Hint Aryan Dilleri
Hint-Aryan dilleri nedir?
Indic dilleri olarak da bilinen Hint-Aryan dilleri, Hint alt kıtasının en baskın dil ailesidir. Bu diller, Hint-Avrupa dil ailesinin bir kolu olan Hint-İran dillerinin bir dalını oluşturur. Hint-Aryan dillerini konuşanlar, tüm Hint-Avrupa dillerini konuşanların yaklaşık yarısını (yaklaşık 3 milyar kişiden 1,5 milyarı) ve Ethnologue tarafından tanınan tüm Hint-Avrupa dillerinin yarısından fazlasını kapsar. Diller öncelikle Güney Asya'da konuşulurken, Hint-Aryan dillerinin alt grupları Avrupa'da ve Orta Doğu'da konuşulmaktadır.
Ana dil olarak en çok konuşulanlar arasında Hindustani (Hint-Urduca, yaklaşık 329 milyon), Bengalce (yaklaşık 200 milyon), Pencapça (yaklaşık 100 milyon), Marathi (yaklaşık 70 milyon), Guceratça (yaklaşık 50 milyon), Bhojpuri (yaklaşık 40 milyon), Awadhi (yaklaşık 38 milyon), Maithili (30 milyon), Oriya dili (30 milyon), Sindhi (yaklaşık 26 milyon), Braj Bhasha (yaklaşık 21 milyon), Rajasthani (yaklaşık 20 milyon), Saraiki (yaklaşık 20 milyon), Chhattisgarhi (yaklaşık 18 milyon), Nepalce (yaklaşık 16 milyon), Sinhala (yaklaşık 15 milyon), Assam dili (yaklaşık 15 milyon), Haryanvi (yaklaşık 13 milyon), Kannauji (yaklaşık 9 milyon), Bagheli (yaklaşık 8 milyon), Keşmir dili (yaklaşık 6 milyon), Dogri (yaklaşık 4 milyon), Bundeli (yaklaşık 3 milyon), Garhwali (yaklaşık 3 milyon), Kumaoni (yaklaşık 2 milyon) yer alır ve toplam 900 milyondan fazla insan tarafından ana dil olarak konuşulur.
Hint-Aryan dilleri tarihçesi
Proto-Hint-Aryan
Ön Hint-Aryan Dilleri ya da diğer adıyla Ön Indic dilleri, Hint-Aryan dillerinin yeniden yapılandırılmış ön dilleridir. Ön Hint Aryan topluluklarının dilleri yeniden yapılandırmaya çalışılmıştır. Ön Hint Aryan dilleri, Eski Hint Aryan dillerinin (MÖ 1500-300) atası olarak kabul edilir ve tam olarak Veda dilleri ve Mitanni-Aryan dilleri oldukları iddia edilir. Bununla birlikte, Veda dillerinin mükemmel arkaik özelliklerine rağmen, diğer Hint-Aryan dilleri, Veda dilindeki arkaik özelliklerden sadece küçük bir kısmını barındırır.
Hint alt kıtası
- Ön-Hint-Aryan (yeniden yapılandırılmış)
- Eski Hint-Aryan (MÖ 1500-300)
- Erken Dönem Eski Hint-Aryan: Veda Sanskritçe (MÖ 1500 - 500)
- Geç Dönem Eski Hint-Aryan: Epik Sanskritçe, Klasik Sanskritçe (MÖ 500 - 300)
- Orta Hint-Aryan veya Prakrit dilleri, Eski Oriya dilleri (MÖ 300 ile MS 1500 arası)
- Erken Modern Hint-Aryan (Babür İmparatorluğu dönemi, 1500-1800)
- Erken Dakkhini (Kalmitul-hakayat 1580)
- Khariboli'nin ortaya çıkışı (Gora-badal ki katha, 1620'ler)
Eski Hint-Aryan
Grubun en eski kanıtı Veda dili ve Mitanni-Aryan dilidir. Veda dili, Vedalar olarak bilinen Hinduizm'in temel kanunları olan eski, korunmuş dini ilahilerde kullanılmıştır. Mitanni-Aryan dili, Rigveda diline yakın bir zamana dayansa da, bunun tek kanıtı birkaç özel isim ve başka dilden alınan kelimelerdir. Veda Sanskritçe ile Endonezyaca-Aryan dillerinin ön dili olan Ön-Hint-Aryan dili arasında küçük farklılıklar vardır.
