Bağırsak Kurtları
Bağırsak kurtları nedir?
Yaygın olarak bağırsak solucanları olarakta bilinen helmintler, olgunlaştıklarında çıplak gözle görülebilen büyük, çok hücreli organizmalardır. Bütün helmintlerin bağırsakta bulunmamasına rağmen sıklıkla bağırsak solucanı olarak tanımlanmaktadır. Örneğin şistozomlar bağırsak solucanı değildir. Bağırsaktan ziyade kan damarlarında bulunmaktadır.
Helmintlerin taksonomisinde kesin bir görüş birliği bulunmamaktadır ve bu tanım daha yaygın olarak yüzeysel benzerliklere sahip solucanları tanımlamak için kullanılmaktadır. Bunlar hem yassı solucanlar (platyhelminthes), özellikle parazitler (tenyalar), trematodlar (kurtlar), yuvarlak solucanlar veya nemathelminths (nematodlar) gibi parazitik solucan çeşitleri hem de parazitik olmayan veya sülükler gibi en fazla ektoparazitler olan Anelidlerdir.
Helmintler olarak adlandırılan solucanların çoğu (fakat hepsi değil) bağırsak parazitleri grubuna aittir. Helmint tarafından oluşturulan bir enfeksiyon helmintiaz, toprak iletimli helmintiaz, helmint enfeksiyonu veya veya bağırsak solucanı enfeksiyonu olarak bilinmektedir. Aynı adlandırma düzeni, "-asis" son eki (veya veterinerlik biliminde "-osis" son eki) vasıtası ile tüm helmintlerde belirli solucan enfeksiyonlarını tanımlamak için ismin sonuna eklenerek kullanılmaktadır. Örneğin Ascaris belirli bir helmintin adı iken ascariasis bu helmintin sebep olduğu hastalığın ismidir.
Helmintler, canlı konakçılarda yaşayan ve beslenen, konakçının besin emilimini bozarken kendine beslenme ve koruma sağlayan, halsizlik ve hastalığa sebep olan solucan benzeri organizmalardır. İnsanlarda, sindirim sistemi içinde yaşayan çeşitlerine bağırsak parazitleri denilmektedir. Bu organizmalar insanların ve diğer hayvanların içinde yaşayabilmektedir. Yetişkin formdaki helmintler insanlarda çoğalamamaktadır. Helmintler, immünomodülatör ürünleri salgılayarak bağışıklık tepkisini manipüle edebilme yetenekleri sayesinde memeli organizmaların içinde uzun yıllar yaşayabilmektedir. Helmint yumurtacıkları (veya yumurtaları), bir dizi çevresel koşula karşı koruma sağlayan güçlü bir kabuğa sahiptir.
Helmintoloji, parazit solucanları ve konakçılar üzerindeki etkilerini incelemektedir. Helmint kelimesi, bir çeşit solucan anlamına gelen Yunanca "Hélmins" kelimesinden gelmektedir.
Helmint terimi
Helmintlerin, özellikle nematodların taksonomisinde (veya gruplandırılmasında) kesin bir fikir birliği bulunmamaktadır. "Helmint" terimi birçoğu birbiri ile alakasız olan bir dizi filum içermektedir. Bununla birlikte pratik hususlar için terim hala günümüzde birbiriyle yüzeysel benzerlikleri olan 4 grubu ( Annelida, Platyhelmints, Nematoda ve Acanthocephala) tanımlamak için kullanılmaktadır.
Aslında bir helmint sınıflandırılması bulunmamaktadır. Kullanılan "yapay" bir terimdir.
Sağlık koruma alanındaki en önemli helmintler insan parazitleridir. Bu nedenden dolayı çoğu insan helmint terimini kendilerine ilişkilendirmektedir. Sırasıyla yuvarlak veya düz şekilli bir gövdeye sahip olup olmamasına bağlı olarak nemathelmint (nematod) ve platyhelmint olarak sınıflandırılmaktadır. Bunlar ayrıca bölünmüş bir gövdeye sahip olup olmamasına bağlı olarak sestodlara ve trematodlara ayrılmıştır.
Saçkıran hastalığının (dermatophytosis) oluşmasının sebebi aslında parazit solucan değildir. Bu hastalığa bir çeşit mantar sebep olmaktadır.
