Fildişi

Fildişi nedir?
Fildişi, hayvan dişlerinden (özellikle fillerden) elde edilen sanat ve imalat için kullanılabilen beyaz ve sert bir malzemedir. Fildişinin ana maddesi dentindir ( inorganik formülü Ca10 (PO4)6 (CO3)H2O) ve bu madde dişlerin ve fildişlerinin fiziksel yapılarından biridir. Memelilerde, türün orjini ne olursa olsun dişlerin ve fildişlerinin kimyasal yapıları aynıdır. Fil dışındaki diğer canlıların dişlerinin de yaygın ve yerleşmiş bir ticaret alanı vardır. Bu nedenle fildişi, oyma ve süslemede kullanılan herhangi bir memeli hayvanın dişi olarak tanımlanabilir. Fildişi, antik zamanlardan bu yana kıymetli olup; takma dişler, yelpazeler ve domino taşları gibi eşyaların yapımında kullanılmıştır. Filden elde edilen fildişleri en önemli kaynak olmuştur. Ama mamutlardan, deniz ayılarından, su aygırlarından, ispermeçet balinalarından, katil balinalardan, deniz gergedanlarından ve siğil domuzlarından elde edilen fildişleri de kullanışlıdır. Ayrıca geyiklerin atalarının da iki büyük fildişine sahip olduğuna inanılmaktadır.

Afrika ve Asya filleri gibi tehdit altındaki türlerden elde edilen fildişinin ulusal ve uluslararası ticareti yasadışıdır. Fildişi kelimesi antik Mısır dilindeki "âb, âbu" kelimesinin Latinceye "ebor veya ebur" geçmesi sonucu türetilmiştir.
Fildişi kullanım alanları
Hem Yunan hemde Roma uygarlıkları büyük miktarda ve yüksek değere sahip sanat eserleri, değerli dini nesneler ve pahalı nesneler için dekoratif kutular yapmak için fildişi oymacılığını kullanmışlardır. Fildişi, sıklıkla heykellerin göz akını biçimlendirmek için kullanılmıştır.
Antik İrlandalıların balina veya deniz ayısından elde edilen fildişlerini kullandıklarına dair kanıtlar bulunmaktadır. Romalı yazar Solinus, 3. yüzyılda Irlanda'da yaşayan Keltlerin "Denizde yüzen hayvanların dişleri ile " kılıç kabzalarını dekore ettiklerini idiaa etmiştir. İona'lı Adomnan, St Columba hakkında fildişi süslemeli bir kılıcı, pişmanlığından dolayı onu kölelikten kurtaran efendisine hediye ettiğine dair bir hikaye yazmıştır.
Klasik Dünya'da Suriye ve Kuzey Afrika'daki fil populasyonları muhtemelen fildişine olan talep nedeniyle yok olma seviyesine düşürülmüştür.

Çinliler fildişinden hem sanatsal hemde faydalı nesneler yaparak faydalanmışlardır. Çin'in fildişi ihracatına dair ilk belgeler, Çinli gezgin Zhang Qian'ın, batı ülkelerinde Çin ürünlerinin serbestçe dolaşmasını sağlamak için ittifaklar kurmasından sonra kaydedilmiştir. Milattan önce 1. yüzyılın başlarında fildişi batılı ulusların ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kuzey İpek yolu boyunca taşınmıştır. Güneydoğu Asya krallıkları, Çin'e yıllık vergilerini Hindistan fillerinden elde edilen fildişleri ile ödemişlerdir. Çinli ustalar tanrısal simgelerden, boru gövdelerine, afyon çubuklarının bitiş parçalarına kadar birçok malzemede fildişi oymacılığını kullanmışlardır.
Güneydoğu Asya'daki Myanmar, Tayland, Laos, ve Kamboçya gibi Budist kültürlere sahip ülkeler geleneksel olarak kendi yetiştirdikleri evcil fillerden fildişi elde etmektedirler. Fildişi, hava yalıtımı sayesinde kap yapımında değerli bir materyaldir. Ayrıca fildişi dikkatli bir şekilde oyularak resmi belgeler için mühür ve resmi kararnameler için özgün damga olarakta kullanılmaktadır.
Malezya, Endonezya ve Filipinler gibi Müslüman Malay halklarının yaşadığı güneydoğu Asya ülkelerinde, kris hançerlerinin kabzalarını yapmak için fildişi kullanılmaktadır. Fildişi ayrıca Katolik simgelerin sanatsal olarak ellerini ve yüzlerini süslemek için kullanılmaktadır. Ayrıca Santero kültüründe yaygın aziz simgelerini süslemek için de fildişi kullanılmaktadır.
Fildişi ve diğer dişler, birçok şekilde ve nesne olarak oyulabilmektedir. Fildişi oyularak yapılan modern nesnelere okimono, netsukes, mücevherler, ev eşyası sapları, mobilya dekoratif malzemeleri ve piyano tuşları örnek olarak gösterilebilir. Ek olarak yaban domuzu dişi, katil balina, su aygırı ve ispermeçet balinalarından elde edilen fildişleri süslenebilir veya yüzeysel oyulabilir. Böylelikle morfolojik tanınma şekilleri korunmaktadır.

