08 June 2023, Thursday
Tercüme Editörü
Wikiyours makaleleri İngilizce makalelerin Türkçe'ye çevrilmiş halleridir. İngilizce bilen herkes makale sahibi olabilir ve yaptığı çeviri miktarınca para kazanır.
Çeviri Yapmak İçin Makale Seçiniz
Makale yazmak için
bir kategori seçin
Düzeltme Öner

Kabızlık

İçindekiler
  1. Kabızlık nedir?
  2. Kabızlık belirtileri
  3. Kabızlığın nedenleri
  4. Kabızlık teşhisi
  5. Kabızlığı önleme
  6. Kabızlık tedavisi
  7. Kabızlığın zararları
  8. Kabızlık epidemiyolojisi
  9. Kabızlığın tarihi
  10. Kabızlığın görüldüğü özel durumlar

Kabızlık nedir?

Kabızlık, geçişi zor veya seyrek olan dışkılama anlamına gelir. Dışkı genellikle sert ve kurudur. Diğer semptomlar, karın ağrısına, şişkinliğe ve tamamlanmayan dışkılama hissine neden olabilir. Kabızlık komplikasyonları arasında; hemoroid, anal fissür veya fekal impaksiyon (dışkı sıkışması) yer alabilir. Yetişkinlerde normal dışkılama sıklığı, günde üç ile haftada üç kere arasındadır. Genellikle, bebeklerin günde üç ile dört kere dışkılaması, çocukların günde iki ile üç kere dışkılaması olur.

Kabızlığın birçok nedeni vardır. Sık görülen nedenler arasında, dışkının kolonda yavaş hareket etmesi, irritabl bağırsak sendromu ve pelvik taban rahatsızlıkları bulunur. Kabızlıkla ilgili hastalıklar arasında; hipotiroidizm, diyabet, parkinson hastalığı, çölyak hastalığı, çölyak dışı gluten duyarlılığı, kolon kanseri, divertikülit ve inflamatuvar bağırsak hastalığı bulunur. Kabızlık ile ilişkili ilaçlar arasında; opioidler, bazı antasitler, kalsiyum kanal blokerleri ve antikolinerjikler bulunur. Opioid kullanan kişilerin yaklaşık % 90'ında kabızlık gelişir. Kabız olan kişide kilo kaybı veya anemi olduğunda, dışkısında kan bulunur. Ayrıca, bir kişinin ailesinde inflamatuvar bağırsak hastalığı veya kolon kanseri öyküsü varsa ileri yaşlarda yeni başlayan bir hastalık olarak görülebilir.

Kabızlık tedavisi, altta yatan nedene ve kabızlığın ne zamandır görüldüğüne bağlıdır. Yardımcı olabilecek önlemler arasında, yeterli miktarda sıvı içilmesi, daha fazla lif tüketilmesi ve egzersiz yapılması sayılabilir. Bu yöntemler etkili değilse, hacim oluşturan ajan, ozmotik ajan, dışkı yumuşatıcı veya yağlayıcı tip müshil maddeler tavsiye edilebilir. Uyarıcı müshiller genellikle diğer türler etkili olmadığında ayrılır. Diğer tedaviler, biofeedback veya ender durumlarda ameliyat içerebilir.

Genel nüfus oranlarında, kabızlık oranı yüzde 2 ile 30 arasındadır. Bakım evinde yaşayan yaşlılar arasında kabızlık oranı yüzde 50 ile 75 arasındadır. İnsanlar, yılda kabızlığa yönelik ilaçlar için Amerika Birleşik Devletleri'nde 250 milyon dolardan fazla para harcamaktadır.

