08 June 2023, Thursday
Tercüme Editörü
Wikiyours makaleleri İngilizce makalelerin Türkçe'ye çevrilmiş halleridir. İngilizce bilen herkes makale sahibi olabilir ve yaptığı çeviri miktarınca para kazanır.
Çeviri Yapmak İçin Makale Seçiniz
Makale yazmak için
bir kategori seçin
Düzeltme Öner

Doğu Avrupa

İçindekiler
  1. Doğu Avrupa neresi?
  2. Doğu Avrupa tanımı
  3. Doğu Avrupa tarihi

Doğu Avrupa neresi?

Doğu Avrupa, Avrupa Kıtası'nın doğu kesimidir. Doğu Avrupa teriminin geniş bir jeopolitik, coğrafi, kültürel ve sosyo-ekonomik çağrışım yelpazesine sahip olması nedeniyle, kapsadığı kesin alan üzerinde bir fikir birliği yoktur. Doğu Avrupa'nın, bölgede bulunan bilim adamı sayısı kadar farklı tanımı vardır. Birleşmiş Milletler'in ilgili bir makalesinde, "mekansal kimliklerin her değerlendirilmesi aslında bir toplumsal ve kültürel yapıdır" yazmaktadır.

Bir tanıma göre Doğu Avrupa, kültürel bir varlık olarak; Bizans, Ortodoks ve bazı Türk-İslami etkilerden oluşan temel özelliklere sahip olan ve Avrupa'da bulunan bölgedir. Soğuk Savaş sırasında başka bir tanım oluşturuldu ve Doğu Bloku terimi ile eş anlamlı olarak kullanıldı. Benzer bir tanım, Sovyetler Birliği dışındaki eski komünist Avrupa devletlerini Doğu Avrupa olarak adlandırır. Tarihçiler ve sosyal bilimciler, genelde bu tanımları eski veya kullanımdan çıkmış olarak değerlendirirler, ancak tanımlar bazen istatistiksel amaçlar için de kullanılırlar.

Doğu Avrupa tanımı

Günümüzde Doğu Avrupa'nın birçok tanımı bulunmaktadır. Ancak tanımlar, çoğu zaman kesin bir sınır oluşturmaktan uzak ya da son derece geneldir. Kültürler çapında ve uzmanlar arasında çeşitliliğe sahip olan bu tanımlar, günümüzde giderek daha da genelleştirilmektedir.

Doğu Avrupa coğrafi sınırları

Ural Dağları, Ural Nehri ve Kafkas Dağları, Avrupa'nın doğu tarafının coğrafi sınırlarıdır. Bununla birlikte batıda, Doğu Avrupa'nın kültürel ve dini sınırları, önemli ölçüde tartışma konusudur. En önemlisi, bölgede Doğu Avrupa'nın batı sınırlarının ve Avrupa coğrafi orta noktasının kesin bir tanımını zorlaştıran tarihi dalgalanmalar yaşanmaktadır.

EuroVoc

Avrupa Birliği Yayınlama Ofisi tarafından yapılan çok dilli bir sözlük olan Eurovoc, "23 AB dilinden" (Bulgarca, Hırvatça, Çekçe, Danimarkaca, Hollandaca, İngilizce, Estonca, Fince, Fransızca, Almanca, Yunanca, Macarca, İtalyanca, Letonca, Litvanca, Maltaca, Lehçe, Portekizce, Romence, Slovakça, Slovence, İspanyolca ve İsveççe) ve aday ülkelerin dillerinden (Arnavutça, Makedonca ve Sırpça) terimler içerir. Bunlardan italik yazı karakteri kullananlar, bu kaynakta "Doğu Avrupa" olarak sınıflandırılır. Avrupa Birliğinin diğer resmi web sayfaları, yukarıda adı geçen ülkelerin bir kısmını (Macaristan, Polonya, Slovakya, Çek Cumhuriyeti, Slovenya) doğrudan Orta Avrupa'ya yerleştirir.

