08 June 2023, Thursday
Tercüme Editörü
Wikiyours makaleleri İngilizce makalelerin Türkçe'ye çevrilmiş halleridir. İngilizce bilen herkes makale sahibi olabilir ve yaptığı çeviri miktarınca para kazanır.
Çeviri Yapmak İçin Makale Seçiniz
Makale yazmak için
bir kategori seçin
Düzeltme Öner

Diş

İçindekiler
  1. Diş nedir?
  2. Dişler hakkında bilgi
  3. Dişlerin oluşumu
  4. Memelilerde dişler
  5. Balıkların dişleri
  6. Sürüngenlerin dişleri
  7. Omurgasızların dişleri
  8. Diş fosilleri
  9. Diş Resimleri

Diş nedir?

Diş

Diş, omurgalı hayvanlarda çenede (veya ağızda) bulunan ve gıdaları parçalamak için kullanılan sert, kalsiyumlu bir yapıdır. Bazı hayvanlar, özellikle etçiller dişleri avlanmak veya savunma amaçlı da kullanmaktadır. Dişlerin kökleri diş eti ile çevrelenmiştir. Dişler kemik değildir fakat oldukça değişken yoğunluklu ve çoklu sert dokudan oluşmaktadır. Sonunda dişe dönüşen hücresel dokular emriyonik germ tabakası, ektoderm kökenlidir.

Dişler hakkında bilgi

Dişler ve hayvanlar

Biçim ve konumlarında önemli farklılıklar olmasına rağmen omurgalılarda dişlerin genel yapısı benzerdir. Memelilerin dişleri derin köklere sahiptir ve bu model bazı balıklarda ve timsahlarda da bulunmaktadır. Bununla birlikte, çoğu teleost balıkta dişler kemiğin dış yüzeyine tutturulmuş iken, kertenkelelerde çenenin iç yüzeyine tek taraflı tutturulmuştur. Köpek balıkları gibi kıkırdaklı balıklarda, dişler çeneyi oluşturan kıkırdak çemberlerine sert bağlarla tutturulmuştur.

Bazı hayvanlar tek set diş geliştirirken (monofiyodont) bazı hayvanlar çok sayıda diş seti geliştirmektedir (polifiyodont). Örneğin köpek balıkları her iki haftada bir aşınmış dişlerin yerine yeni diş setleri geliştirmektedir. Kemirgen kesici dişler büyür ve sabit, düzenli uzunluğu korumak için kemirerek sürekli aşındırılır. Kunduzlar kısmen bu nitelikten yararlanmaktadır. Tarla faresi ve kobay fare gibi birçok kemirgen (ev fareleri hariç) ve tavşanlar gibi leporidaelerde kesici dişlere ek olarak sürekli büyüyen azı dişleri bulunmaktadır.

Memelilerin dişleri hakkında bilgi

Dişler, memelilerde olduğu gibi her zaman çeneye bağlı değildir. Birçok sürüngen ve balıkta dişler damak veya ağzın tabanında, çenenin üzerinde düzgün ek diziler oluşturacak şekilde bulunmaktadır. Bazı teleostlarda yutakta bile dış bulunmaktadır. Her zamanki anlamda gerçek dişler olmamasına rağmen köpek balıklarının dermal dişlerinin yapısı hemen hemen aynıdır ve aynı evrimsel kökene sahip olmaları muhtemeldir. Gerçekten de köpek balıklarında dişlerin ilk olarak içe doğru geliştiği görülmektedir ve başka ilkel çenesiz balıklarda bulunamamıştır. Bofa balıkları dilde benzer yapıda dişlere sahipken bu dişler aslında mine veya dentin yerine keratinden oluşmaktadır ve gerçek dişlerle hiçbir ilişkisi bulunmamaktadır. Geç konodonlarda modern diş benzeri dentin ve mine yapıları bulunsa da şimdiye kadar geç omurgalı hayvan dişlerinden bağımsız olarak evrimleşmesi gerekiyordu.