Kabızlık belirtileri

Kabızlık, hastalık değil, bir semptomdur. Çoğu zaman kabızlık, seyrek dışkılama, haftada genellikle 3 kez dışkılama olarak düşünülür. Bununla birlikte, insanlar başka şikâyetlerde bulunabilir:

  • Zorlanarak dışkılama,
  • Dışkılama için fazla zaman gerekmesi,
  • Sert dışkı,
  • Bağırsak hareketleri ile sancılanmaya bağlı ağrı,
  • Karın ağrısı,
  • Karın şişkinliği,
  • Eksik dışkılama hissi.

Roma Kriterleri, çeşitli yaş gruplarında kabızlık teşhisini standartlaştırmaya yardımcı olan bir dizi semptomtur. Bu kriterler, doktorların kabızlığı standart biçimde daha iyi tanımlamasına yardımcı olur.

Kabızlığın nedenleri

Kabızlık nedenleri; doğuştan, birincil ve ikincil olarak ayrılabilir. En sık rastlanılan neden birincildir ve yaşamı tehdit etmez. Kabızlık nedenleri, çocuklar ve yetişkinler gibi yaş gruplarına göre ayrılabilir.

Birincil veya fonksiyonel kabızlık, ilaç yan etkileri veya tıbbi durum gibi altta yatan bir nedenden dolayı altı aydan uzun süren semptomlarla tanımlanır. Karın ağrısı ile ilişkili değildir, dolayısıyla irritabl bağırsak sendromundan ayırt edilebilir. Kabızlığın en yaygın nedeni budur ve genellikle çok nedeni vardır. Yetişkinlerde, bu gibi birincil nedenler şunları içerir; yetersiz diyet lifi, sıvı alımı gibi beslenme seçenekleri veya azalmış fiziksel aktivite gibi davranışsal nedenler. Yaşlılarda, sık görülen faktörlere yetersiz diyet lifi alımı, yetersiz sıvı alımı, azalmış fiziksel aktivite, ilaçların yan etkileri, hipotiroidizm ve kolorektal kanser nedeniyle tıkanıklık atfedilmektedir. Ancak bu faktörleri destekleyen kanıtlar zayıftır.

İkincil nedenler, uyuşturucular, endokrin ve hipotiroidi gibi metabolik bozukluklar, kolorektal kanserler tıkanma gibi ilaçların yan etkilerini içerir. Çölyak hastalığı ve çölyak dışı gluten hassasiyeti de kabızlık ile birlikte görülebilir.

Diyet ve kabızlık

Kabızlık, düşük lif diyeti, düşük sıvı alımı ve diyetle oluşabilir veya kötüleşebilir. Diyet lifi, kolonun dışkıyı nakletme süresini azaltmaya yardımcı olur, dışkı hacmini artırır, aynı zamanda dışkıyı yumuşatır. Bu nedenle, düşük lifli diyetler birincil kabızlığa neden olabilir.

İlaçlar ve kabızlık

Birçok ilacın kullanımında, yan etki olarak kabızlık gelişebilir. Bu ilaçlardan bazıları; opioidler, diüretikler, antidepresanikler, antispazmodikler, antikonvülsanlar, trisiklik antidepresanlar, antiaritmikler, beta-adrenoseptör antagonistleri, anti-diyare maddeleri, ondansetron gibi 5-HT3 reseptör antagonistleri ve alüminyum antasitlerdir (ancak bunlarla sınırlı değildir). Nifedipin ve verapamil gibi belirli kalsiyum kanal blokerleri, rektosigmoid kolondaki hareket bozukluğundan dolayı ciddi kabızlığa neden olabilir. Kalsiyum ve demir gibi takviyeler de, kabızlıkta dikkate değer yan etki oluşturabilir.

Tıbbi durumlar

Kabızlığa yol açabilecek metabolik ve endokrin sorunlar şunlardır: Hiperkalsemi, hipotiroidizm, hiperparatiroidizm, porfiri, kronik böbrek hastalığı, pan hipopituitarizm, diabetes mellitus ve kistik fibroz. Kabızlık, kas ve miyotik distrofi bulunan bireylerde de yaygın olarak görülür.