CIA'ya göre Doğu Avrupa

CIA, Doğu Avrupa'yı Belarus, Estonya, Letonya, Litvanya, Moldova, Rusya (kıtalararası), Türkiye (kıtalararası) ve Ukrayna olarak tanımlıyor.

Siyasi, askeri ve ekonomik

Tarihsel

Doğu Avrupa'nın bugünkü sınırlarına yakın bir görünüm, İkinci Dünya Savaşı'nın son aşamaları sırasında ortaya çıktı. Bölge sonunda Sovyet etkisinde kalan tüm Avrupa ülkelerini kapsayacak şekilde değişti. Savaş sonrası dönemde (1945-1991) komünist hükumetleri olan ülkeler ve tarafsız ülkeler, politik rejimlerinin niteliğine göre sınıflandırıldı.

Soğuk Savaş, Avrupa'nın NATO ve Varşova Paktı devletleri sınırları boyunca iki kısma bölünmesi nedenlerinin sayısını arttırdı. 

Council for Mutual Economic Assistance (Karşılıklı Ekonomik Yardım Konseyi), ülkeleri birbirine bağlayan ekonomik organizasyondu.

Günümüzde bu görüş, genellikle geçersiz kabul edilmektedir.

Çağdaş Doğu Avrupa

SSCB'nin dağılmasından sonra, Bağımsız Devletler Topluluğu (Commonwealth of Independent States-CIS) ve yakın geçmişte Avrasya Ekonomik Birliği (Eurasian Economic Union) gibi siyasi ve ekonomik örgütlerin üyeliği ile tanımlanan Doğu Avrupa'nın yeni bir sınırı ortaya çıktı.

Doğu Avrupa kültürü

Kültürel görüş, Doğu Avrupa ülkelerinin tarihsel ve kültürel açıdan, sözde Batı dünyasının bir parçası olduğunu belirten tanımı kabul etmez. Bu tanım potansiyel olarak, doğu komşularından farklı siyasi, dini, kültürel ve ekonomik geçmişleri olan Orta Avrupa, Baltık ve Balkanlardaki eski komünist ülkelere (örneğin Rusya ve Ukrayna) atıfta bulunabilir.

Doğu Avrupa dinleri

Doğu-Batı Kiliselerinin Bölünmesi, 11. yüzyılda başlayan ve günümüzde devam eden Doğu (Ortodoks) ve Batı (Roma Katoliklerinin yanı sıra 16. yüzyılda Protestan) kiliselerinin görüş ve teolojilerinin birbirinden ayrılmasıdır. Bu ayrılma Avrupa'daki Hristiyanlığı ve dolayısıyla da Dünya Hristiyanlığını, Batı Hristiyanlığı ve Doğu Hristiyanlığı'na böldü.

Çağdaş gelişmeler

Demir Perde'nin düşmesi, Avrupa'daki Doğu-Batı bölünmesini sona erdirdi. Ancak bu jeopolitik kavram, medya tarafından bazen referans olarak kullanılmaktadır.

Baltık devletleri

EuroVoc, National Geopraphic Society, Committee for International Cooperation in National Research in Demography, STW Thesaurus for Economics ve modern kaynakların çoğu, Baltık ülkelerini Kuzey Avrupa'ya yerleştirirken, CIA World Factbook ve UNESCO, bölgeyi Doğu Avrupa'ya yerleştiriyor. Baltık ülkelerinin, gözlemci ülke olarak Nordic Council'de(Nordik Konseyi) koltukları bulunmaktadır. Ülkeler ayrıca,  NB8 olarak bilinen Nordic - Baltic 8 birliğine üyeyken, Doğu Avrupa ülkelerinin, Visegrád Grubu olarak isimlendirdikleri kendi birlikleri vardır. Nordic Battlegroup, Northern Future Forum ve Nordic Investment Bank, Baltık ülkelerinin Kuzey Avrupa ülkeleri olduğunu gösteren başlıca örneklerdir.

