Beyaz Ordu

Beyaz Ordu nedir?
Beyaz Hareket ve askeri kanadı Beyaz Ordu, ayrıca Beyaz Muhafızlar, mensup olanların ismiyle Beyazlar olarak da bilinirler. Bolşevikler ile Kızıllar'a karşı savaşan anti-komünist birliklerin oluşturdukları dağınık bir konfederasyondu. Büyük oranda Rus İç Savaşı (1917-1922 / 3) sırasında savaşmalarına rağmen, daha küçük bir oranda da olsa, İkinci Dünya Savaşı'na kadar Rusya sınırları içerisinde ve dışında faaliyet gösteren askeri topluluktur.
Hareketten geriye kalan bazı gruplar ve devamı niteliğinde olan topluluklar çok sınırlı bir desteğe sahip olmuşlardır. Bu gruplar Komünizmin çöküşünden sonraki döneme kadar ''Beyaz göçmen toplulukları'' şeklinde varlıklarını sürdürmüşlerdir.
Beyaz Ordu adının kökeni
1917 yılı sonrasında ''Beyaz'' kelimesi Rusya'da üç farklı durum ile ilişkilendirilmişti.
Bolşevik Hükumeti tarafından desteklenen Devrimci Kızıl Ordu'ya verilen, ''Kızıllar'' isminin politik anlamda ki karşıtı (Beyazlar) olarak kullanılmıştır.
Bazı Rus çarlarının, özellikler Rusya'nın ilk çarı olarak kabul edilen Moskova büyük prensi III. Ivan'ın (Beyaz Kral - 1462-1505) saltanat dönemi, ülkeyi yönetirken sahip oldukları mutlak monarşiyi anlatmak için kullanılmıştır.
Rus İmparatorluk üniformalarını (beyaz renkte) giyen bazı Beyaz Ordu askerlerini tanımlamak için kullanılmıştır.
Beyaz Ordu'nun ideolojisi

Beyaz hareket, her şeyden önce Kızıl Ordu'nun muhalifleri olarak ortaya çıktı. Beyazlar, büyük bir karışıklık içerinde bulunan, Rusya'ya yeniden düzen getirmeyi amaçlıyorlardı. Bu amaçla hainlere, barbarlara ve katilleri karşı savaşacaklarını söylüyorlardı. Beyaz Hareketin kontrolü altındaki bölgelerde Sovyetlere bağlı (veya ilişkili) organizasyonları ve görevlileri yok etmeye kararlı idiler.

Genel olarak, Beyaz Ordu milliyetçiydi. Etnik farklılıkları ve ayrılıkçı hareketleri reddediyorlardı. Beyaz Ordu, büyük oranda çok uluslu birleşik bir Rusya'nın var olması gerektiğine inanıyordu. Bunun için Çarlık Rusyası'nın toprakları üzerinde kendi ulus devletlerini kurmak isteyen ayrılıkçı hareketlerle de mücadele ettiler. Beyaz Ordu üyeleri arasında anti-Semitizm (Yahudi karşıtlığı) yaygındı. Batılı destekçileri bu durum karşısında dehşete düşmüşlerdi. Bolşevikler ise her türlü anti-Semitik uygulamayı yasaklayarak bu durumu engellemeye çalışıyorlardı. Winston Churchill bizzat, General Denikin'i Yahudilere karşı saldırılar düzenleyen kuvvetler hakkında uyardı.
Churchill: Benim görevim Rus Milliyetçiler için parlamentonun (İngiliz) desteğini kazanmaktır. Fakat Gönüllülerden oluşan orduların kontrolleri altındaki bölgelerde Yahudilere karşı uyguladıkları şiddet bu durumu oldukça zorlaştırmaktadır.

Beyaz Ordu liderlerinin birçoğu otokrasiyi kabul eden muhafazakar insanlardı. Bu nedenle politikaya ve siyasi manevralara şüphe ile bakıyorlardı (özellikle konuşmalara, seçimlere ve parti faaliyetlerine karşı).
Özellikle Bolşevik karşıtı ve vatansever olmalarından başka, Beyazların hiçbir ideolojisi veya birleştirici bir liderleri yoktu. Beyaz Harekete bağlı Ordular, yönetimin tek elde toplanması ve daha etkili bir şekilde sürdürülebilmesi konusunda anlaşmaya vardılar. Bunun için Üstün Yetkili Rusya Valisi adını verdikleri bir makam oluşturdular. Bu makama gelen kişiler arasında sadece Amiral Alexander Kolchak öne çıkan bir liderdi.

