısır'da üç ana müze vardır: İçinde 120.000 den fazla eserin bulunduğu Mısır Müzesi, Mısır Ulusal Askeri Müze ve 6 Ekim Panoraması'dır.

Giza Müzesi olarak da bilinen Grand Mısır Müzesi (GEM), dünyadaki en eski Mısır eserleri koleksiyonunu barındıracak olan yapım aşamasındaki müzedir. Dünyanın en büyük arkeoloji müzesi olarak tanımlanmaktadır. Giza Nekropolü'nden yaklaşık iki kilometre (1.2 mil) uzaklıkta 50 hektar (120 dönüm) arazi üzerinde yer alacak olan plato yeni bir ana planın parçası olacaktır. Eskiçağlar Bakanı Mamduh el- Damaty müzenin Mayıs 2018 de kısmen açılacağını duyurmuştur.

Mısır festivalleri

Mısır, mulid olarak da bilinen birçok festival ve dini bayram kutlar. Genellikle Hristiyan veya Müslüman bir din adamı önderliğinde ve din veya mezhep farkı gözetilmeksizin bütün Mısırlılar tarafından kutlanır. Ramazan ayı seslerle, ışıklarla  (fawaniler denilen yerel fenerlerle) kutlanır. Mısır'da çok özel bir şekilde yaşandığı için bölgede bir çok Müslüman'ın Ramazan ayında Mısır'a gelmesine neden olur.   

Sham en Nisim'in (Coptic: shom en nisim); eski bahar şenliği. Mısırlılar tarafından, binlerce yıldır, Paskalya Pazarının ardından Paremoude (Nisan) ve Pashons (Mayıs) ayları arasında kutlanır.

Mısır mutfağı

Mısır mutfağı sebze ve yerde yetişen sebze yemeklerine ağırlık verdiği için özellikle etsiz beslenmeler için elverişlidir. Et, çoğu Mısırlı için tarih boyunca çok pahalıya mal olmuştur. İskenderiye ve kıyılarda yaşayanlar balık ve diğer deniz ürünlerine mutfaklarında daha çok yer verirler. 

Kushari (pirinç, mercimek, makarna karışımı) ulusal yemekleridir. Kushariye kızarmış soğan da eklenebilir. Bundan başka, ful medames de (kuru bakla püresi) en meşhur yemeklerindendir. Fava ayrıca, Mısır'da ortaya çıkmış ve Orta Doğu'nun diğer bölgelerinde de yapılmaya başlanılmış felafel (ta miya) yapımında da kullanılır. Tavuk veya tavşanla yapılan meşhur yeşil çorba molokhiya'ya  bazen kişniş ile kızartılmış sarımsak ve ince doğranmış jüt yaprakları ilave edilir.

Mısır'da spor

Futbol, Mısır'ın en popüler milli sporudur. Kahire Derbisi, Afrika'nın en sert derbilerinden biridir. BBC, dünyanın en zorlu 7 derbisinden biri olarak seçmiştir. CAF ye göre (Afrika Futbol Konfederasyonu), Al Ahly  (Kahire'yi temsil eden futbol takımı) 20. yüzyılın en başarılı kulübüdür ve rakipleri Zamalek SC (Giza Bölgesi Futbol Takımı) tarafından yakından takip edilirler. Al Ahly, 2000 yılında Afrika Futbol Konfederasyonu tarafından "Yüzyılın Afrika Kulübü" seçildi. Al Ahly, yirmi kupayla, şu anda on sekiz kupası olan A.C Milan ve Arjantinli Boca Juniors'ı geride bırakarak uluslararası kupalar açısından dünyanın en başarılı kulübü olmayı başarmıştır.

"Firavunlar" da denilen Mısır Milli Futbol Takımı, 2006, 2008 ve 2010 yıllarında üç kez olmak üzere yedi kez Afrika Uluslar Kupasını kazandı. En başarılı Afrika Milli Takımı oldu ve Afrika'nın en başarılı takımlarından biri olarak kabul edildi. FİFA Dünya sıralamasında 9. sıraya yükseldi. Mısır FİFA Dünya Kupasında sadece iki kez başarılı oldu. Mısır Gençlik Milli Takımı "Young Pharaohs", 2001 FİFA Gençlik  Dünya Kupasında Arjantin'de bronz madalya kazandı.

Squash ve tenis de Mısır'daki popüler spor dallarıdır. Mısırlı squash ekibi, 1930'lardan beri uluslararası şampiyonalarda sert mücadeleleriyle ünlüdür. Mısır'ın en iyi oyuncularından Amr Shabana ve Ramy Ashour, "Dünyanın Bir Numaralı Squash Oyuncusu" seçildi.