Yaşayan amfibiler, yumuşak gıdalar ile beslenmelerinden beri genellikle küçük dişlere sahiptir veya hiç diş bulundurmamaktadır. Sürüngenlerde dişler genellikle basit ve konik şeklinde bulunmaktadır. Ancak bazı türler arasında özellikle de yılanların zehir enjekte eden dişleri arasında bazı farklılıklar bulunmaktadır. Kesici, azı, köpek dişi ve küçük azı dişleri sadece memelilerde bulunmaktadır ve evrimsel atalarında değişik derecelerde bulunmaktadır. Bu diş tiplerinin sayıları türler arasında büyük farklılıklar göstermektedir ve herhangi bir gruptaki kesin modeli tanımlamak için standart diş formülü kullanmaktadır.

Dişlerin oluşumu

Dişlerin oluşumu

Memelilerde diş gelişimini düzenleyen genler, balıklarda pul gelişimi ile ilgili genler ile özdeştir. Romundina stellina fosilinin bir diş plakasının incelenmesi, diş ve pulun aynı dokudan meydana geldiğini göstermiştir. Ayrıca memeli dişleri, dişlerin pulların modifikasyonu olarak geliştiği teorisine destek vermektedir.

Memelilerde dişler

Dişler memeli türleri arasında en belirgin (ve uzun süren) ayırt edici özelliklerden biridir. Paleontologlar, dişleri fosil türlerinin tespit edilmesi ve ilişkilerini belirlemek için kullanmaktadır. Hayvan dişlerinin şekilleri beslenme biçimi ile ilişkilidir. Örneğin bitki sindiriminin zor olmasından dolayı otçul hayvanlar çiğneme ve öğütme için çok sayıda azı dişine sahiptir. Diğer taraftan etçil hayvanlar avını öldürmek ve parçalamak için köpek dişlerine ihtiyaç duymaktadır.

Memeliler genelde difomodont yani iki diş seti geliştirmektedir. İnsanlarda ilk set diş ("bebek", "süt", "birincil" veya "geçici" diş setleri) 6 aylık iken görülmeye başlamaktadır. Ancak bazı bebekler yeni doğan dişi olarak bilinen bir veya birden fazla görünür diş ile doğmaktadır. Diş çıkarma olarak bilinen diş patlaması yaklaşık 6 ayda başlamaktadır ve acı verici olabilmektedir. Kangurular, filler ve deniz ayıları polifiyodont olmaları sebebiyle memeliler arasında nadirdir.

Yerdomuzunda dişler

Yerdomuzunda dişler

Karınca yiyenlerde, diş minesi eksikliği ve birçok lapa tübülleri bulunmaktadır. Bu nedenle sınıf isimleri Tubulidentata'dır.

Köpeklerde diş çürümesi

Köpeklerde, diş çürüklerine insanlara oranla daha az rastlanmaktadır. Çünkü salyanın pH'ının çok yüksek olması mineral bozulmasını önlemektedir.

Balinanın dişleri

Balinanın dişleri

İnsan dişleri gibi, balinala dişlerinde de dişin kök yüzeyinde bulunan polip benzeri çıkıntılar mevcuttur. Bu polipler her iki türdede sementumdan yapılmıştır. Ancak insanlarda diş çıkıntıları kökün dışında yer almaktadır. Balinalarda ise nodül, lapa odacıklarının içinde yer almaktadır. İnsan diş kökleri sementumdan yapılmıştır ve yüzeyin dışında bulunmaktadır. Balinalarda dişin tüm dış yüzeyi sementumdan oluşmaktadır ve ucunda çok küçük bir diş minesi tabakası bulunmaktadır. Bu küçük mine tabakası sadece sementumun aşındığı daha yaşlı balinalarda görülmektedir.