Bağırsak kurtlarının özellikleri
Helmintler, evrimsel olarak ilişki bulundurması zorunlu olmayan fakat benzer formları paylaşan organizmalar grubudur. Helmintler, aşağıdaki monogeneanlar, sestodlar (tenyalar), nematodlar (yuvarlak kurtlar) ve trematodlar (kurtlar) taksonların üyelerini içermektedir.
Farklı helmint türlerinin sayısı çok geniştir ve yaklaşık bir milyon tür olduğu tahmin edilmektedir. Nematodlar, tüm helmintler içinde en çok sayıda ve çeşitte görülen canlılardır. 300 tür yalnızca insanları etkileyebilir iken omurgalıları etkileyebilen 300.000 kadar parazit tür bulunmaktadır.
Tüm helmintler için ortak özellikler şunları içermektedir:
Bağırsak kurtlarının ömrü:
Yetişkin solucanların ömrü, bir türden türe büyük ölçüde değişmektedir. Ancak genelde 1 ila 8 yıl aralığındadır. Bu birkaç yıllık yaşam süresi, immünomodülatör ürünleri salgılayarak konakçılarının bağışıklık tepkilerini manipüle etme yeteneklerinin bir sonucudur.
Helmintler, tenyalar ve kurtlar gibi (hermafrodit olmayan kan kurtları hariç) hermafrodit olabilmekte ( yani iki cinsiyeti de içeren) veya yuvarlak solucanlar gibi farklılaşmış cinsiyetlere sahip olabilmektedir.
Bağırsak kurdu yumurtaları:
Tüm helmintler üreme için yumurtalar (ayrıca yumurtacık olarakta bilinir) üretmektedir.
Helmint yumurtaları, bir dizi çevresel koşula karşı koruma sağlayan güçlü bir kabuğa sahiptir. Kabuk iç lipoidal iç tabaka, çatlaklı orta tabaka ve dış proteinik tabaka olmak üzere 3 kısımdan oluşmaktadır.
Dişi solucanlar genelde her seferinde ovopozisyon denilen bir işlem ile binlerce veya yüzbinlerce yumurta üretmektedir. 3000 ila 700.000 aralığında değişmektedir.
Yetişkin bir helmintin yumurta üretim sıklığı genelde günlüktür. Fakat bazı tenya türleri için yumurta üretimi her gün 6 kez üretime kadar çıkmaktadır.
Yetişkin trematodlar, cestodlara veya nematodlara kıyasla daha az sayıda yumurta bırakmaktadır. Bununla birlikte yumurta, binlerce serkaryanın, yüzen larvaların oluşturduğu bir mirasidiye içinde gelişmektedir. Bu durum bir yumurtanın binlerce yetişkin solucan üretebileceği anlamına gelmektedir.
Helmint yumurtaları ekinlerde 1-2 ay ve toprakta, temiz suda ve kanalizasyonda birçok ay veya dışkı, dışkı çamuru ( geçmişte gece toprağı olarak adlandırılmıştır) ve kanalizasyon çamurunda bile birkaç yıl hayatta kalabilmektedir. Bu süreç diğer mikroorganizma türlerine kıyasla çok daha uzun bir dönemi kapsamaktadır.
Bağırsak kurdu larvaları:
Helmint türüne bağlı olarak larvalar konakçının içinde veya dışında yumurtadan çıkmaktadır (eğer yumurtalar uygunsa). Helmintlerin yaşam döngüleri, bu süreç ve diğer özel faktörlerden dolayı farklıdır. Yaşamayan yumurtalardan herhangi bir larva çıkmamaktadır.
Helmint türüne bağlı olarak konakçı içinde larvaların olgunlaşması iki hafta ila dört ay arası değişmektedir.
Aşağıdaki tablo, üç helmint grubunun temel morfolojik ve üreme ayrımlarını göstermektedir:
Her kategorideki helmint için taslak genomlar son yıllarda sıralanmıştır ve WormBase'in ParaSite alt portalı aracılığıyla kullanıma müsaittir.