  • Estonya
  • Letonya 
  • Litvanya 

Transkafkasya

Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan Transkafkasya ülkeleri, Doğu Avrupa ve/veya Doğu Avrupa'nın tarihi tanımlarına dahil edilir. Ülkeler, Doğu Avrupa ve Batı Asya'nın geçiş bölgesinde bulunmaktadırlar. Avrupa Birliğinin Doğu Ortaklığı programına katılırlar ve Avrupa Konseyi üyesidirler. Üç ülke de coğrafi olarak Asya Kıtasında yer alır, ancak Türkiye ve Avrupa ile siyasi ve kültürel bağlantıları da bulunmaktadır. Gürcistan, NATO ve Avrupa Birliği üyeliğine başvurdu.

The World Factbook ve National Geographic Society atlasları ve United Nations Statistics Division (Birleşmiş Milletler İstatistikleri Bölümü), üç ülkeyi her zaman Asya'da listeler ve/veya gösterir. Baltık ülkelerinde olduğu gibi, Transkafkasya ülkeleri de biraz farklıdır; Hristiyan dinini benimseyen Gürcistan ve Ermenistan kültürel açıdan Doğu Avrupa'ya yönelmiştir ve Şii Müslüman dinini benimseyen Azerbaycan ise kültürel olarak Asya'nın Orta Doğu'suna daha fazla yönelmiştir.

  • Gürcistan
  • Ermenistan 
  • Azerbaycan 

Tartışılan devletler: 

  • Abhazya 
  • Dağlık Karabağ Cumhuriyeti 
  • Güney Osetya 

Diğer eski Sovyet devletleri

Birkaç eski Sovyet cumhuriyeti, Doğu Avrupa'nın parçası kabul edilebilir.

  • Rusya, Batı bölümünün Doğu Avrupa'da, geri kalanının Asya'da bulunduğu kıtalararası bir ülkedir.
  • Kazakistan, ağırlıklı olarak Asya'da bulunan ve Avrupa'da nispeten küçük bir kesimi olan kıtalararası bir ülkedir. 
  • Ukrayna 
  • Belarus 
  • Moldova 

Tartışılan devletler:

  • Transdinyester

Orta Avrupa

"Orta Avrupa" terimi tarihçiler tarafından, günümüzde Beyaz Rusya ve Ukrayna'nın bir kısmı da dahil olmak üzere, eski Kutsal Roma İmparatorluğu'na veya Polonya-Litvanya Ulusu'na ait devletleri tanımlamak için kullanılır. Bu nedenle "Orta Avrupa" sınırları, "Doğu Avrupa" sınırlarıyla çakışır. Aşağıdaki ülkeler, bazı yorumcular tarafından Doğu Avrupa, bazıları tarafından ise Orta Avrupa olarak nitelendirilir.

  • Avusturya
  • Çek Cumhuriyeti 
  • Hırvatistan 
  • Macaristan 
  • Polonya 
  • Slovakya 
  • Slovenya (çoğunlukla Orta Avrupa'da ama bazen Güneydoğu Avrupa'da) 

Güneydoğu Avrupa

Çoğu Güneydoğu Avrupa ülkesi, bazıları Kominform'da temsil edilse de, Doğu Bloku (Bulgaristan, Romanya ve kısa bir süre Arnavutluk haricinde) kapsamına girmedi. Ülkelerden sadece bazıları, Doğu Avrupa'nın klasik eski siyasi tanımına dahil edilebilir. Bazıları Güney Avrupa'nın bir parçası olarak görülebilir. Bununla birlikte ülkelerin çoğu, Güneydoğu Avrupa'ya ait olarak nitelendirilebilir, ancak bunların bir kısmı Orta Avrupa'ya veya Doğu Avrupa'ya da dahil edilebilir.