MÖ 4. yüzyılda Veda dilinden kaynaklanan, "Klasik Sanskritçe" olarak adlandırılan yapay bir dil, gramerci Panini tarafından sistemleştirilmiş ve ve standart bir biçime getirilmiştir.
Orta Hint-Aryan (Prakritler)
Bilinen Sanskritçe dil kümelerinin dışında, yerel ve bölgesel lehçeler (Prakritler) giderek gelişti. Doğrulanan en eski Prakritler sırasıyla Budist ve Cainist kutsal kitaplarında geçen Pali ve Ardha Magadhi dilleridir. Orta Çağ'da, Prakritler çeşitli Orta Hint-Aryan lehçelerine ayrılmışlardı. "Apabhramsa" ibaresi, geç Orta Hint-Aryan dilini modern Hint-Aryan dili ile bağlayan geçiş diyalektleri için kullanılan bir genel kapsam terimidir. Kabaca 6. ile 13. yüzyıllar arasında konuşulan dil ve lehçeleri birbirine bağlar. Bu lehçelerden bazılarında önemli edebi eserler yazılmıştır; Devasena'lı Sravakachar (930'lara tarihlenir) günümüzde, ilk Hint kitabı olarak kabul edilmektedir.
Bir sonraki büyük kilometre taşı, Hint alt kıtasında Müslümanların gerçekleştirdiği fetihler ile 13. ile 16. yüzyıllarda meydana geldi. Gelişmekte olan Türk-Moğol Babür İmparatorluğu döneminde, Babür İmparatorları tarafından benimsenen Farsça, İslami Saltanatın prestij dili olarak büyük nüfuz kazandı.
Bununla birlikte, Farsça'nın yerini kısa bir süre sonra Hindustani dili aldı. Hint-Aryan dili, bölgedeki lehçelerin dil bilgisi ile birlikte, Farsça, Arapça ve Türkçe dillerinde sözcüklerden oluşur.
Apabhramsa'dan türeyen iki büyük dil Bengalce ve Hindustani idi. Diğerleri arasında Sindhi, Guceratça, Oriya dili, Marathi ve Pencapça yer alır.
Yeni Hint-Aryan
Mitanni-Aryan
Mitanni dilinde yar alan bazı tanrı isimleri, özel isimler ve diğer terminolojiler, Hint-Aryan üst sınıfından örnekler sergiler ve Hint-Aryan yayılması sırasında, Hint-Aryan üst tabakası tarafından Hurriler üzerine dayatıldığı öne sürülür. Hititler ile Mitanniler arasındaki bir antlaşmada Mitra, Varuna, Indra ve Nasatya (Ashvins) gibi tanrılardan yardım dilenir. Kikkuli'nin at terbiyesi ile ilgili metninde; aika (bir), tera (üç), panza ( beş), satta ( yedi), na (dokuz), vartana (dönüş, At yarışı turu) gibi teknik terimler geçer. Rakam olarak bir anlamına gelen ''aika'' ibaresi özel bir anlam taşır; çünkü, Endonezya-İran veya erken İran dillerinin (bu dilde bir kelimesinin karşılığı "aiva" terimidir) aksine, genel manada bir üst sınıf olan Hint-Aryan dilinin izlerini taşır.
Başka bir metinde ''babru'' (kahverengi), parita (gri) ve pinkara (kırmızı) kelimeleri geçer. Mittanilerin başlıca şenliği, antik dünyanın birçok kültüründe ortak olan gün dönümü (vişuva) kutlamalarıydı. Mitanni savaşçılarına, Sanskritçe dilinde aynı kelime olan ''marya'' deniyordu; ''note mišta-nnu'' (= miẓḍha, ≈ Sanskritçe mīḍha) (Bir kaçağı yakalayana yapılan ödeme) (M. Mayrhofer, Etymologisches Wörterbuch des Altindoarischen, Heidelberg, 1986-2000; Cilt II: 358).