Kabızlık ile ortaya çıkabilecek sistemik hastalıklar, çölyak hastalığını ve sistemik sklerozu içerir.

Kabızlık, kolonda kolorektal kanser, darlıklar, rektokoles, anal sfinkter hasarı veya malformasyon ve ameliyat sonrası değişiklikler gibi dışkı geçişini durduran, kolonda yer kaplayan yaralar oluşturmak yoluyla bir takım yapısal (mekanik, morfolojik, anatomik) bozukluklara yol açabilir. Diğer maligniteler gibi ekstra bağırsak kitleleri de, dış basınçla kabızlığa neden olabilir.

Kabızlık aynı zamanda nörolojik nedenlerle ilişkili olup, anismus, inen perineum sendromu ve Hirschsprung hastalığında da görülebilir. Bebeklerde Hirschsprung hastalığı (doğuştan kalın barsak genişlemesi), kabızlık ile ilişkili en yaygın tıbbi hastalıktır. Anismus, kronik kabızlığı olan ya da tıkanmış dışkılaması olan kişilerin küçük kısmında oluşur.

Spinal kord lezyonları, Parkinson hastalığı ve pelvik taban disfonksiyonu gibi nörolojik bozukluklar da kabızlığa neden olabilir.

Psikoloji ve kabızlık

Dışkının istemli olarak tutulması kabızlığın ortak bir nedenidir. Dışkının tutulması konusundaki seçim, ağrı korkusu, genel tuvalet korkusu veya tembellik gibi faktörlere bağlı olabilir. Bir çocuk dışkısını tuttuğunda, sorunun üstesinden gelmek için teşvik amaçlı; sıvı takviyesi, lif ve müshil kombinasyonu yararlı olabilir. Dışkının zamanında çıkarılmaması konusunda erken müdahale önemlidir. Çünkü, bu durum anal fissürlere neden olabilir.

Doğuştan kabızlık

Doğumda mevcut olan bir takım hastalıklar, bebeklerde kabızlık ile sonuçlanabilir. Bunlar, en yaygın olan Hirschsprung hastalığı (HD) ile nadir bir grup olarak bulunmaktadır. Anüsün anterior deplasmanı, anofarenmi anevrizması, striktürler ve küçük sol kolon sendromu da dahil olmak üzere kabızlığa yol açabilen doğuştan olan yapısal anormallikler de vardır.

Kabızlık teşhisi

Teşhis, genellikle kişinin kabızlık belirtilerini tarif etmesi temel alınarak koyulur. Dışkılama her gün olsa bile, geçişi zor olan, çok katı veya küçük sert topaklardan (tavşanlardan atılanlar gibi) oluşan dışkılama kabızlık niteliğindedir. Kabızlık, geleneksel olarak haftada üç veya daha az dışkılama olarak tanımlanır. Kabızlık ile ilgili diğer belirtiler, karında gerilme, karında şişkinlik, karın ağrısı, baş ağrısı, yorgunluk, sinirsel tükenme hissi veya eksik dışkılama hissi olabilir. Kabızlık bir teşhis olmasına rağmen, genellikle bir nedeni ayırt etmek için değerlendirilmesi gereken bir belirti olarak görülür.

Kabızlığın tanımı

Akut (günlerden haftalara) veya kronik (aylardan yıllara) kabızlık arasındaki farkı ayırt etmek gerekir. Çünkü, bu bilgi ayırıcı tanıyı değiştirir. Bu durum, eşlik eden semptomların kaynağından doktorların kabızlık nedenini bulmalarına yardımcı olur. İnsanlar genellikle kabızlıklarını; geçişi zor olan dışkılama, topak şeklinde veya katı kıvamlı sert dışkı ve dışkılama sırasında aşırı gerginlik olarak tanımlarlar. Kabızlığa, şişkinlik, karında gerilme ve karın ağrısı çoğunlukla eşlik eder. Karında oluşan rahatsızlık ile ilişkili kronik kabızlık (belirtiler üç aydan fazla bir süre için, ayda en az üç gün mevcuttur), belirgin bir neden bulunamadığında, sıklıkla irritabl bağırsak sendromu (IBS) olarak teşhis edilir.