  • Arnavutluk, Güneydoğu Avrupa'da yer alır.
  • Bosna Hersek 
  • Bulgaristan, Balkanlar'ın merkezinde yer alır; Coğrafi açıdan Güney/Güneydoğu Avrupa'ya aittir ve bazen Kuzeydoğu Akdeniz'e de dahil edilebilir. Ancak Soğuk Savaş döneminde Doğu Avrupa'ya da dahil edilebilir. 
  • Kıbrıs coğrafi olarak Doğu Akdeniz'de, Batı Asya kıyılarında yer alır; ancak Avrupa'yla olan siyasi, kültürel ve tarihi bağlarından dolayı sıklıkla Güney ve Güneydoğu Avrupa'nın bir parçası olarak görülür. 
  • Yunanistan oldukça alışılmadık bir konumdadır ve çeşitli şekillerde Batı, Güneydoğu ya da Güney Avrupa'ya dahil olabilir. 
  • Makedonya, Güneydoğu Avrupa'da yer alır. 
  • Karadağ, Güneydoğu Avrupa'da yer alır. 
  • Romanya, Soğuk Savaş bağlamında Doğu Avrupa'ya dahil edilebilir ancak yaygın olarak Güneydoğu Avrupa'ya veya Orta Avrupa'ya ait olarak nitelendirilir. 
  • Sırbistan, Güneydoğu, Güney ve Orta Avrupa'ya dahil edilir. 
  • Türkiye kısmen Güneydoğu Avrupa'da yer alır. Güneydoğu Avrupa'da yer alan ve ülkenin toplam toprak kitlesinin sadece %3'ünü oluşturan Doğu Trakya bölgesi, Çanakkale Boğazı, Marmara Denizi ve İstanbul Boğazı'nın batısında bulunur. 

Tartışılan devletler:

  • Kosova, Güneydoğu Avrupa'da yer alır.

Doğu Avrupa tarihi

Klasik antik ve ortaçağ Doğu Avrupası

Bölgenin antik krallıkları arasında Orontid Ermeni Arnavutluğu, Kolhis ve İberya krallıkları bulunmaktaydı. Bu krallıklar başlangıçta ya da daha sonra, Akaemenid Persleri, Part ve Sasani Pers İmparatorluklarını içeren çeşitli İran imparatorluklarına katıldılar. Romanya, Ukrayna ve Rusya'nın Karadeniz kıyı bölgelerinin çoğu, Trakya, Paeonia, Makedonya, Balkanlar ve daha kuzey bölgeleri, Akhaemenid Persleri tarafından yönetildi. Part İran ve Roma, ve daha sonra Bizans ve Sasani Persleri arasındaki rekabet nedeniyle, Part İran İmparatorluğu, Roma'ya birkaç defa saldırdı. Ancak Kafkasların çoğuna hükmeden Sasanilerin aksine Part İmparatorluğu, bölgeyi asla ele geçiremedi.

Avrupa'da doğu ile batı arasındaki bilinen en erken ayrımlar, Roma Cumhuriyeti tarihine dayanmaktadır. Roma bölgesi genişledikçe, Yunanca konuşan ve şehirleştirilmiş Helenistik uygarlığını oluşturan doğu illeri arasında kültürel ve dilsel bir ayrım ortaya çıktı. Buna karşılık batı bölgeleri, Latin dilini büyük ölçüde benimsedi. Bu kültürel ve dilsel bölünme, daha sonraki dönemlerde Roma İmparatorluğu'nun siyasi olarak doğu-batı bölünmesinin nedenlerinden biri oldu. Bu iki sınıf arasındaki bölünme, Geç Antik Çağ'da ve Orta Çağ'da çeşitli olaylarla şiddetlendi. Batı Roma İmparatorluğu, Erken Orta Çağ'ın başında çöktü. Buna karşılık, çoğunlukla Bizans İmparatorluğu olarak bilinen Doğu Roma İmparatorluğu, hayatta kalmayı başarmanın yanı sıra 1000 yıl boyunca gelişmeye devam etti. Batıda Frank İmparatorluğunun yükselişi ve özellikle Doğu ve Batı Hristiyanlığını resmi olarak bölen Doğu-Batı Kiliselerinin Ayrılması, Doğu ile Batı Avrupa arasındaki kültürel ve dini ayrımı güçlendirdi. Doğu Avrupa'nın büyük kısmı Moğollar tarafından istila ve işgal edildi.

15. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu tarafından Doğu Ortodoks Kilisesi'nin merkezi olan Bizans İmparatorluğunun fethi ve Kutsal Roma İmparatorluğunun kademeli olarak parçalanması, Avrupa'daki Roma Katolik,Protestan düşüncesine karşı olan Doğu Ortodoks düşüncesi konseptinin öneminin değişmesine yol açtı. Armour, Kiril alfabesi kullanımının Doğu Avrupa için doğrudan bir belirleyici olmadığına ve burada Hırvatistan'dan Polonya'ya kadar olan tüm yerlerde, Latin alfabesi kullanıldığına dikkat çeker. Yunanistan'ın Batı medeniyetinin beşiği ve Batı dünyasının siyasi, kültürel ve ekonomik alanlarında ayrılmaz bir parçası olması, neredeyse her zaman Doğu Avrupa'ya değil de, Güney ve/veya Batı Avrupa'ya ait olarak sınıflandırılmasına yol açmaktadır. On altıncı yüzyılın sonu ile on yedinci yüzyılın başlarında Doğu Avrupa göreceli olarak yüksek bir yaşam standardına sahipti. Bu döneme, 1600'lü yılların Doğu-Orta Avrupa'sı Altın Çağı da denir.

Savaş yılları

Birinci Dünya Savaşı'nın en büyük sonucu, Rus, Avusturya-Macaristan ve Osmanlı imparatorluklarının parçalanması ve Alman İmparatorluğu'nun kısmi kayıpları oldu. Etnik bir milliyetçilik akımı, Doğu Avrupa'da, 1919 Versailles Antlaşması ile kabul edilen bir dizi yeni devlet oluşturdu. 1790'lı yıllarda Almanya, Avusturya ve Rusya arasında bölünmüş olan Polonya yeniden kuruldu. Yeni ülkeler arasında Finlandiya, Estonya, Letonya, Litvanya, Ukrayna, Çekoslovakya ve Yugoslavya yer alıyor. Avusturya ve Macaristan'ın sınırları azaltıldı. Romanya, Bulgaristan ve Arnavutluk da bağımsızdılar. Bütün ülkeler, küçük bir endüstri alanı ve yalnızca birkaç şehir merkeziyle birlikte çoğunluk olarak kırsal alandan oluşmaktaydı. Milliyetçilik baskın güçtü ancak ülkelerin çoğunda, çoğunluk unsurları tarafından tehdit edilen etnik veya dinsel azınlıklar vardı. Neredeyse tüm ülkeler, 1920'lerde demokratikleşti. Ancak Çekoslovakya ve Finlandiya hariç tüm ülkeler, 1930'lu yılların depresyon döneminde otokratik, güçlü adam ya da tek partili devlet yönetimine geçerek demokrasiyi bıraktı. Yeni ülkeler istikrarlı askeri ittifaklar kuramadılar. Bir birlik olmadan tek başına olan ülkelerin de, 1938-1945 yılları arasında yönetimi eline alan Nazi Almanya'sına veya Sovyetler Birliği'ne karşı duracak güçleri yoktu.