Mısır Ulusal Basketbol Takımı, Tüm Afrika ülkeleri arasında, Basketbol Dünya Kupasında ve Yaz Olimpiyatlarında en iyi mücadeleyi göstererek rekor kırdı. Ayrıca takım Afrika Şampiyonasında 16 madalyayla rekor kırdı.

Mısır, 1999 da İHF Dünya Erkekler Hentbol Şampiyonasına ev sahipliği yaptı. 2001'de Ulusal Hentbol Takımı turnuvada dördüncü sıraya yerleşti. Mısır, Afrika Erkekler Hentbol Şampiyonasında beş kez derece elde etti, beş kez ikinci, dört kez üçüncü oldu. Ayrıca, 2013'te Akdeniz Oyunlarını, 2004'de Hentbol Dünya Şampiyonasını ve 2010'da Yaz Gençlik Oyunlarını destekledi.

Mısır,1912 yılından beri Yaz Olimpiyat Oyunlarına katılıyor . 1951 de İskenderiye'de düzenlenen ilk Akdeniz Oyunlarına ev sahipliği yaptı.

Mısır, briçok uluslararası yarışmaya ev sahipliği yapıyor. Sonuncusu, 24 Eylül - 16 Ekim 2009 arasında gerçekleşen 2009 FİFA U-20 Dünya Kupası oldu.

Guinness World Records, 2014 yılı 19 Eylül Cuma günü Mısırlı tüplü dalgıç Ahmed Gabar'ın en derin tuzlu suda scuba dalışını 332,35 metre (1,090.4 feet) yeni bir dünya rekoru olarak açıkladı; Gabr, 14 satte,  Kızıl Deniz'de Mısır'ın Dahab kenti yakınlarındaki 325 metre derinliğindeki uçuruma indi. Gabr dalış eğitmeni olarak çalışmaktadır.

1 Eylül 2015 tarihinde Raneem El Weleily, dünyanın bir numaralı kadın squash oyuncusu seçildi. Diğer Mısırlı kadın squash oyuncular şunlardır: Nour El Tayeb, Omneya Abdel Kawy, Kanzy Emad El- Defrawy ve Nour El Sherbini'dir.

Mısır'da iletişim

Kahire ve İskenderiye'yi birbirine bağlayan ilk telgraf hattının, 1854 yılında faaliyete geçmesiyle, Mısır'daki kablolu ve kablosuz telekominikasyon endüstrisi başladı. İki şehir arasındaki ilk telefon hattı 1881'de kuruldu. Eylül 1999'da, Mısır hükümeti tarafından, ülkenin Bilişim Teknolojileri (BT) sektörünü geliştirme taahhüdünü içeren teknolojik bir yenileşme için, ulusal bir proje ilan edildi.

Mısır'da cep telefonu

Mısır'da ilk olarak 1996 yılında hücresel GSM hizmetleri başlatıldı. Haziran 2011 itibariyle şu anda 2G/3G hizmet sunmakta olup LTE deneme aşamasındadır. Mısır'da hücresel hizmetler sunan 3 şirket vardır.

Orange S.A'ya ait Orange Egypt,

Vodafone ve Telecom Mısır'a ait Vodafone Mısır,

Emirates Telecommunication Corporation'a ait Etisalat Egypt.

Mısır'da posta

Egypt Post, Mısır'daki posta hizmetlerinden sorumlu olan şirkettir. 1865 yılında kurulmuştur ve ülkenin en eski devlet kurumlarından biridir. Mısır, Bern Antlaşmasına imza atan üyesi olarak Evrensel Posta Birliği'nin (başlangıçta adı Genel Posta Birliği idi), kurulmasına katkıda bulunan 21 ülkeden biridir.

Mısır'da eğitim

Okuryazarlık oranı 1996 dan bu yana 2013 te %39,4 den %25,9 a düşmüştür. Temmuz 2014 de yetişkin okuma yazma oranı %73.9 olarak tahmin edilmiştir. Okur-yazarlık oranı, 60 yaş üzerindeki denekler arasında %64,9 civarında tespit edilirken,15-24 arasındaki genç deneklerde bu oran %8,6 olarak tespit edilmiştir.

Avrupa tarzı bir eğitim sistemine ilk kez 19. yüzyılın başlarında, Osmanlılar tarafından, Mısır'da sadık bürokratlar ve ordu subayları sınıfı yetiştirmek maksadıyla geçildi. İngiliz işgali sırasında eğitim yatırımları büyük ölçüde engellendi ve daha önce özgür olan laik devlet okulları ücret talep etmeye başladı.