Kötü beslenme alışkanlıkları, önceki karın bölgesi ameliyatları ve bazı tıbbi durumlar kabızlığa katkıda bulunabilir. Kabızlık ile ilişkili hastalıklar arasında; hipotiroidi, belirli kanser türleri ve irritabl bağırsak sendromu bulunur. Düşük lif alımı, yetersiz miktarda sıvı alımı, kötü ambulasyon (yatar hastalıktan veya ameliyattan sonra hastanın ayağa kalkıp dolaşması), hareketsizlik veya ilaçlar kabızlığa katkıda bulunur. Kabızlığın varlığı yukarıda açıklanan belirtilere dayanarak tespit edildiğinde, kabızlığın nedeni anlaşılabilir.

Yaşamı tehdit etmeyen nedenleri ciddi nedenlerden ayırmak, kısmen semptomlara bağlı olabilir. Örneğin bir kişinin ailesinde kolon kanseri, ateş, kilo kaybı ve rektal kanama öyküsü varsa, kolon kanseri şüphesi olabilir. Diğer endişe verici belirti ve bulgular; inflamatuar bağırsak hastalığının ailevi veya kişisel geçmişi, 50 yaşın üzerindeki başlangıç yaşı, dışkı çapında değişim, mide bulantısı, kusma, halsizlik, uyuşma ve idrar yapma zorluğu gibi nörolojik semptomları içerir.

Kabızlık muayenesi

Fiziksel muayenede, en azından karın muayenesi ve rektal muayene yapılmalıdır. Karın muayenesinde önemli bir dışkı yükü varsa ve karın rahatsızlığı ortaya çıkmışsa, karında kütle ortaya çıkabilir. Rektal muayene, anal sfinkter tonusu ve alt rektumda herhangi bir dışkı olup olmadığına dair fikir verir. Rektal muayene aynı zamanda; dışkının kıvamı, hemoroidin varlığı, kan ve cilt etiketleri, çatlaklar, anal siğiller de dahil olmak üzere herhangi bir perineal düzensizlik olup olmadığı hakkında bilgi verir. Fizik muayene, bir hekim tarafından elle yapılır ve hangi teşhis testlerinin yapılması gerektiğine rehberlik etmek için kullanılır.

Kabızlık testi

Fonksiyonel kabızlık yaygındır ve tanı testi yapılmasını gerektirmez. Görüntüleme ve laboratuvar testleri genellikle, tipik alarm belirtileri veya bulguları olanlar için önerilir.

Yapılan laboratuvar testleri, kabızlıktan şüphelenilen altta yatan nedene bağlıdır. Testler: CBC (tam kan sayımı), tiroid fonksiyon testleri, serum kalsiyum, serum potasyum vb. 

Karın röntgen filmleri; genellikle barsak tıkanıklığından şüphelenildiğinde, kolondaki aşırı miktarda fekal madde ortaya çıkarabilir ve benzer semptomların diğer nedenlerini doğrulayabilir veya doğrulamaz.

Kolonoskopi, kolonda tümör gibi bir anormallik şüphesi varsa uygulanabilir. Nadiren istenen diğer testler; anorektal manometri, anal sfinkter elektromiyografi ve defekografiyi içerir.

Kolonik yayılım basınç dalgası dizileri (PS), bağırsak içeriğinin farklı hareketlerinden sorumludur ve normal dışkılama için hayati öneme sahiptir. PS frekansındaki eksiklikler, çokluk ve çoğalmanın derecesi, şiddetli dışkılamaya yol açan fonksiyon bozukluğu (SDD) ile ilişkilendirilmiştir. Standart metabolizmalar, anormal motor modellerinin sorunlarını gidermeye yardımcı olabilir. Son zamanlarda sakral sinir stimülasyonunun (SNS) yeni tedavisi, şiddetli kabızlık tedavisinde kullanılmıştır.