Dişli balina, dişe sahip deniz memelilerinin alt takımı ile karakterize edilmektedir. Dişler, türler arasında önemli farklılıkları göstermektedir. Dişler çok sayıda olabilir ve bazı yunusların çenelerinde 100'ün üzerinde diş bulunmaktadır. Diğer bir taraftan deniz gergedanları boynuz benzeri dev bir dişe sahiptir. Bu diş milyonlarca yol sensörü içermektedir ve beslenme, gezinti ve çiftleşme sırasında algılama için kullanılmaktadır. Bilinen en kompleks nörolojik diştir. Gagalı balinalar neredeyse dişsizdir ve erkeklerde tek bir tuhaf diş bulunmaktadır. Bu dişler beslenme için kullanılmaktadır. Aynı zamanda saldırganlık ve gösterişçilik için de kullanılabilmektedir.

Primatlarda dişler

İnsanlarda genellikle 20 birincil ("bebek") dişi ve 28-32 kalıcı dış bulunmaktadır. Ağızdaki son 4 dişin 3'ü büyüyebilen veya büyüyemeyen azı veya "bilgelik" dişidir. Birincil dişler arasında genellikle çene kemiğinde (alt çene) 10 diş ve üst çenede 10 diş bulunmaktadır. Kalıcı dişler ise üst çene kemiğinde 16 ve alt çene kemiğinde 16 adet olacak şekilde bulunmaktadır. Birçok dişin ayırt edici özellikleri bulunmaktadır.

Atların dişleri

Atların dişleri

Yetişkin bir at 36-44 arası diş bulundurmaktadır. Diş minesi ve dentin katmanları birbirine geçmiş halde bulunmaktadır. Bütün atlar 12 küçük azı dişi, 12 azı dişi ve 12 kesici diş bulundurmaktadır. Genelde tüm erkek atlar kesici ve azı dişlerinin arasında 4 tane köpek dişine de (fildişleri olarak adlandırılır) sahiptir. Bununla birlikte az miktarda dişi at (%28'den daha az) köpek dişlerine sahiptir. Bu dişlerin sayısı genellikle bir veya ikidir ve birçok kez sadece kısmen patlamaktadır. Az sayıda at 1-4 arası kurt dişine sahiptir. Bunlar körelmiş küçük azı dişlerdir ve atların çoğu bunlardan bir veya ikisine sahiptir. Erkek ve dişi atlarda eşit yaygınlıkta bulunmaktadırlar ve üst çenede olmaları daha olasıdır. Eğer bu dişler mevcut ise atların gem temasını engellemek gibi sorunlara yol açabilirler. Bu nedenle kurt dişleri yaygın biçimde çıkarılmaktadır.

At dişleri hayvanın yaşını gösterir

At dişleri, hayvanın yaşını tahmin etmede kullanılabilmektedir. Doğum ile 5 yıl arasında süt dişleri ve kalıcı dişlerin patlama izlerini gözlemleyerek yaş yakınca tahmin edilebilmektedir. 5 yaşına kadar tüm kalıcı dişler genellikle patlamaktadır. O zaman atın "tam" bir ağza sahip olduğu söylenmektedir. 5 yaşından sonra yaş sadece kesici diş, şekil, dişlerin buluşma açısı ve diğer faktörler üzerindeki aşınma desenleri üzerinde çalışılarak tahmin edilebilmektedir. Ayrıca dişlerin aşınması beslenmeden, doğal anormalliklerden ve yemliği ısırmasından etkilenebilir. Aynı yaştaki iki at farklı aşınma desenlerine sahip olabilir.