Hareketin dış politika için belirlenmiş, kesin bir planı yoktu. Beyazlar, Almanya'ya karşı izlenecek politika konusunda görüş ayrılığı içinde idiler. Bazıları işbirliğini savunurken bazıları ise müttefikliğe kesin bir şekilde karşı çıkıyordu. Beyazlar, potansiyel destekçilerini ve müttefiklerini kendilerinden uzaklaştırabilecek hareketlerde bulunmaktan olabildiğince kaçındılar. Bu amaçla askere alma ve siyasi işleri de sadece monarşi yanlısı olma fikrini öne çıkararak benimsediler. Anton Denikin gibi beyaz hareket liderleri Rusların kendi hükumetlerini kurmalar gerektiğini savunuyordu. Ona göre ordu Rus halkının yerine karar vermemeliydi. Amiral Alexander Kolchak ve Beyaz Ordu'nun diğer önde gelen liderleri, beyaz harekete bağlı orduların bir çoğu yok edildikten sonra Omsk'ta geçici bir savaş hükumetinin kurulmasını kabul ettiler.
Grigory Semyonov ve Roman Ungern von Sternberg gibi, Beyaz Hareketle beraber faaliyet gösteren, bazı savaş lordları herhangi bir otoritenin emri altına girmeyi kabul etmediler. Bu nedenle, Beyaz hareket içerisinde hiçbir şekilde siyasi bir birliktelik yoktu: Hareketin üyeleri monarşistler, cumhuriyetçiler, sağcılar, Kadet yandaşları gibi çok çeşitli gruplardan oluşuyorlardı. Beyaz Ordu liderleri arasında sadece General Lavr Kornilov ve General Anton Denikin monarşist yanlısı değillerdi. General Pyotr Nikolayevich Wrangel, monarşizm yanlısı olmasına rağmen askerleri için Cumhuriyetçi bir Rus hükumetinin kurulması gerektiğini savunuyordu. Bununla beraber diğer siyasi partilerde Bolşevik karşıtı Beyaz Ordu hareketini destekliyorlardı. Bunlar arasında Lenin'in ve Bolşeviklerin gerçekleştirdikleri 1917 Ekim Devrimine karşı çıkan Sosyalist Devrimci Parti diğer partiler örnek olarak gösterilebilir. Fakat zaman ve mekana bağlı olarak, Beyaz Ordu destekçileri olan, sağ kanata mensup kişiler Kızıl Ordu'ya bağlılık yemini etmişlerdi.
Beyaz Ordu yapısı
Beyaz ordu

Güney Rusya'daki Gönüllü Ordu, Beyaz Ordu'nun sahip olduğu birçok birlik içerisinde en çok tanınanı ve en güçlüsü oldu. Ocak 1918'de küçük ve iyi örgütlenmiş bir ordu olarak başlayan Gönüllü Ordu kısa sürede büyüdü. Kuban Kazakları Beyaz Ordu'ya katıldı, ardından hem köylüler hem de Kazakların askere alınması başladı. Şubat 1918 sonlarında General Aleksei Kaledin komutasındaki 4.000 asker, Kızıl Ordu'nun ilerlemesi nedeniyle Rostov-on-Don'dan çekilmek zorunda kaldı. Buz Yürüyüşü olarak bilinen olayda, Kuban Kazakları ile birleşebilmek için (büyük çoğunluğu Gönüllü Orduyu desteklemiyordu) Kuban'a gittiler. Mart ayında, General Viktor Pokrovsky'nin komutasındaki 3.000 kişi Gönüllü Ordu'ya katıldı, üye sayısı 6.000'e yükseldi. Haziran ayında ise bu sayı 9.000'e ulaşmıştı. 1919'da Don Kazakları da orduya katıldı. Bunun ardından Ukraynalı köylüler de askere alınmaya başlandı. O yıl, Mayıs ve Ekim ayları arasında, Gönüllü Ordu'nun mevcudu 64.000'den 150.000'e ulaştı. Ayrıca rakipleri olan Kızıl Ordu'ya göre daha donanımlıydılar. Beyaz Ordu'nun içerisindeki üyeleri genel olarak; Kazaklardan, soylulardan, köylülerden, Bolşevik karşıtlarından, askerlik görevi ile yükümlü olanlardan ve gönüllülerden oluşuyordu.
Beyaz Hareket, hem denizlerde, hem nehirlerde, çeşitli büyüklükteki donanma kuvvetlerine sahipti. Özellikle Karadeniz Filosu'nun kullanımı oldukça önemlidir.
Beyaz Hareketin sahip olduğu hava kuvvetleri ise İngiliz-Slav Havacılık Kolordusu (SBAC-Slavo-British Aviation Corps) idi. Ünlü Rus hava ası Alexander Kazakov bu birlik içerisinde görev yapmaktaydı.
Beyaz Ordu'nun yönetimi