Kabızlık kriterleri

Fonksiyonel kabızlık için Roma III Kriterleri, aşağıdakilerden iki veya daha fazlasını içermeli ve belirtiler en az 6 ay önce başlamak üzere son üç aydır mevcut olmalıdır.

  • Dışkılama sırasında bağırsak hareketlerinin en az %25'inde zorlanma.
  • Dışkılamanın en az %25'inin topak halinde veya sert olması.
  • Dışkılamanın en az %25'inde tam olmayan boşaltım hissi.
  • Dışkılamanın en az %25'inde anorektal engel/tıkanma hissi.
  • Dışkılamaların en az %25'ini kolaylaştırmak için elle müdahale etmek.
  • Haftada en az 3 kere boşaltım yapmak.
  • Müshil kullanmadan gevşek dışkının nadiren bulunması.
  • İrritabl bağırsak sendromu için kriterlerin yetersiz olması.

Kabızlığı önleme

Kabızlığın oluşmasını önlemek, genellikle tedavi etmekten daha kolaydır. Kabız olan kişinin rahatlamasının ardından, yeterli egzersiz yapılması, sıvı alımı ve yüksek lifli diyetle bakım yapılması önerilir.

Kabızlık tedavisi

Acil tıbbi müdahale gerektiren veya şiddetli sonuçlara yol açan nedenler, sınırlı sayıdadır.

Kabızlık tedavisinde, bilindiği takdirde altta yatan nedene odaklanmak gerekir. Ulusal Sağlık ve Bakım Enstitüsü (NICE), yetişkinlerde kabızlığı iki kategoriye ayırır: Bilinmeyen nedenden kaynaklı kronik kabızlık ve opiatlardan kaynaklanan kabızlık.

Nedeni bilinmeyen kronik kabızlıkta, yapılması gereken ana tedavi, su ve lif (gıda veya takviyeleri olarak) alımını arttırmaktır. Müshiller rutin kullanıldığında, bağırsak hareketlerini kullanımına bağımlı hale getirebileceğinden, hastalar rutin kullanımdan vazgeçirilmelidir. Lavmanlar, bir tür mekanik uyarma sağlamak için kullanılabilir. Bununla birlikte, lavmanlar genellikle bağırsak yolundaki dışkı için değil, rektumdaki dışkı için daha kullanışlıdır.

Lif takviyeleri

Buğday kepeği gibi çözünmeyen liflere kıyasla, psyllium gibi çözünebilir lif takviyeleri genel olarak kronik kabızlık için birinci basamak tedavi olarak kabul edilir. Lif takviyelerinin yan etkileri arasında; şişkinlik, gaz, ishal ve demir ilacı, kalsiyum ilacı ve bazı ilaçların malabsorpsiyonu görülebilir. Bununla birlikte, uyuşturucuya bağlı kabızlığı olan hastalar, muhtemelen lif takviyelerinden fayda görmezler.

Müshiller

Müshil ilaçlar kullanılıyorsa, düşük maliyet ve güvenlik nedeniyle birinci basamak ajanlar olarak magnezyum sütü veya polietilen glikol önerilmektedir. Ancak, uyarıcılar etkili olmazsa müshil ilaçlar kullanılmalıdır. Kronik kabızlık vakalarında, polietilen glikol laktülozdan daha üstün görünmektedir. Prokinetik gastrointestinal hareketliliği iyileştirmek için kullanılabilirKronik kabızlıkta olumlu sonuçlar veren bir dizi yeni ajan vardır. Bunlara prukaloprid ve lubiproston dahildir. Cisapride, üçüncü dünya ülkelerinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak, batı ülkelerinin çoğunda geri çekilen bir ilaçtır. Potansiyel olarak kardiyak aritmilere ve ölümlere neden olurken, kabızlık için bir fayda sağlamadığı gösterilmiştir.