Bir atın tamamıyla gelişmiş olan kesici dişleri, küçük azı dişleri ve azı dişlerinin öğütme yüzeyleri çiğneme yoluyla aşındığından dolayı patlamaya devam etmektedir. Genç yetişkin bir at 4,5-5 inç uzunluğunda dişlere sahip olmaktadır ve dişin taç bölümünün büyük çoğunluğu diş yuvasının içindeki damak hattının aşağısında kalmaktadır. At her yeni yaşa girdiğinde dinlenen diş her yıl yaklaşık 1/8 inç uzunlukta yavaşça çeneden dışarıya çıkacaktır. Hayvan yaşlılık çağına ulaştığında dişin taç kısmı çok kısa kalır ve genellikle tamamen kaybolur. Çok yaşlı atlarda eğer azı dişleri eksikliği mevcut ise yemlerin boşaltılması ve yeterli besin elde etmek için yemlerin suda ıslatılıp lapa haline getirilmesine ihtiyaç duyulabilir.

Fillerin dişleri

Fillerin dişleri

Fillerin dişleri yiyecek için kazmak ve dövüşmek için özelleşmiştir. Bazı fillerin dişleri, deniz ayısının dişleri ile benzerdir ve dikkate değer bir şekilde fillerin evrimlerinde sucul bir faz geçirdiğine inanılmaktadır.

Fillerin üst ve alt çenesinin her bir yanında birer tane olmak üzere 4 tane azı dişi vardır. 40 yaşına kadar bu dişlerin yerini daha büyük azı dişleri almaktadır. Yeni azı dişleri eskilerinin aşınması gibi çenenin arkasından ileri doğru kaymaktadır. Son set azı dişleri yaklaşık son 20 yılda çıkmaktadır.

Tavşanların dişleri

Tavşanların dişleri

Tavşanlar ve diğer lagomorflar genellikle doğumlarından önce (veya çok kısa bir süre sonra) geçici dişlerini dökmektedir ve genellikle kalıcı dişleri ile doğmaktadırlar. Tavşanların dişleri geniş bir bitki örtüsünden oluşan beslenmeleri ile tamamlayıcıdır. Gıdaların birçoğunun yıpranmaya neden olacak kadar aşındırıcı olmasından dolayı tavşanların dişleri yaşamları boyunca büyümektedir. Tavşanlarda toplamda 6 kesici diş, her iki taraftada üst çenede 3 küçük azı dişi ve 3 azı dişi, alt çenede 2 küçük azı dişi ve 2 azı dişi bulunmaktadır. Tavşanlarda köpek dişi bulunmamaktadır. Her hafta 3-4 milimetre kesici diş aşınmaya uğrarken arka taraftaki dişlerin aşınması aynı miktarda aşınması 1 ay sürmektedir.

Tavşanların kesici dişleri ve yanak dişleri aradiküler hipodontik olarak isimlendirilmektedir. Bu dişlere bazen elodent dişler de denilmektedir. Bu dişler sürekli büyümekte veya patlamaktadır. Yüksek lifli besinlerin çiğnenmesi ile oluşan diş aşınması büyüme veya patlama ile dengede tutulmaktadır.

Kemirgenlerin dişleri

Kemirgenlerin dişleri

Kemirgenlerin kesici dişleri hayatları boyunca büyürler veya aradikülerdir. İnsanlardan farklı olarak diş gelişimi sonrasında ameloblastlar ölmektedir. Kemirgenler sürekli olarak diş minesi üretmeye devam etmektedir ve çeşitli materyelleri kemirerek dişlerini aşındırmaları gerekmektedir. Bu dişler odun kesme, meyvenin derisini ısırmak veya savunma amaçlı kullanılmaktadır. Dişler dış kısmında diş minesi ve iç kısımda dentin tabaka bulunmaktadır. Böylelikle kemirme esnasında dişler kendiliğinden keskinleşmektedir. Diğer bir taraftan tarla faresi ve kobay fare gibi kemirgen türlerinde sürekli büyüyen azı dişleri bulunmaktadır. Kemirgenlerin dişlerindeki değişiklikler bulunmaktadır. Ama genel olarak kemirgenlerde köpek dişi ve küçük azı dişi eksikliği bulunmaktadır ve azı dişleri ve kesici dişler arasında diastema bölgesi olarak adlandırılan bir boşluk bulunmaktadır.

