03 June 2023, Saturday
Tercüme Editörü
Wikiyours makaleleri İngilizce makalelerin Türkçe'ye çevrilmiş halleridir. İngilizce bilen herkes makale sahibi olabilir ve yaptığı çeviri miktarınca para kazanır.
Çeviri Yapmak İçin Makale Seçiniz
Makale yazmak için
bir kategori seçin
Düzeltme Öner

Başkan

İçindekiler
  1. Başkan nedir?
  2. Başkan kelimesinin eş anlamlıları
  3. Başkan teriminin kullanımı
  4. Başkan vekili ve başkan yardımcısı
  5. Kamu kuruluşları
  6. Başkanların toplantılardaki görevleri
  7. Başkanın yetkileri
  8. Disiplin prosedürleri

Başkan nedir?

Başkan (reis, İngilizcede chairman, chairwoman, chairperson ya da chair) kurul, komite veya müzakereci bir meclis gibi örgütlü bir grubun en üst görevlisidir. Başkanlık makamını işgal eden kişi, grup üyeleri tarafından seçilir veya atanır. Başkan, toplanan grubun toplantılarına başkanlık eder ve işini düzenli bir şekilde yürütür. Grup oturumda değilken, başkanın görevleri, genellikle grubun başı, dış dünyaya karşı grubun temsilcisi ve sözcüsü olarak hareket etmeyi içerir. Bazı organizasyonlarda bu pozisyona İngilizce'de president (başkan) adı da verilirken, başkanı bir kurulun atadığı diğerlerinde, president ve chairman ya da chairwoman terimleri, belirgin olarak farklı pozisyonlar için kullanılır.

Başkan kelimesinin eş anlamlıları

Bu makam ve onun sahibi için İngilizce'de kullanılan diğer terimler arasında chair, chairperson, chairwoman, presiding officer, president, moderator, facilitator ve convenor yer alır. Bir parlamento başkanı, genellikle meclis başkanı (speaker) olarak anılır.

Chair terimi (sandalye anlamındaki bu kelime, normalde başkanlık makamına atıfta bulunur), chairman terimini kullanmanın cinsiyetçi olduğu yönündeki eleştirilere yanıt olarak başkan yerine kullanılır. (Chairman terimi, başkanlık makamına atıfta bulunan chair (sandalye) kelimesi ile bu makamı işgal eden kişiye atıfta bulunan man (adam) kelimesinin birleşiminden oluşur.) Chair terimi bugün yaygın olarak kullanılmaktadır ve 1658-9 tarihli Oxford İngilizce Sözlüğünde chairman için yapılan ilk atıfla, 17. yüzyılın ortalarından beri chairman teriminin yerine geçmektedir.

Başkan teriminin kullanımı

1992 Sendikanın Durumu konulu konuşmasında o zamanki Birleşik Devletler Başkanı George HW Bush, erkekler için "chairman" ve kadınlar için de "chair" kelimelerini kullandı. 1994'de Kanada'da yapılan bir araştırmada, Toronto Star gazetesinin, başkanlık görevinde bulunan erkekleri "chairman" ve başkanlık görevindeki kadınları da  "chairperson" (chair ve person (kişi) kelimelerinin birleşimi) ya da "chairwoman" olarak adlandırdığı görüldü. Chronicle of Higher Education (Yüksek Öğrenim Kroniği), erkekler için "chairman" ve kadınlar için de "chairperson" terimlerini kullanır. British National Corpus'un (İngiliz Ulusal Külliyatı) bir analizinde, chairman'in 1.142 kez, chairperson'un 130 kez ve chairwoman'ın 68 kez kullanıldığı görüldü. Ulusal Parlamenterler Birliği, chairperson'un kullanılmasını onaylamaz. Wall Street Journal, New York Times ve United Press International, kadınlara atıfta bulunurken "chairwoman" ya da "chairman"i kullanırlar ve doğrudan alıntılar dışında "chair" ya da "chairperson"un kullanımını yasaklarlar. Dünya Okulları Stili münazarasında, erkek başkanlar "Mr. Chairman", kadın başkanlar da "Madame Chair" olarak adlandırılırlar. İş ve Teknik İletişim için FranklinCovey Stil Klavuzu'nun yanı sıra Amerikan Psikoloji Birliği stil kılavuzu, "chairman" yerine "chair" veya "chairperson" terimlerinin kullanılmasını savunmaktadır. Oxford Amerikan İngilizcesi Kullanımı ve Stili Sözlüğü (The Oxford Dictionary of American Usage and Style), nötr cinsiyet formlarının zemin kazanmakta olduğunu göstermektedir. Bu sözlük, hem erkekler hem de kadınlar için "chair" teriminin kullanılmasını savunmaktadır.

Birleşik Devletler'de, Temsilciler Meclisi gibi bir yasama organının alt meclisine başkanlık eden kişi, genellikle Meclis Başkanı ünvanıyla anılır. Senato gibi bir üst meclisin başkanı için ise genel olarak President terimi kullanılır.