Bağırsak solucanlarının tıpta kullanımı
Parazit solucanlar, özellikle aşırı aktif bir bağışıklık tepkisi içeren çeşitli hastalıkların tıbbi tedavisi olarak kullanılmıştır. İnsanlar parazit solucanlar ile evrimleştikçe, savunucular sağlıklı bir bağışıklık sistemine ihtiyaç duyulduğunu savunmaktadır. Bilim insanları, parazit solucanların önlenmesi ve kontrolü ile gelişmiş ülkelerdeki saman nezlesi gibi alerjilerin artışı arasında bir ilişki aramaktadır. Parazit solucanlar, konakçılarının bağışıklık sistemini zayıflatabilir ve böylelikle bağırsaklarda saldırıya uğramadan yaşamalarını daha da kolaylaştırabilirler. Bu durum, solucanların öne sürülen tıbbi etkileri için bir mekanizma olabilir.
Bir çalışma, gelişmiş dünyalardaki artan metabolik sendrom oranları ile Batı toplumunun bağırsak parazitlerini ortadan kaldırmak için büyük ölçüde başarılı çabaları arasında bir bağlantı olduğunu düşündürmektedir. Araştırma, yağ dokusundaki eozinofillerin (bir beyaz kan hücresi türü) insülin direncinin önlenmesinde interlökin 4'ü salgılarken makrofajları alternatif etkinleştirmeye çeviren önemli bir rol oynadığını göstermektedir. Alternatif olarak aktif makrofajlar, glikoz homeostazını (yani, kan şekeri regülasyonu) korumak için önemlidir. Helmint enfeksiyonu eozinofillerde artışa neden olmaktadır. Çalışmada araştırmacılar, kemirgenlere metabolik sendromu başlatmak için yüksek yağlı bir diyet uygulamış ve daha sonra helmintler enjekte etmiştir. Helmint enfestasyonu, kemirgenlerin metabolizmasını geliştirmiştir. Araştırmacılar şu sonuçlara varmıştır:
Gelişmiş ülkelerdeki kişilerin kanında seyrek olmasına karşın, bağırsak parazitliğinin yaygın olduğu ve metabolik sendromun seyrek olduğu kırsal gelişmekte olan ülkelerde eozinofiller genellikle yükselmektedir. Ezinofillerin, her yerde bulunan bağırsak parazitlerinin sebep olduğu kronik enfeksiyonlar esnasında metabolik homeostazı optimize etmek için evrimleşebileceğini tahmin etmekteyiz ...
Bağırsak kurtları yumurtaları
Doğada bağırsak kurtları
Kirli atık su, kanalizasyon çamuru veya insan dışkısı gübre olarak kullanıldığında yumurtalar toprağa ulaşabilir. Bu topraklar genellikle nemli ve sıcak koşullarla karakterize edilmektedir. Bu nedenle kirli atık su ve çamuru tarım alanlarında kullanma riski, özellikle bu uygulamanın yaygın olduğu fakir ülkelerde gerçek bir sorundur. Helmint yumurtaları, tarım topraklarında pis su çamuru, dışkı çamuru veya dışkı uygularken temel biyolojik sağlık riski olarak kabul edilmektedir.Yumurtalar, helmintiyasis hastalığına sebep olan helmintlerin yaşam döngüsünde bir enfeksiyon aşamasıdır.
Helmint yumurtaları, yumurta kabuğunun bileşimi nedeniyle çeşitli çevresel koşullara dayanıklıdır. Her helmint yumurta türü farklı fiziksel ve kimyasal özelliklere sahip 3-4 tabakaya sahiptir: a) 1'den 2'ye kadar olan dış tabakalar mukopolisakaritler ve proteinlerden oluşmaktadır, b) Orta katmanlar kitinöz materyalden oluşur ve yumurtaya altyapı ve mekanik direnç sağlar c) İç tabaka lipidlerden ve proteinlerden oluşur ve yumurtaları kurumadan, güçlü asit ve bazlardan, oksidanlardan ve indirgeyici ajanlardan, ayrıca deterjan ve proteolitik bileşiklerden korumak için faydalıdır.