1950'lerde Nasır, tüm Mısırlılar için ücretsiz eğitim başlattı. Mısır müfredatı çoğunlukla Mısır eğitimli öğretmenler tarafından okullarda öğretildi. Bu uygulama diğer Arap eğitim sistemlerini de etkiledi. Ancak talep çoğalınca devlet kaynakları yetersiz kaldı. Dolayısıyla eğitimin kalitesi bozuldu. Bu gün sorun halloldu ve öğretmen öğrenci oranları yarı yarıya geldi. Ayrıca cinsiyete dayalı eşitsizliğe son verildi.

Altı yıl İlkokul ve üç yıllık hazırlık okulu içeren temel eğitim altı yaşından itibaren Mısırlı çocukların hakkıdır. 9. Sınıfın ardından öğrenciler orta öğretim okullarından birine (genel okul ve teknik okul) giderler. Genel orta öğretim, öğrencileri ileri eğitim için hazırlar. Bu okuldan mezun olanlar bir seçme sınavına (Thanaweya Amma) katılarak, sonuçlarına göre yüksek okullara devam ederler.

Teknik orta öğretim, biri üç yıl, diğeri beş yıl süren daha ileri bir eğitim olmak üzere iki kademeye sahiptir. Bu okulların mezunları, final sınavındaki sonuçlarına dayanarak yüksek öğretime devam edebilirler ancak bu sık rastlanan bir durum değildir.

Kahire Üniversitesi, Dünya Üniversitelerinin (Şangay Sıralaması) Akademik Sıralamasına göre 401-500, QS Dünya Üniversiteleri sıralamasına göre 551-600 üncü sıralarda yer almaktadır. Kahire'deki Amerikan Üniversitesi, QS Dünya Üniversiteler Sıralamasında 360, Al-Azhar Üniversitesi, İskenderiye Üniversitesi ve Ain Sham Üniversitesi 701 ve yukarısında yer almaktadır. Mısır şu anda ülkedeki araştırmaları modernleştirme amacıyla yeni araştırma enstitüleri açıyor. Son örneklerden biri Zwail City of Science and Technology'dir.

Mısır'da sağlık

Mısır'da ortalama yaşam süresi 2011'de 73,20 idi. Bu erkeklerde 71,30 yaş, kadınlarda ise 75,20 yaş idi. Mısır, gayri safi yurt içi hasılanın %3,7'sini sağlık harcamalarına ayırır. Vatandaşın sağlık harcamasının %22'si devlet tarafından karşılanır. 2010 yılında, sağlık hizmeti harcamaları GSYİH nın %4,66'sını oluşturuyordu. 2009 yılında, her 10.000 kişiye 16,04 hekim ve 33,80 hemşire düşüyordu.

Yıllar boyunca devam eden modernizasyon çalışmalarının bir sonucu olarak, Mısır'ın sağlık sistemi ileriye doğru büyük hamleler yapmıştır. Hem kentsel hem de kırsal alanlardaki sağlık hizmetlerine erişim büyük ölçüde gelişmiştir. Aşılama programları nüfusun %98'ini karşılayabilmektedir. Yaşam süresi 1960'lı yıllarda 44,8 yıldan 2009'da 72,12'ye yükselmiştir. Bebek ölümlerinde belirgin bir düşüş olmuştur; 1970'lerden 1980'lere kadar canlı doğumda her 1000 bebekten 101-132'si kaybedilirken, bu rakam 2000'de 50-60'a, 2008'de ise 28-30'a düşmüştür.

Dünya Sağlık Örgütünün tespitine göre, 2008 yılında -yasa dışı olmasına rağmen- Mısır'daki kızların ve kadınların 15-49  yaş aralığında olanlarının %91,1'i genital mutilasyona (kadın sünneti) maruz kalmaktadır. 2016 yılında yasa, bu suçu işleyenlere 15 yıl ağır hapis cezası, iştirak edenlere ise 3 yıla kadar hapis cezası verileceği şeklinde değiştirildi.

Mısır hükümeti sağlık sigortası kapsamının genişletilmesinden yana politikalar izlemiştir. Bunun sonucu olarak 2009 yılında sigortalı Mısırlıların sayısı 37 milyona ulaştı. Bu sayının 11 milyonu henüz reşit sayılmayan çocuklardır. Bu şekilde Mısır nüfusunun yaklaşık %52'si sigorta teminatı altındadır.