Mitanni kraliyet adlarının Sanskritçe yorumları arasında, Arta'yı düşünen kişi anlamında Artashumara (artaššumara) ve Arta-smara (Mayrhofer II 780), atı değerli olan kişi anlamında Biridashva (biridašṷa, biriiašṷa) ve Prītāśva (Mayrhofer II 182), bilgeliği aziz olan kişi anlamında Priyamazda (priiamazda) ve Priyamedha (Mayrhofer II 189, II 378), at arabası parlayan kişi anlamında Citrarata ve citraratha (Mayrhofer I 553), Indra'nın yardım ettiği kişi anlamında Indaruda/Endaruta ve Indrota (Mayrhofer I 134), yarış ödülü kazanan kişi anlamında Shativaza (šattiṷaza) ve Sātivāja (Mayrhofer II 540, 696), iyi akrabalara sahip olmak anlamında Šubandhu ve Subandhu (Filistin'de bir isim, Mayrhofer II 209, 735), at arabası ateşli olan kişi anlamında Tushratta (tṷišeratta, tušratta, vb.) ve *tṷaiašaratha, Veda dilinde Tvastr (Mayrhofer, Etym. Wb., I 686, I 736) tabirleri yer alır.
Roman, Lomavren ve Domari dilleri
Domari
Domari dili, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da yayılmış olan eski Domlar tarafından konuşulan bir Hint-Aryan dilidir. Dilin kuzeyde Azerbaycan'dan, güneyde Sudan'a kadar uzanan topraklardaki; Türkiye, İran, Afganistan, Pakistan, Hindistan, Irak, Filistin, İsrail, Ürdün, Mısır, Sudan, Libya, Tunus, Cezayir, Suriye, Lübnan ve Fas gibi ülkelerde konuşulmuş olduğu söylenmektedir. Sistematik ses değişikliklerine dayanarak, ''Domari'' ve ''Romani'' kelimelerinin Hint-Aryan dillerinden türediğini, neredeyse kesin olarak bilmekteyiz.
Lomavren
Lomavren dili, Romanca, Domari dili ve Ermenice dilleri arasındaki etkileşimden doğan, Lom halkı tarafından konuşulan, neredeyse nesli tükenmiş karışık bir dildir.
Roman
Roman dili genellikle Orta Hint-Aryan dillerine dahil edilmiştir. Çoğunlukla Avrupa'nın çeşitli yerlerinde konuşulan Romanca; gramer yapısı olarak, şimdiki zamanda kişilik zamirlerinde görülen uyum ve sesli harfle biten kelimelerde kaynaşma açısından, Orta Hint-Aryan dilleriyle neredeyse tıpatıp aynıdır (Bu özellikler Orta Hindistan'daki diğer birçok modern dilde yok olmuştur). Geçmiş zaman şahıs zamirleri açısından, Keşmir ve Shina gibi Kuzeybatı dilleriyle aynı yenilikçi şablonu paylaşmaktadır. Bu özelliklerin, Romancanın Orta bölgelerden kaynaklanıp, sonrasında Kuzeybatıya doğru göç ettiğinin bariz bir kanıtı olduğuna inanılmaktadır.
Roman dilinin erken safhaları hakkında bilinen hiçbir tarihsel belge bulunmamaktadır.
On dokuzuncu yüzyılda Pott (1845) ve Miklosich (1882-1888) tarafından gerçekleştirilen dil bilim ölçümleri, Roman dilinin Orta Hint-Aryan (MIA) değil, Yeni Hint-Aryan dili (NIA) olarak sınıflandırılacağını ortaya çıkardı; Romanların atalarının MS 1000'den çok daha erken bir tarihte Hindistan'ı terk etmesi mümkün olamazdı.