Beyaz Hareketin liderleri ve ilk üyeleri ağırlıklı olarak askeri görevlilerden oluşmaktaydı. Birçoğu soylu değildi. Bunlara verilebilecek en güzel örnekler: Ünlü generaller Mikhail Alekseev ve Anton Denikin (serf kökenli ailelerden gelmekteydiler) ile General Lavr Kornilov'dur (Kazak kökenli).
Beyaz Ordu generalleri idare konusunda asla ustalaşamadılar. Beyaz Ordu'nun kontrolü altındaki bölgelerin idaresi için sık sık "devrim karşıtı görevliler" ile "monarşist yanlısı subayları" görevlendiriyorlardı.
Beyaz Ordu'ya bağlı ordu grupları genellikle kanundan ve düzenden yoksun idiler. Ayrıca, Beyaz Ordu'nun kontrolü altındaki topraklarda, çok sayıda farklı para birimi ile bölgeden bölgeye değişen farklı döviz kurları kullanılmaktaydı. Gönüllü Ordusu tarafından kullanılan rublenin altın olarak karşılığı yoktu.
Beyaz Ordu Kızıl Ordu savaşı

Beyazlar ve Kızıllar, Rus İç Savaşı boyunca Kasım 1917'den 1921'e kadar savaştılar. Uzak Doğu'daki bazı izole bölgelerde savaş 1923 yılına kadar devam etti. Beyaz Ordu, birçok yabancı devletten büyük miktarda destek aldı. Bunlar arasında İtilaf Devletlerini oluşturan Müttefik Kuvvetler - Japonya, Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Birleşik Devletler - ile İttifak Devletleri -Almanya ve Avusturya Macaristan - gösterilebilir. Beyaz Ordu, Kızıl Ordu ile Sibirya, Ukrayna ve Kırım'da savaştı. Fakat Kızıl Ordu karşısında ezici bir yenilgi yaşadılar. Bundaki en önemli etkenler hiç şüphesiz Kızıl Ordu'nun sahip olduğu askeri ve ideolojik güç ile kararlı ve daha organize bir şekilde savaşmaları idi.
Beyaz Ordu üç ana cephede savaşmıştır.
Güney cephesi

Güney bölgelerindeki Beyaz Ordu'nun organizasyonu 15 Kasım 1917'de (Eski Tarz) Genel Mikhail Alekseev'in (1857-1918) liderliğinde başladı. Aralık 1917'de General Lavr Kornilov, Nisan 1918'deki ölümüne kadar, Gönüllü Ordu olarak yeniden adlandırılan ordunun askeri komutasını devraldı. Kornilov'un ölümünden sonra ordunun komutasını General Anton Denikin devraldı. Ocak 1919'da Güney Rusya'daki Silahlı Kuvvetler'in başkanlığına getirildi.
Güney Cephesi'nde büyük çaplı askeri operasyonlar yaşanmıştı. Bu bölge, Bolşevik Hükümeti için en büyük tehdit unsuruydu. Orduya asker toplanması sırasında başlangıçta, tamamen Rusya'daki gönüllülerden (Bolşevik Hükümeti karşıtı Kazaklardan) yararlanıldı. 23 Haziran 1918'de Gönüllü Ordusu (8.000-9.000 asker) Pyotr Krasnov'un desteği ile İkinci Kuban Seferine başladı. Kuzey Kafkasya'da bulunan Kuban Kazaklarının silah altına alınması sayesinde Eylül ayında Gönüllü Ordu'nun mevcudu 30.000 ila 35.000 askere ulaşmıştı. Böylece Gönüllü Ordusu, Kafkasya Gönüllü Ordusu adını aldı. 23 Ocak 1919'da Denik'in komutasındaki Gönüllü Ordu, 11. Sovyet Ordusunu yenerek Kuzey Kafkasya Bölgesinin kontrolünü ele geçirdi. Donbass, Tsaritsyn ve Kharkov'u Haziran ayında ele geçirdikten sonra, Denikin'in güçleri 3 Temmuz 1919'da (N.S.) Moskova'yı kuşattılar. Yapılan planlara göre General Vladimir May-Mayevsky'nin komutasındaki 40.000 asker şehre saldıracaktı.
1919'da General Denikin'in Moskova saldırısı başarısız olduktan sonra Güney Rusya Silahlı Kuvvetleri bölgeden geri çekildiler. 26 - 27 Mart 1920'de Gönüllü Ordusundan arta kalan kuvvetler Novorossiysk'den Kırım'a tahliye edildiler. Ardından Pyotr Wrangel ordusuyla birleştirildiler.