İkinci Dünya Savaşı ve Soğuk Savaş'ın başlangıcı

Birinci Dünya Savaşı'nda yenilen Rusya, Baltıkların ve Polonya'nın bağımsızlıklarını kazanmaları nedeniyle topraklarını kaybetti. Bölge, Alman ve Sovyet ordularının hareketleriyle, Naziler tarafından öldürülen milyonlarca Yahudi'yle ve hastalık, açlık ve askeri harekatla öldürülen veya siyasi olarak tehlikeli sayıldıktan sonra idam edilen milyonlarca insanıyla, İkinci Dünya Savaşının(1939-45) ana savaş alanıydı. İkinci Dünya Savaşı'nın son safhalarında Doğu Avrupa'nın geleceği, Sovyet Kızıl Ordu ezici gücünün Almanlara üstün gelmesiyle belirlendi. Ancak Sovyetler, Yugoslavya'ya ve Arnavutluk'a ulaşamadı. Finlandiya özgürdü ancak yaklaşmakta olan Soğuk Savaş'ta tarafsız kalmaya zorlandı. Bölge, Sovyet kontrolü altına girdi ve Komünist hükumetler empoze edildi. Yugoslavya ve Arnavutluk'un kendi Komünist rejimleri vardı. 1947'de Soğuk Savaş'ın başlamasıyla birlikte Doğu Bloku, ekonomik canlanmada ve ilerlemede çoğunlukla Batı Avrupa ülkelerinin gerisinde kaldı. 5 Mart 1946'da, Missouri'nin Fulton kentindeki Westminster Kolejin'de yaptığı ünlü "Sinews of Peace" söylevinde Winston Churchill, "Demir Perde'nin" jeopolitik etkisini şu sözlerle vurguladı:

Baltık'taki Stettin'den Adriyatik'teki Trieste'ye kadar, Kıta boyunca inen bir demir perde var. Orta ve Doğu Avrupa eski devletlerinin tüm başkentleri bu çizginin arkasında uzanıyor. Varşova, Berlin, Prag, Viyana, Budapeşte, Belgrad, Bükreş ve Sofya.

Soğuk Savaş döneminde Doğu Bloku

Yerel komünistlerle işbirliği içinde çalışan Sovyet gizli polisi NKVD, Moskova'da eğitim görmüş gizli polis güçleri oluşturdu. Kızıl Ordu'nun Almanları kovmasından sonra, bu yeni gizli polis güçleri, hazırlanmış listelere göre siyasi düşmanları tutuklamak için geldi. Ulusal Komünistler daha sonra iktidarı, kademeli bir biçimde ele geçirdiler ve birçok olayda Sovyetler tarafından desteklendiler. Yerel polisi kontrol eden İçişleri Bakanlığını ele geçirdiler. Tarım arazilerine el koydular ve yeniden dağıttılar. Sonra Sovyetler ve ajanları, eğitim sisteminin yanı sıra, özellikle radyo başta olmak üzere, kitle iletişim araçlarını kontrol altına aldılar. Komünistler kilise grupları, spor ve gençlik grupları, sendikalar, çiftçi örgütleri ve sivil örgütler gibi sivil toplum örgütlerinin kontrolünü ele geçirdi ya da değiştirdiler. Sonunda etnik azınlıkları uzaklaştırma amaçlı, çoğunlukla yüksek oranda yaşam kaybı ile sonuçlanan büyük ölçekli etnik temizlik yaptılar. Komünistler, iki yıl içinde özel işletmelerin denetimini ele geçirdi ve medya ve kiliseleri izledi. Komünistler, Muhalefet Komünist olmayan partilere bir süreliğine müsamaha gösterdiler. Komünistler, Hitler ve Nazi işgalcilere karşı üstün geldikleri için doğal bir nüfuza sahipti. Amaçları, uzun vadeli işçi sınıfı dayanışmasını garanti altına almaktı. 1945 sonrası Doğu Avrupa terimi genellikle Sovyet ordusu tarafından özgürleştirilen ve daha sonra işgal edilen tüm Avrupa ülkelerini ifade eder. Buna, Almanya'nın Sovyet işgal alanıyla oluşan Alman Demokratik Cumhuriyeti (Doğu Almanya olarak da bilinir) dahil edildi. Doğu Avrupa'daki bütün ülkeler komünist yönetimi benimsediler. Bu ülkeler resmi olarak Sovyetler Birliği'nden bağımsızdı, ancak Yugoslavya, Arnavutluk ve bir dereceye kadar Romanya dışında, bu bağımsızlık oldukça sınırlıydı. Stalin'in baskısıyla bu uluslar Amerikan Marshall planını reddettiler. Bunun yerine daha sonra Comecon'a (Karşılıklı Ekonomik Yardım Konseyi) dönüşen Molotof Planına katıldılar. NATO 1949'da kurulduğunda, Doğu Avrupa ülkelerinin çoğu, Doğu Bloku olarak bilinen jeopolitik bir konsepti oluşturan Varşova Paktı'na üye oldular.