Son 30 yıldaki fildişi kullanımı hediyelik eşya ve mücevher seri üretimine yönelmiştir. Japonya'da zenginliğin artması ile önceden tahtadan yapılan isim mühürleri (hanko) fildişinden yapılmaya başlanmıştır. Bu isim mühürleri, makine ile saniyeler içinde yapılabilmektedir. Fakat bu durum Büyük Afrika fillerinin sayısının 1980'lerde hızla düşmesine neden olmuştur. Afrika fillerinin popülasyonları 10 yıl içinde 1.3 milyondan 600.000 civarına düşmüştür.
Fildişi tesbih
Fildişi tesbihler özellikle Türkiye'de çok rağbet görmektedir. Üzerine farklı motifler de işlenebilen bu tespihlerin fiyatı 100 TL ile 10 bin TL arasında değişebilmektedir. Bu ürünler farklı değerli taşlar veya diğer materyaller ile süslenebilir. Türkiye dışında diğer Müslüman ülkelerde de popüler bir üründür.
Plastik öncesi fildişi kullanımı
Plastiğin hayatımıza girmesinden önce fildişi, işlendikten sonra beyaz renk vermesinden dolayı birçok süs ve pratik eşya yapımında kullanıyordu. Önceden fildişleri; çatal-bıçak, bilardo topları, piyano düğmeleri, İskoç gaydaları, düğmeler ve geniş bir yelpazede süs eşyası yapımında kullanılmaktaydı.
Bu ögelerin çoğunun yapımında, fildişi yerine kullanılan sentetik maddeler 1800'lü yıllardan beri geliştirilmektedir. Bilardo endüstrisi, mucitlerin gelip fildişi alternatifi bulmaları için yarışmalar düzenlemiştir. 1970'lerde ise piyano endüstrisi, piyano tuşları için fildişi kullanmaktan vazgeçmiştir.
Fildişi ölü hayvanlardan alınabilmektedir. Ancak birçok fildişi hayvanlar öldürülerek elde edilmiştir. Örneğin 1930 yılında 40 ton fildişi elde etmek için yaklaşık 700 bin filin öldürülmesi gerekiyordu. Ayrıca değerli yapay diş yapımında kullanılan fildişine sahip su aygırı da diğer hayvanlar gibi nesli tükenmekte olan hayvanlar arasındadır. 20. yüzyılın ilk yarısında, piyano tuşu yapmak için fildişi talebinden dolayı Kenya fil sürüleri oldukça zarar görmüştür.
1912-1940 yılları arasında Art Deco döneminde onlarca Avrupalı sanatçı heykel yapımında fildişi kullanmışlardır. Eserlerinde fildişini en çok kullanan 2 sanatçı Ferdinand Preiss ve Claire Colinet'tir.
Fildişi avcılığı

Fildişi üreten hayvanların popülasyonlarındaki hızlı düşüş nedeniyle, birçok ülkede fildişi ithalatı ve satışı yasaklanmış veya ciddi bir şekilde kısıtlanmıştır. 1989'da CITES tarafından Afrika fillerinden elde edilen fildişinin uluslararası ticaretini yasaklayan bir kararın öncesindeki on yılda Afrika fillerinin nüfusu 1,3 milyondan 600 bine düşmüştür. CITES'in Singapur ve Burundi'nin stoklarının (sırasıyla 270 ton ve 89.5 ton) satışının, fildişi değerini uluslararası pazarda artıran bir sistem oluşturduğu Çevre Soruşturma Ajansı (EIA) araştırmacıları tarafından bulunmuştur. Böylece uluslararası kaçakçılar ödüllendirmekte ve onlara ticareti kontrol etme ve yeni fildişi ticareti yapma olanağı sağlamaktadır.
Satış yasağından beri bazı Güney Afrika ülkeleri fil popülasyonlarının stabil veya artmakta olduğunu iddia etmişlerdir. Fildişi satışını koruma çabalarının desteklenmesini tartışmışlardır. Diğer Afrika ülkeleri bu duruma karşı olarak, yenilenen fildişi ticaretinin talebe bağlı olarak kaçak avcıları teşvik edip kendi fil popülasyonlarını tehdit altına sokacaklarını belirtmişlerdir. CITES 1997 yılında Zimbabve, Namibya ve Bostvana'nın Japonya'ya 47 ton fildişi satışı yapmasına izin vermiştir.
2007 yılında eBay, Uluslararası Hayvan Refah Fonu'nun baskıları sonucu fildişi ürünlerin tüm uluslararası satışını yasaklamıştır. Bu karar Afrika'da birkaç fil sürüsünün katledilmesinden sonra alınmıştır. Bu katliamların en önemlisi 2006 yılında Çad'ta gerçekleştirilen Zakouma fillerinin uğradığı katliamdır. IFAW, eBay'daki fildişi ticaretinin %90'ının vahşi yaşam politikalarını ihlal ettiğini ve potansiyel olarak yasadışı bir ticaret olduğunu tespit etmiştir. 2008'in Ocak ayında eBay yasağı hiçbir fildişi ürünün satışının yapılmaması şeklinde genişletmiştir.