Doğu (Sibirya) cephesi
Doğu Cephesi 1918 ilkbaharında açıldı. Bölgedeki hareketlilik, ordu subayları ile sağcı sosyalist güçler arasındaki gizli harekat ile başladı. Bu cephede Beyazlar, Çekoslovak Lejyonu (Bolşevik Hükumeti tarafından Sibirya'da alıkonulan ve bölgeden ayrılmaları yasaklanan Çek ve Slovakyalı birlikler) ve doğudaki Beyazlara yardım etmek için askeri harekat başlatan Japonlarla işbirliği yaparak bir saldırı başlattılar. Amiral Alexander Kolchak doğu cephesinde Beyaz karşı devrimci orduya ve geçici bir Rus hükumetine başkanlık etti. 1919'da kazandıkları bazı önemli başarılara rağmen Beyazlar, büyük yenilgiler yaşadılar. Bölgede daha fazla tutunamayarak 1922'ye kadar savaşmayı sürdürecekleri Uzak Doğu bölgesine geri çekildiler. Japonlar bölgeden geri çekildiğinde, Uzak Doğu Cumhuriyetine bağlı Sovyet ordusu bölgeyi geri aldı. Ülkedeki iç savaş resmi olarak tam da bu noktada ilan edildi. Anatoli Pepelyayev hala o dönemde Ayano-Maysky Bölgesini kontrol ediyordu. Pepelyayev'in başlattığı Yakut İsyanı 16 Haziran 1923'de bastırıldı. Bu Rusya'da Beyaz Ordu tarafından gerçekleştirilen son askeri harekat olarak kabul edilmektedir. Ülkedeki bu son komünist karşıtı hareketinde bitirilmesi ile, İç Savaş sırasında ülkede yaşanan bütün düşmanlıkların sona erdiğinin sinyali verildi.

Kuzey ve Kuzeybatı cepheleri
Nikolai Yudenich, Evgeni Miller ve Anatoly Lieven komutasındaki Kuzeydeki Beyaz kuvvetler, General Denikin'in Güney Rusya Ordusu'na göre daha az koordinasyon içerisindeydiler. Kuzeybatı Ordusu Estonya ile müttefiklik kurmuştu. Lieven'in birlikleri ise Baltık soyluları ile müttefiklik içerisine girmişti. Pavel Bermondt-Avalov ve Stanisław Bułak-Bałachowicz liderliğindeki maceraperestler de bölgede önemli rol oynamışlardı. Bu cephede gerçekleşen en dikkat çeken operasyon ise Beyaz Kılıç Operasyonu idi. 1919 sonbaharında Rus başkenti Petrograd'a doğru başarısız bir ilerleme girişiminde bulunuldu.
Rus İç Savaşı sonrası