Rusya, Litvanya, Letonya, Estonya, Beyaz Rusya, Ukrayna ve Moldova'nın günümüz topraklarını içine alan Sovyetler Birliği tüm gücü elinde bulunduruyordu. Sovyetler Birliği tarafından yönetilen diğer ülkeler arasında Alman Demokratik Cumhuriyeti, Polonya Halk Cumhuriyeti, Çekoslovak Sosyalist Cumhuriyeti, Macaristan Halk Cumhuriyeti, Bulgaristan Halk Cumhuriyeti ve Romanya Sosyalist Cumhuriyeti bulunmaktaydı.

II. Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan Yugoslavya Sosyalist Cumhuriyeti (The Socialist Federal Republic of Yugoslavia-SFRY), Varşova Paktı üyesi değildi. SFRY, NATO'ya veya Varşova Paktı bloklarına katılmamak için kurulan Bağlantısızlar Hareketinin kurucu üyelerindendi. Hareket, Soğuk Savaş döneminin çoğunda Sovyetler Birliği ve Batı bloğundan bağımsızdı. Bu bağımsızlık, Yugoslavya ve diğer üye ülkelerin, bloklar arasında  ticari ve siyasi ara bulucu olmasına olanak sağladı.

Arnavutluk Sosyalist Halk Cumhuriyeti, Çin-Sovyet ayrılığının bir sonucu olarak Çin ile ittifak kurdu ve 1960'lı yılların başında Sovyetler Birliği'nden ayrıldı. Arnavutluk, Prag Baharı bastırıldıktan sonra Eylül 1968'de Varşova Paktı'ndan resmen ayrıldı. 1978'de Çin ABD ile diplomatik ilişkiler kurduğunda, Arnavutluk Çin ile olan ittifakını bozdu. Arnavutluk ve özellikle Yugoslavya, Soğuk Savaş döneminin büyük bir kısmında tarafsız oldukları için Doğu Bloku'na eklenmediler.

1989'dan günümüze Doğu Avrupa

1989'da Demir Perde'yle birlikte, Doğu Bloku'nun ve dünyanın politik görünümü değişti. Almanya'nın yeniden birleşmesi, 1990'da Federal Almanya Cumhuriyeti'nin, Alman Demokratik Cumhuriyeti'ni kendine dahil etmesiyle sağlandı. 1991'de COMECON, Varşova Paktı ve Sovyetler Birliği dağıldı. Sovyetler Birliği'nin bir parçası olmuş birçok Avrupa ülkesi bağımsızlığını yeniden kazandı (Beyaz Rusya, Moldova, Ukrayna, ayrıca Letonya, Litvanya ve Estonya). 1993 yılında Çekoslovakya sorunsuz bir şekilde, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya'ya ayrıldı. Bu bölgenin Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Macaristan, Letonya, Litvanya, Polonya, Romanya ve Slovakya gibi pek çok ülkesi Avrupa Birliği'ne katıldı.