Yeni Hint-Aryan diline geçiş döneminde ya da sonrasında bir göçü destekleyen temel argüman, eski özne yüklem uyumunun yok olması ve sadece iki yönlü bir yüklem sistemine, yani öznel ya da dolaylı anlatıma indirgenmesidir. İkincil bir argüman cinsiyet ayrımı sistemiyle ilgilidir. Romanca dilinde yalnızca iki cinsiyet vardır (eril ve dişil). Orta Hint-Aryan dilleri (MIA olarak adlandırılır) genelde üç cinsiyete (eril, dişil ve nötr) sahipti ve bazı modern Hint-Aryan dilleri bu eski sistemi günümüzde halen korumaktadır.
Nötr cinsiyetin yok olmasının, Yeni Hint-Aryan dillerine geçilene kadar gerçekleşmediği ileri sürülüyor. Nötr isimlerden çoğunun erile dönüşmesine karşın; Prakrit dilinde nötr olan ''agni'' kelimesinin, Hintçe ''āg''' ve Romanca '' jag '' kelimeleri haline dönüşmesi örneğinde olduğu gibi, birkaç kelime dişil şeklini almıştır.
Romanca ve diğer Yeni Hint-Aryan dilleri arasındaki gramer yapısındaki cinsiyet formlarının evriminde karşılaşılan benzerlikler; Romanların atalarının, zannedilenden çok daha öncesine, belki de onuncu yüzyıla kadar, Hint alt kıtasında kaldığının kanıtı olarak gösterilmektedir.
Sınıflandırma
Hint dillerinin kesin bir sınıflandırması olamaz, çünkü lehçeleri birbirlerine karışırlar. Bu nedenle bahsi geçen diller, objektif olmaktan ziyade toplumsal bir düzene göre tertiplenmiştir. Başlıca diller burada örneklendirilmiştir; Ayrıntılar için özel makalelere bakınız.
Sınıflandırma, Masica (1991) ve Kausen (2006) tarafından yapılan çalışmalara dayanır.
Dardic
Temsili diller:
Pashayi, Khowar, Maiya / Kohistani, Shina, Keşmir. Özellikle Pakistan, Afganistan ve kuzeybatı Hindistan'da konuşulmaktadır.
Kuzey Bölgesi
Orta Pahari
Garhwali, Kumauni
Doğu Pahari
Nepalce (Gurkhali), vb.
Kuzeybatı Bölgesi
Dogri-Kangri (Batı Pahari)
Dogri, Kangri, Mandeali, vb.
Punjabi
Doabi, Lahnda, Saraiki, Hindko, Majhi, Malwai
Sindhi
Batı Bölgesi
Rajasthani
Marwari, Rajasthani
Guceratça
Bhil
Khandeshi
Orta Bölge (Madhya veya Hintçe)
Batı Hintçesi
Hindustani, Haryanvi, vb.
Doğu Hintçesi
Bhojpuri de dahil Bihari, Maithili vb. Karayip Hindustani, Fiji Hintçesi, Chhattisgarhi.
Domari-Roman ve bu dillere bağlı Parya dili, tarihsel olarak Orta Bölgeye aitti ancak coğrafi uzaklık ve sayısız gramer ve kelime değişikliği nedeniyle grubun diğer dilleriyle benzerliğini kaybetti.
Doğu Bölgesi (Magadhan)
Bu diller Magadhan Apabhraṃśa dilinden türemiştir.
Bihari
Bhojpuri (Karayip Hindustani ve Fiji Hintçesi dahil), Maithili, vb.
Tharu
Odia
Halbic
Bengalce-Assam dili
Güney Bölgesi dilleri
Bu dil grubu Maharashtri dilinden türedi. Dakhini dilinin (Deccani, Güney Urduca), Standart Urduca (Farsça'dan etkilenmiş Marathi dili) ile beraber Hindustani dilinin bir parçası olup olmadığı kesin değildir.
Marathi
Konkani
Adalarda konuşulan Hintçe
Sinhalese, Maldivler dili
Adalarda konuşulan diller, kıtasal dillerden önemli ölçüde ayrılan çeşitli özellikleri paylaşıyorlar.
Sınıflandırılmamış
Aşağıdaki diller birbiriyle ilişkili olmakla beraber Hint-Aryan dilleri arasında sınıflandırılmaz.