Chair sözcüğü, bir sandalyede, kürsüde veya başka bir yerde olsun, görevi elinde bulunduran kişinin başkanlık ettiği yere (makama) atıfta bulunabilir. Ayrıca, toplantılara başkanlık eden kişi de "chair" olarak adlandırılabilir. Parlamento prosedürü, başkanlık görevindeki üyelere isimleriyle hitap edilmesi yerine, "Mr. (ya da Madam) Chairman (ya da Chair ya da Chairperson)" olarak hitap edilmesini öngörür. Bu, başkanlık eden kişinin tarafsızlığını korumasını ve objektif ve şahsi olmayan bir yaklaşımı sağlamayı amaçlayan birçok gelenekten bir tanesidir.

Büyük sözlükler, kelimenin "chair" (bir koltuk ya da yetki makamı) ve "man" sözcüklerinden türetildiğini belirtmektedirler. Bununla birlikte, Riddick'in Usul Kurallarını da (Riddick's Rules of Procedure) içeren bazı otoriteler, chairman'deki 'man' kısmının Latince manus ("el") kelimesinden geldiğini ve bu nedenle chairman sözcüğünün cinsiyet tarafsızlığını gerektirdiğini ileri sürdüler.

Sosyalist devletlerin 1917'den itibaren daha geleneksel liderlik etiketlerini reddetmeleri ve kukla başkanlara (göstermelik yöneticilere) "X Komitesinin Başkanı" olarak atıf yapmaya başlamalarıyla birlikte Sovyetlerin (meclislerin veya komitelerin) ortak kontrolü üzerinde durulduğunda, yarı-ünvan olarak "chairman" (başkan) belirli bir tepki aldı. Örneğin Vladimir Lenin, resmi olarak çar veya president (başkan) olarak değil, head of Soviet Russia (Sovyet Rusya'nın başkanı) olarak işlev gördü. "Rusya SFSC Halk Komiserleri Konseyi Başkanı" (Chairman of the Council of People's Commissars of the Russian SFSR) gibi görevlerde bulundu. Özellikle Mao Zedong'a atıfta bulunmak için kullanılan popüler standart metot: "Chairman Mao" (resmi olarak: Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi'nin İlk Başkanı).

Başkan vekili ve başkan yardımcısı

Başkanlığa bağlı bir başkan yardımcısı (vice-chairman) ya da başkan vekili (deputy chairman), bazen başkana yardımcı olması ve başkanın yokluğunda başkan olarak görev yapması için ya da başkanın dahil olduğu bir önergenin görüşülmesi gerektiği zaman seçilir. Başkan ve başkan vekillinin yokluğunda, bazen gruplar tek bir toplantı için bu göreve geçici bir başkan seçerler. Her iki unvana da sahip olan bazı organizasyonlarda, başkan vekili, başkan yardımcısından daha üst bir makamda yer alır. Çünkü çoğunlukla birden çok başkan yardımcısı ve tek bir başkan vekili vardır. Bu tip bir başkan vekili ünvanı, genellikle sadece bir danışman rolüne sahiptir ve operasyonel bir rolü yoktur (örneğin Time Warner'daki Ted Turner gibi).

Başkan yardımcısıyla ilgisiz olan bir tanım, üst düzey olan veya İcra Kurulu Başkan Yardımcısından (Executive Vice President, EVP)  daha kıdemli olan bir yöneticiyi tanımlar. Bazen, EVP'ler bir başkan yardımcısına rapor verirler ve başkan yardımcısı da doğrudan CEO'ya (chief executive officer (icra kurulu başkanı)) rapor verir (böylece başkan yardımcıları yönetimde ek bir katman oluştururlar). Diğer başkan yardımcılarının daha fazla sorumlulukları vardır ancak bunlar diğer taraftan EVP'lerle eşit seviyededirler. İcra kurulu başkan yardımcıları, genellikle yönetim kurulunda değildirler. Royal Bank of Canada (Kanada Kraliyet Bankası), 2004 yılına kadar iç yönetim çevresinde "vice chair" i (başkan yardımcısı) kullandı, ancak 2004'den sonra bunu, grup başkanı (group head) olarak değiştirdi.

Kamu kuruluşları

Kamu kurumlarında üç tip başkan vardır.

Başkan ve CEO

  • Başkan ve CEO (Chief Executive Officer (İcra Kurulu Başkanı)) : CEO, yönetim kurulunun sıklıkla kurulun bağımsız bir üyesini seçtiği durumlarda başkan unvanını da alabilir. 