Fiziksel müdahale

Yukarıdaki tedbirlere dirençli olan kabızlık, manüel disimpaction (eller kullanılarak etkilenen dışkının fiziksel ayrılması; fekal sıkışmaya bakınız) gibi fiziksel müdahaleyi gerektirebilir. Düzenli egzersiz, kronik kabızlığı iyileştirmeye yardımcı olabilir.

Cerrahi müdahale

Tedavisi güç vakalarda, kabızlıkları gidermek için prosedürler uygulanabilir. Sakral sinir stimülasyonu vakalarının bir kısmında etkili olduğu gösterilmiştir. Ileorektal anastomoz ile yapılan kolektomi, sadece dışkının kolondan geçiş süresi yavaş olduğu bilinen hastalarda ve dışkılama bozukluğunun tedavi edildiği veya dışkılama bozukluğunun bulunmadığı bilinen hastalarda yapılan başka bir girişimdir. Bu büyük bir operasyon olduğundan, yan etkiler önemli derecede karın ağrısı, ince bağırsak tıkanıklığı ve ameliyat sonrası enfeksiyonlara yol açabilir. Dahası, bu operasyonun çok değişken bir başarı oranı vardır ve çoğu vaka bu operasyona muhtaç durumdadır.

Kabızlığın zararları

Kabızlıktan kaynaklanabilecek komplikasyonlar; hemoroid, anal fissür, rektal prolapsus ve dışkı sıkışmasıdır. Dışkı geçişinde zorlanma, hemoroide yol açabilir. Daha sonraki kabızlık evrelerinde karın şişirilebilir, sert ve dağınık olarak yarı dışkılama olabilir. Şiddetli vakalar (fekal impaksiyon (dışkı sertleşmesi) veya malign kabızlık); bağırsaklarda tıkanıklık (mide bulantısı, kusma, hassas karın), istem dışı dışkılama belirtileri gösterebilir. Burada, ince bağırsaktan çıkan yumuşak dışkı, kolondaki gömülü dışkı kütlesini atlar.

Kabızlık epidemiyolojisi

Kabızlık, yetişkinlerde en sık görülen kronik gastrointestinal bozukluktur. Kullanılan tanıma bağlı olarak, nüfusun %2 ile %20'sinde görülür ve kadınlarda, yaşlılarda ve çocuklarda daha çok görülür. Özellikle nedeni bilinmeyen kabızlıkta, kadınlar erkeklerden daha sık etkilenir. Yaşlılarda daha sık meydana gelmesinin nedenlerinin, insanların yaşlanması ve fiziksel aktivitenin azalması gibi sağlık sorunlarının giderek artmasına bağlı olduğu düşünülmektedir.

  • Nüfusun %12'sinin dünya çapında kabızlık geçirdiğini bildirilmektedir.
  • Pediatri polikliniklerine her yıl yapılan klinik bulguların %3'ünü kronik kabızlık oluşturmaktadır.
  • Kabızlık ile ilişkili sağlık bakım masrafları, ABD'de yılda 6,9 milyar dolardır.
  • Kabızlığı olan dört milyondan fazla Amerikalının, yılda 2,5 milyonu hekim ziyareti yapmaktadır.
  • Amerika'da her yıl laksatif ürünler için, yaklaşık 725 milyon dolar harcanmaktadır.

Kabızlığın tarihi

Farklı toplumlar antik çağlardan beri, sağlık uzmanlarının hastalardaki kabızlıklara karşı nasıl tepki vermesi gerektiği konusunda tıbbi görüş yayınlamışlardır. Çeşitli zamanlarda ve yerlerde, doktorlar kabızlığın her türlü tıbbi veya sosyal nedeni olduğunu iddia etmişlerdir. Tarihteki doktorlar, kabızlığı mantıklı ve mantıksız olarak tedavi etmişlerdir.