Kuswarik
Dhanwar (Rai), Bote ve Darai
Chinali-Lahul Lohar
Chinali, Lahul Lohar
Aşağıdaki diğer bazı diller, zayıf bir ihtimalde olsa, Ethnologue kaynak kitabının 17. baskısında, Hint-Aryan dilleri ailesinde sınıflandırılmamış diller olarak listelenmiştir.
Kanjari (Pencapça?), Od (Marathi?), Vaagri Booli, Andh, Kumhali, Sonha (belki de Merkezi).
Ayrıca Degaru, Mina, Bhalay ve Gowlan = Gowli, dillerden ziyade sosyal sınıflar arasındaki lehçeler.
Kholosi
Kholosi dili güney İran'da iki köyde konuşulan ve daha yeni keşfedilen Hint-Aryan dilidir ve halen sınıflandırılmamış haldedir.
Sesbilim
Ünsüzler
Durdurma konumları
Yeni Endonezya-Aryan sessiz harflerinin düzgüsel sistemi beş telaffuz durak noktasından oluşur: Dudaklar, diş, geniz, damak ve iç damak; Sanskritçe ile aynıdır. "Geniz" pozisyonunda genizden ses çıkarabilmek için dilin ucunun kıvrılması ya da biraz geriye doğru çekilmesi gerekebilir. Dil ile damağın temas noktası alt veya üst diş yuvaları olabilir ve bu durumda elde edilen ses dilin bükülmesiyle ya da pozisyonunun değiştirilmesiyle ortaya çıkan sesten daha net ve kaliteli olabilir. Damaktaki ses durakları yarı ünsüz seslerin çıkarılması için genellikle dilin pozisyonunun değiştirilmesini gerektirir (damakla ıslak temas pozisyonu). Fonetik olarak [tʃ] şekliyle gösterilen sesin, Masica (1991:94) tarafından [cʃ] şekliyle gösterilmiş halinin daha uygun olacağı iddia edilmiştir.
Düzgüsel ses sisteminden ayrı olarak, bazı diller ve lehçelerde yarı ünsüz sesler, damak yerine genizde ortaya çıkar. Fakat bazı sessiz harflerden önce gelen sesli harfler (özellikle j harfinden önce gelen i harfi) ya da yinelenen sesli harflerde, ünsüzler damakta ortaya çıkar. Marathi ve Konkani dilleri gibi karma lehçelerden meydana gelen dillerde ve Batı Phari dilinde ortaya çıkan bazı lehçeler (*t̪ɾ, t̪ > /tʃ/) ve ayrıca Kaşmir dilinde görülen unsurlar; yukarıda bahsi geçen hususları ve diğer tamamlayıcı çevre faktörlerini altüst etmektedir. Bazı Dardic dillerinde buna genizden gelen sesleri elde etmek için düzgüsel ses sistemindeki durak sayıları artarak bazı durumlarda yedi durak olarak karşımıza çıkar (sonradan eklenen /q/ sesi ile). Bununla beraber; Assam dili, Chittagonian, Sinhala ve Güney Mewari dillerinde olduğu gibi '' *ts > /s/'' seslerinde düşüş yaşanır.
Ses durakları sayısında azalmalara, diş/damak karşıtlığı özelliklerini yitiren Assam dili ve Roman dillerinde ve nefesin alt ve üst dudaklara çarpmasıyla ortaya çıkarılan ses kayıplarının, birçok pozisyonda yaşandığı (> [f, x]) Chittagonian dilinde rastlanır.
Nazallar
Sanskritçede ağızda meydana gelen ses duraklarına uyumlu olan beş burun ve geniz durağı mevcuttur. Dogri, Kacchi, Kalasha, Rudhari, Shina, Saurasthtri, ve Sindhi gibi modern dil ve lehçelerde yapılan analizlerde, son iki tanesine yönelik olarak burun ve geniz ses durakları kümesinde yaşanan kayıpla beraber ([ɲj] > [ɲ] ve [ŋɡ] > [ŋ]); bu beş burun ve geniz duraklarının varlığı gözlenmiştir (/m/ /n/ /ɳ/ /ɲ/ /ŋ/). Bu konuda farklı kaynaklar da mevcuttur.