2008 yılında Güney Afrika ve 3 ülkeden Çin ve Japonya'ya 108 tonluk bir fildişi satışı gerçekleşmiştir. Çin'in "onaylanmış" ithalat ülkeleri kapsamına alınması, geniş çaplı bir tartışma yaratmasına karşın CITES tarafından da desteklenmiştir. Durumun Çin tarafından kontrol altında tutulduğu ve fiyatları düşürmeye çalıştığı ileri sürülmesine rağmen Çin'de fildişi fiyatları hızla yükselmiştir. Bazıları stokları satın alanlar tarafından fiyatların kasıtlı olarak sabitlenmiş olabileceğini düşünürken bazıları ise fiyatların sabitlenmesini Japonya Yaban Hayatı Koruma Derneği'nin, 1997 yılında Japonya'ya yapılan satış sonucu yaptığı uyarı ile ilişkilendirmektedir. Fildişi tekeli, 1980'li yıllarda Burundi ve Singapur'dan stok satın alan tüccarların eline geçmiştir.
Son 30 yılda geçerli tartışmalara rağmen tüm tarafların kabul ettiği bir gerçek vardır. Bu gerçek ise Afrika fillerinin fildişi için avlanmasının ciddi biçimde artmasıdır.
Fildişi ticaretini saran tartışmalar bu konunun Afrika'nın Batı ile savaşı olarak tasvir edilmesine yol açmıştır. Ancak, gerçekte Güney Afrikalılar fil koruma eyaletleri arasında her zaman azınlık olmuşlardır. Bu noktaya parmak basmak adına örnek vermek gerekirse, 2006 yılında toplam 19 Afrika ülkesi fildişi ticaretini yasaklamak amacıyla Accra Bildirisi'ni imzalamıştır. 2007 yılında 20 devlet Kenya'da 20 yıllık bir moratoryum için görüşmelere katılmıştır.
Fildişi koruma kanunları
Fildişi kullanımı ve ticareti tartışmalıdır. Çünkü birçok ülkedeki fil popülasyonlarının düşmesine katkı sağlamaktadır. 1831 yılında yalnızca Büyük Britanya'nın fildişi tüketimi yaklaşık 4000 filin ölümüne sebep olmuştur. 1975 yılında Asya fili , nesli tükenmekte olan türlerin ticaret sözleşmesinde (CITES) ek 1'e yerleştirilmiştir. Bu sözleşme üye ülkeler arasında nesli tükenen türlerin ticaretinin yapılmasını yasaklamaktadır. Afrika fili ise 1990 yılında ek 1'e yerleştirilmiştir. O zamandan beri bazı Güney Afrika ülkelerindeki fil popülasyonları ek 2'de listelenmiştir ve bazı stokların satışına izin verilmiştir.
2015'in Haziran ayında Doğal Yaşamı Koruma Derneği, yasa dışı ticarete hoşgörü gösterilmeyeceğini bildiren bir mesaj niteliğinde, New York'un Times Meydanı'nda el koyulan 1 tondan daha fazla fildişini kırmıştır. El koyulan fildişleri bir taşıyıcı yardımıyla kaya kırıcı makinenin bandına yerleştirilmiştir. Vahşi Yaşamı Koruma Derneği küresel fildişi ticaretinin, Afrika'da yılda 35000 kadar filin öldürülmesine sebep olduğunu belirtmiştir.

Çin, en büyük kaçak fildişi pazarıdır. 2015 Mayıs ayında Çin, yasal yerli fildişi ürünlerinin üretiminin ve satışının aşamalı olarak bitirileceğini açıklamıştır. 2015 yılının Eylül ayında Çin ve ABD fildişi ithalat ve ihracatına tamamen yasak koyulacağını belirtmiştir. Çin pazarı fil popülasyonları üzerinde büyük bir etkiye sahiptir.
Fildişi nasıl elde edilir
Fillerin dışında ölü mamutlardan da fildişi elde edilebilir. Ölü mamutlardan elde edilen fildişi ticareti 300 yıldır yasal bir şekilde devam etmektedir. Mamut fildişleri günümüzde el işi bıçak ve benzer aletler yapmak için kullanılmaktadır. Mamutların neslinin binlerce yıl önce tükenmesi sebebiyle, mamutlardan elde edilen fildişleri nadir ve pahalıdır. Bilim adamları müzelerdeki değerli numuneleri satmak istememektedir. Bazı tahminlere göre Sibirya'da gömülü halde 10 milyon mamut bulunmaktadır.
Bir çeşit sert somun, fildişi alternatifi olarak popülerlik kazanmaktadır. Ancak boyutu kullanım kolaylığını kısıtlamaktadır. Bu materyal sebze fildişi veya tagua olarak adlandırılmaktadır. Bu madde fildişi somun palmiyesinin tohumunda bulunan endosperm katmanıdır. Bu bitkiler Ekvator, Peru ve Kolombiya'nın kıyı yağmur ormanlarında bol miktarda bulunmaktadır.