Hastalığın mikrop teorisinin ortaya çıkmasından sonra "otomatik zehirlenme" fikri popüler Batı düşüncesine yeni bir yol kazandırmıştır. Alternatif tıbbi işleyiş olarak, bilimsel ve medikal tedavi için ve kolon temizliği için hastalara lavman yapılması, tıp uygulamasında daha yaygın hale gelmiştir.

Batı'da 1700' lü yıllardan bu yana kabızlığı olan insanların, oburluk veya tembellik ile ahlaki açıdan başarısız olduğuna dair popüler bir düşünce vardır.

Kabızlığın görüldüğü özel durumlar

Çocuklarda kabızlık

Çocukların yaklaşık %3'ünde kabızlık vardır; kızlar ve erkekler eşit derecede etkilenmektedir. Genel pediatrist ziyaretlerinin %5'i ve pediatrik gastroenterolog ziyaretlerinin %25'inde kabızlık görülürken, semptom, sağlık sistemi üzerinde önemli finansal etkiye sahiptir. Kabızlığın en sık hangi yaşta görüldüğünü değerlendirmek zor olsa da, çocuklar sıklıkla yaşam değişiklikleriyle birlikte kabızlık çekerler. Örnekler arasında şunlar bulunur: Tuvalet eğitimi, yeni bir okula başlamak veya geçiş yapmak ve diyetteki değişiklikler. Özellikle bebeklerde, mama değişikliği veya anne sütünden mamaya geçiş kabızlığa neden olabilir. Neyse ki, kabızlık vakalarının çoğunluğu tıbbi bir hastalığa bağlı değildir ve tedavi sadece semptomları hafifletmeye yöneliktir.

Doğum sonrası kadınlarda kabızlık

Hamilelik sonrası altı haftalık döneme, lohusalık dönemi denir. Bu süre zarfında, kadınların kabız olma riski yüksektir. Birden fazla çalışma, ilk 3 ay boyunca kabızlığın görülme oranının yaklaşık %25 olduğunu tahmin etmektedir. Kadınlarda, özellikle perine yırtığı ya da epizyotomi yapılmış olsalar bile, doğum sürecinden kurtulamadıkları için, kabızlık rahatsızlık yaratabilir. Bu popülasyondaki kabızlık oluşumunu arttıran risk faktörleri şunlardır:

Doğum sırasında levator ani kaslarının (pelvik taban kasları) hasar görmesi.

Forseps yardımıyla doğum yapmak.

Uzun süre ikinci aşama doğum sancısı çekmek.

İri bebek doğurmak.

Hemoroid hastalığı.

Hamilelikte hemoroid sık görülmektedir, kabızlık olduğunda daha da kötüleşebilir. Dışkılama (hemoroit, perine yırtığı, epizyotomi) ile ağrıya neden olabilecek her şey kabızlığa sebep olabilir. Çünkü, hastalar ağrıyı önlemek için dışkılama yapmaktan kaçınabilirler.

Pelvik taban kasları dışkı geçişimde önemli rol oynamaktadır. Yukarıdaki risk faktörlerinden bazılarına (örneğin, iri bebek doğurmak, uzun süre ikinci aşama doğum sancısı çekmek, forsepsle doğum yapmak) bağlı olarak bu kaslara zarar vermek kabızlık ile sonuçlanabilir. Kadınlara bazen doğum sancısı çektikleri dönemde lavman yapılır, doğum yaptıktan sonra gün içinde bağırsak hareketleri değişebilir. Bununla birlikte bu grupta, müshillerin etkinliği ve güvenliği hakkında sonuç çıkaracak yeterli kanıt bulunmamaktadır.