Mağlup edilen Bolşevik karşıtı Ruslar, Sovyet hükumeti tarafından sürgüne gönderildiler. Belgrad, Berlin, Paris, Harbin, İstanbul ve Şanghay'da toplandılar. İkinci Dünya Savaşı'nın sonuna değin (1939-45) varlığını sürdürecek askeri ve kültürel bir ağ kurdular. Harbin'deki Rus topluluğu ve Şanghay'daki Rus topluluğu buna örnek olarak gösterilebilir. Daha sonra, birçok Rus'un göç ettiği Amerika Birleşik Devletleri, komünizm karşıtı Beyaz Rusların aktivitelerini gerçekleştirdikleri bir üs haline geldi.
Dahası, 1920'lerde ve 1930'larda Beyaz Hareket, Sovyet Hükumetini gerilla savaşı ile bertaraf etmek için Rusya dışında bazı örgütler kurdu. Bu örgütlere örnek olarak Bütün Ruslar Askeri Birliği, Gerçek Rus Kardeşliği ile Ulusal Rus İttifakı Dayanışması gösterilebilir. Bu aşırı sağcı anti-komünist örgüt (Ulusal Rus İttifakı Dayanışması) 1930'da Yugoslavya'nın Belgrad kentinde toplanan bir grup genç Beyaz göçmen tarafından kuruldu. Bazı beyaz göçmenler, Sovyet karşıtı bu örgütleri sempatik bularak bu örgütlere üye oldular ve kendilerini "Sovyet yurtseverleri" olarak adlandırdılar. Bu insanlar Mladorossi, Evraziitsi ve Smenovekhovtsi gibi örgütleri de kurdular. Hatta Sovyet Hükumetine karşı savaşmak için yeni anti-komünist birlikler hazırlamaya başladılar. Düzenlemeyi planladıkları askeri harekata ise ''Bahar Seferi'' adını verdiler. Her halükarda, birçok harbiyeli İkinci Dünya Savaşı sırasında oluşturulan Rus Kolorduların da savaşmak için orduya kaydoldular. Özellikle Beyaz Ruslar savaş sırasında Almanya safında savaşan Rus Kurtuluş Ordusu'na kaydoldular.
Savaştan sonra aktif Sovyet karşıtı mücadele, Ulusal Rus İttifakı Dayanışması dışındaki örgütler tarafından terk edildi. Diğer örgütler ya feshedildiler ya da yalnızca kendilerini koruma ve / veya gençlerin eğitilmesi üzerine yoğunlaşmaya başladılar. Yabancı Rus İzcileri gibi çeşitli gençlik örgütleri, çocukların Sovyet öncesi Rus kültürü ve mirası ile yetiştirilmesi üzerine faaliyetlerde bulunmaya başladılar.
Bazıları Arnavutluk Kralı Zog tarafından 1920'lerde desteklendiler. Bir kısmı bağımsız bir şekilde İspanya İç Savaşı sırasında Francisco Franco'nun Milliyetçileriyle birlikte komünistlere karşı savaştılar. Beyaz Ruslar aynı zamanda Sincan'ın Sovyetlerce İşgali ve Sincan Savaşı (1937) sırasında Sovyet Kızıl Ordusunun yanında görev yapıyorlardı.
Beyaz Ordu'da önemli isimler

- Aleksandr Kolçak
- Mihail Vasilyeviç Alekseyev
- Nikolas Savich Bakulin
- Lavr Kornilov
- Anton Denikin
- Pyotr Nikolayeviç Vrangel
- Nikolay Yudeniç
- Yevgeny Miller
- Aleksey Kaledin
- Mikhail Drozdovsky
- Mikhail Diterikhs
- Alexander Dutov
- Stanisław Bułak-Bałachowicz
- Pavel Bermondt-Avalov
- Ivan Ilyin
- Nikolay Ruzsky
- Vladimir Kappel
- Pyotr Krasnov
- Alexander Kutepov
- Mikhail Kvetsinsky
- Anatoly Lieven
- Sergey Markov
- Vladimir May-Mayevsky
- Konstantin Konstantinovich Mamontov
- Viktor Pokrovsky
- Aleksandr Rodzyanko
- Grigori Semyonov
- Andrei Shkuro
- Roman Ungern von Sternberg
- Vladimir Antonov
Beyaz Ordu ile bağlantılı diğer hareketler
Şubat devriminden sonra, Batı Rusya, Finlandiya, Estonya, Letonya ve Litvanya kendi bağımsızlıklarını ilan ettiler, ancak Komünist ya da Rus askeri varlığı bu bölgelerde devam etmekte idi. Anti-Komünist tarafın "Beyaz Ordular" olarak adlandırılabileceği birlikler nedeni ile iç savaşlar bir süre daha devam etti. Örnek olarak ise Finlandiya'da Beyaz Kuvvetler tarafından yönetilen ve kısmen de askere alınan insanlardan oluşan ordu (valkoinen armeija) gösterilebilir. Bununla birlikte, bu ordular milliyetçi olduklarından dolayı, temel amaçları Rus Beyaz Ordusundan önemli derecede farklıydı. Örneğin Rus Beyaz Ordusuna bağlı generaller Finlandiya'nın bağımsızlığını asla desteklemediler. Rus Beyaz Ordusunun yenilgiye uğratılması bu tartışmaları anlamsız bir hale getirdi. Bu ülkeler savaştan sonra bağımsızlıklarını bir süre için daha sürdürdüler ve Komünist olmayan hükumetler tarafından yönetildiler.