Deniz ayısı dişleri

Deniz ayısı dişleri

Deniz ayıları alt çene azı dişlerinin çeneden ayrı olarak geliştiği polifiyodontlardır ve yumuşak doku tarafından ayrılan kemiksi bir kabuk ile kaplanmaktadır.

Morsların dişleri

Mors fildişleri, ömür boyu büyüyen köpek dişleridir.

Balıkların dişleri

Ķöpek balıkları gibi balıklar hayatları boyunca birçok dişe sahip olabilir. Dişlerin birçok kez yenilenmesi polifiyodonti olarak bilinmektedir.

Tarih öncesi köpek balıkları sınıfı garip çatallı dişlerinden dolayı "cladodonts" olarak adlandırılmaktadır.

Sürüngenlerin dişleri

Sürüngenlerin dişleri yaşamları boyunca sürekli olarak değiştirilmektedir. Genç timsahlar her ay oyuk başına, dişlerini eskisinden daha büyük dişler ile değiştirmektedir. Yetişkinlik dönemlerinde diş değiştirme oranı iki yıl ve hatta daha yavaş olabilmektedir. Genel olarak timsahlar yaşamları boyunca 3000 diş kullanabilirler. Eski dişlerin içinde yeni dişler oluşmaktadır.

Omurgasızların dişleri

Omurgasızların dişleri

Birçok omurgasız hayvanın sahip olduğu dişe benzer yapılar diş olarak belirtilmesine karşın gerçek dişler omurgalılara özgüdür. Diş benzeri yapıları taşıyan en basit genomu olan organizmalar belki de Ancylostomatidae ailesinin parazit solucanlarından biridir. Örneğin bir kancalı kurt olan Necator americanus 2 tane sırtta ve 2 tane karında kesim plakası veya bukkal kapsülün ön boşluğunun etrafında dişlere sahiptir. Ayrıca arka kısmına yakın konumda bir çift subdorsal ve bir çift subventral diş bulundurmaktadır.

Tarihsel olarak, başka bir omurgasız parazit olan Avrupa tıbbi sülüğü, tıpta hastanın kanını çıkarmak için kullanılmıştır. Küçük testereler gibi gözüken 3 çeneye (üçlü) ve konakçıyı kesmek için kullandığı yaklaşık 100 keskin dişe sahiptir. Kesik, bir dairenin içinde ters Y şeklinde bir iz bırakmaktadır. Cildi delip, pıhtılaşma önleyici maddeler (hirudin) ve anestetik enjekte ettikten sonra, tek bir öğünde vücut ağırlığının on katına kadar kan emmektedirler.

Bazı Bryozoa türlerinde, karnın ilk kısmında diyatomlar gibi avının zırhını delmek için kullandığı, bir mide formu olan şerit dişli kaslı karın çizgisi bulunmaktadır. Dalga benzeri peristaltik kasılmalar daha sonra yiyecekleri sindirim için mideye hareket ettirmektedir.

Omurgasızların dişleri ve Gastropodlar

Yumuşakçalar, şişkin bir diş şeridi taşıyan bir radula adı verilen bir yapıya sahiptir. Bununla birlikte, bu dişler omurgalı dişlerden histolojik ve gelişimsel olarak farklıdır ve türdeş olma olasılığı düşüktür. Örneğin, omurgalı dişler, mezenkim türevli bir diş papillasından gelişmektedir ve nöral sorguç, omurgalılara özgüdür, diş minesi gibi dokular da bulunmaktadır.