Yönetim Kurulu Başkanı

  • Yönetim kurulu başkanlığı, CEO'nun mevkisinden ayrı bir mevkidir ve Oracle'dan Larry Ellison, HSBC'den Douglas Flint ve eski AOL Time Warner'dan Steve Case gibi ünvan sahibinin şirket operasyonları üzerinde etkisi vardır. Özellikle HSBC'nin grup başkanlığı, bu kurumun en üst kademesindeki yönetici pozisyonu olarak görülür ve kurula liderlik etmekten ve hükümet figürleriyle yapılan görüşmelerde şirketin temsil edilmesinden sorumludur. 2006 yılında grup yönetim kurulunun kurulmasından önce, HSBC'nin başkanı, eşdeğer bir kurumda baş yönetici (chief executive) görevini yerine getirirken, HSBC'nin baş yöneticisi, başkan vekili görevini üstlendi. 2006 yılı yeniden yapılanmasından sonra, işi yönetim kadrosu yürütürken, başkan, itaat ve denetim yoluyla işin kontrolünü ve yönünü idare etti.

İcracı olmayan başkan

  • İcracı olmayan başkanlık görevi de CEO'nunkinden ayrı bir görevdir. İcra başkanının aksine, icrada görevli olmayan bir başkan, günlük şirket meselelerine müdahale etmez. Dünya genelinde birçok şirket, başkan ve CEO rollerini birbirinden ayırmıştır ve bu, çoğu zaman icracı olmayan bir başkanın ortaya çıkmasıyla sonuçlanmıştır. Bu hareketin kurumsal yönetişime katkıda bulunduğu söylenmektedir.

İcracı olmayan başkanın görevleri, genellikle, yönetim kuruluyla doğrudan ilgili konularla sınırlıdır. Örneğin:

  • Kurul toplantılarına başkanlık etmek.
  • Kurulun faaliyetlerini organize etmek ve koordine etmek. Örneğin, kurulun yıllık gündemini belirlemek. 
  • CEO'nun ve diğer yönetim kurulu üyelerinin performansını gözden geçirmek ve değerlendirmek. 

Örnekler

Çoğu ABD şirketinde bir yönetim kurulu başkanı (executive chairman) vardır ve bu organizasyon yöntemine bazen Amerikan modeli denir. İcracı olmayan bir başkana sahip olmak, İngiltere'de ve Kanada'da yaygındır ve bazen İngiliz modeli olarak da adlandırılır. Hangisinin genel olarak tercih edilen model olduğu ile ilgili uzman görüşleri eşit olarak bölünmüştür.

Hem yönetim kurulu başkanına hem de  CEO'ya sahip olan şirketler; Ford, HSBC, Google, HP ve Apple'dır.

Başkanların toplantılardaki görevleri

Organizasyonlardaki idari veya icracı görevlerinin yanı sıra, başkanın toplantılara başkanlık etme görevi de vardır. Toplantılardaki görevleri şunları içerir:

  • Toplantıya davet etme
  • Bir yeter sayının olup olmadığını belirleme 
  • Toplantıda belirlenen işleri veya gündem maddelerini duyurma 
  • Üyelerin toplantıda sahip olacakları yerlerin onaylanması 
  • Grubun kararlarının uygulanması 
  • Tüm meseleleri (hareketleri) oylamaya koyma 
  • Toplantıya son verme 

Başkanlık ederken, başkan tarafsız kalmalıdır ve eğer konuşmacının toplantıda bir yeri varsa ve grubun kararlarını takip ediyorsa, konuşmacıyı kesmemelidir. Komite veya küçük kurullarda başkan diğer üyelerle birlikte oy verir. Bununla birlikte, meclislerde veya daha büyük kurullarda, başkan, ancak sonucu etkileyebileceği zaman oy kullanmalıdır. Bir toplantıda, başkanın yalnızca bir oy hakkı vardır (yani, örgüt başkana böyle bir yetki vermediği sürece, başkan iki kez oy kullanamaz ve grubun kararını çiğneyemez).

Başkanın yetkileri

Başkanın yetkileri organizasyonlar arasında büyük farklılıklar göstermektedir. Bazı örgütlerde başkan, personeli işe alma ve finansal kararlar verme yetkisine sahiptir. Diğerlerinde başkan yalnızca yönetim kuruluna öneride bulunur ve bazılarında da başkan, yürütme yetkisine sahip değildir ve çoğunlukla kuruluşun bir sözcüsüdür. Başkana verilen yetki miktarı, organizasyonun türüne, yapısına ve kendisi için oluşturduğu kurallara bağlıdır.

Disiplin prosedürleri

Başkan, verilen yetkiyi aşarsa, suistimal ederse veya görevleri yerine getirmezse, disiplin işlemleri ile yüz yüze gelebilir. Bu tür prosedürler, kınama, askıya alma veya görevden alınmayı içerebilir. Belli bir organizasyonun kuralları, kimlerin bu disiplin işlemlerini yerine getirebileceği ve neler yapabileceği hakkında ayrıntılı bilgi verecektir. Genellikle, başkanı atayan ya da seçen kimse, başkanı disipline sevketme yetkisine sahiptir.