Radula, yumuşakçalar tarafından beslenme amacıyla kullanılan ve bazen oldukça yanlış bir şekilde dile benzetilen bir yapıdır. Besin, özofagusa girmeden önce genellikle besini kazımak veya kesmek için kullanılan, ince dişli, şeffaf kurdele şeklindedir. Radula yumuşakçalara özgüdür ve çift kabuklu yumuşakçalar hariç her yumuşakça sınıfında bulunmaktadır.

Gastropodlar içinde radula, hem otçul hemde etçil salyangozlar tarafından beslenme amacıyla kullanılmaktadır. Radula kurdele üzerindeki dişlerin (diş benzeri bir çıkıntı olarak da bilinir) düzenlenmesi, soldaki diyagramda gösterildiği gibi bir gruptan diğerine önemli ölçüde değişmektedir.

Omurgasızların dişleri ve Naticidae

Naticidae gibi yırtıcı deniz salyangozları, diğer yumuşakçaların kabuğunu delmek için radula ve ek olarak asidik bir salgı kullanmaktadır. Conidae gibi diğer yırtıcı deniz salyangozları özelleşmiş radula dişlerini zehirli bir zıpkın olarak kullanmaktadır. Hayalet salyangoz gibi akciğerli yırtıcı kara salyangozları radulada bulunan uzun keskin dişlerini solucanları yakalamak ve yemek için kullanmaktadır. Kalamar gibi yırtıcı kafadan bacaklılar radulayı avını kesmek için kullanmaktadır.

Gastropodların daha antik soylarının çoğunda radula, diatomların kazınıp sıyrılması amacıyla ve kaya ve diğer yüzeylerden algleri sıyırma amacıyla kullanılmıştır. Deniz minareleri, algleri kayalardan kazımak için son derece sert ve törpüleyici dişler ile donatılmışlardır. Bu dişler herhangi bir biyolojik materyalin içinde en fazla gerilme kuvvetine sahiptir ve örümcek ipeğinden daha üstündür. Deniz minaresi dişlerin mineral proteinleri 4.9 GPa gerilme kuvvetine dayanabilir iken bu değer örümcek ipeğinde 4 GPa ve insan dişinde ise 0.5 GPa'dır.

Diş fosilleri

Diş fosilleri

Dişler, çok dayanıklı olması sebebiyle kemikler olmadığında koruma sağlamaktadır. Ana organizmanın beslenme biçimini yansıtmaktadır. Ayrıca arkeologlar ve paleontologlar için çok değerlidir. Thelodonts gibi erken balıklarda dentin ve diş minesi benzeri yapılardan oluşan pullar bulunmaktaydı. Bu durumda dişlerin kökeninin ağızda kalmış pullar olduğu düşünülmektedir. Geç Kambriyen döneminin erken balıkları dış iskeletlerinde dentine sahipti ve bu durumda dentin savunma veya çevreyi algılamada işlevsel olmuş olabilir. Dentin dinlenen dişler kadar sert olabilir ve hidrosiapatit ile güçlendirilmiş kollajen liflerden meydana gelmektedir.

Dişler çok dirençli olmasına rağmen kırılgan olabilirler ve kırılmaya karşı oldukça hassastırlar. Dişin çatlaması, ısırma kuvvetini tahmin etmede tanısal bir araç olarak kullanılabilmektedir.

Dekalsifikasyon, dentin ve sementinden ve oluşan organik iç kısmı bırakıp diş minesinin çıkmasıdır. Diş minesi, asitlerde, belki de bitki asitleriyle veya diyajenetik solüsyonlar yoluyla çözünür veya omurgalı yırtıcı hayvanların midelerinde hızla kalsiyum kaybına uğrar. Diş minesi aşınma veya parçalanma ile kaybedilebilir ve kaybolmadan önce dentin veya kemik fosilleşme süreci tarafından yok edilir. Böyle bir durumda diş iskeleti, içi boş ve dentinden oluşan bir yapı haline gelmektedir. Dentinin organik kısmı tersi olarak alkaliler tarafından yok edilmektedir.

Diş Resimleri