Bu güçlü kabuk nedeniyle helmint yumurtaları veya yumurtacıkları, aylarca toprakta, temiz suda ve kanalizasyonda canlı kalmaktadır. Dışkı, dışkı çamuru ve kanalizasyon çamurunda birkaç yıldır yaşayabilmektedirler. Sulamada kullanılan atık suda endişe duyulan helmint yumurtaları 20 ila 90 μm arasında bir boyuta ve 1.06 ila 2.13 arasında bir bağıl yoğunluğa sahiptir. Sıcaklığın 40 ° C'nin üzerine çıkmadığı veya nem oranının %5'in altına düşmediği durumunda, helmint yumurtalarını etkisiz kılmak çok zordur.
Bağırsak kurdu bulaşması
Atık su, lağım pisliği veya insan dışkısı içinde bulunan helmint yumurtaları her zaman bulaşıcı değildir. Yani her zaman helmintiyasis hastalığına sebep olabilecek enfeksiyon oluşturmamaktadır. Döllenmiş ve döllenmemiş yumurtalar yan yana bulunabilir. Döllenmemiş yumurtalar uzamış şekli ile mikroskop altında tanımlanabilmektedir. Bu yumurta türlerinden larvalar çıkmamaktadır. Bu sebepten dolayı döllenmemiş yumurtalar insan sağlığı için bir tehlike oluşturmamaktadır.
En dirençli ve yaygın helmint türü olarak kabul edilen Ascaris lumbricoidesin (dev yuvarlak kurt) toprak biriken döllenmiş yumurtaları kurumaya karşı direnç taşımaktadır. Ancak gelişim aşamasında çevre sıcaklığına karşı çok hassastır. Yumurta kabuğu içindeki döllenmiş bir yumurta, konakçının vücut sıcaklığından daha düşük sıcaklıkta (yaklaşık çevresel toprak sıcaklığında 25 ° C) (yani, insanlar için 37 ° C) gelişmektedir.
Bununla birlikte, yumurta içindeki larvaların gelişimi 15.5 ° C'nin altındaki sıcaklıklarda durmakta ve yumurta, 38 ° C'nin çok üzerindeki sıcaklıklarda hayatta kalamamaktadır. Sıcaklık yaklaşık 25 ° C ise bulaşıcılık yaklaşık 10 gün inkübasyondan sonra ortaya çıkmaktadır. Sonunda, optimum sıcaklık ve oksijen düzeylerinde nemli topraklarda 2 ila 4 hafta sonra, embriyo ikinci aşamada larva olarak adlandırılan enfektif bir larvaya dönüşmektedir. Bu larva, yumurtadan çıkma, ince bağırsakta büyüme ve farklı organlara göç etme kabiliyetine sahiptir. Bu enfektif larvalar (veya "enfeksiyonlu yumurtalar") iki yıl veya daha uzun süreler toprakta kalabilmektedir.
Bağırsak kurdu temizliği
Atık sudan helmint yumurtalarını fiziksel olarak çıkarmak için (aktif şekilde) sedimentasyon, filtrasyon veya koagülasyon gibi parçacıkları çıkaran işlemler kullanılmaktadır. Bu nedenle, atık stabilizasyon havuzları (lagünler), saklama banyosu, inşa edilmiş sulak alanlar, hızlı filtreleme veya yukarı akış anaerobik çamur battaniyesi (UASB) reaktörleri kullanılabilir. Bu geleneksel atıksu arıtma işlemleri helmint yumurtalarını etkisiz hale getirmemektedir. Sadece yumurtaları atık sudan uzaklaştırmakta ve kanalizasyon çamuruna taşımaktadır.
Helmint yumurtacıkları klor, UV ışını veya ozon ile etkisiz hale getirilememektedir ( ikinci faktörlerde en azından ekonomik dozlar ile etkisiz hale getirilemez. Çünkü 1 saat boyunca >36 mg/L ozon gereklidir).
Helmint yumurtacıklarının inaktivasyonu, atık su çamuru arıtımında, sıcaklığın 40 ° C'nin üzerine çıkması veya nemin %5'ten daha düşük bir seviyeye düşürülmesi ile sağlanabilir. Bu koşulların her ikisi de uzun süre kombine edildiğinde en iyi sonuçlar elde edilebilir. Bu koşullar altında temas süresi ve diğer ilgili çevresel faktörlerle ilgili detaylar genellikle her tür helmint yumurta türü için iyi tanımlanmamıştır. Helmint yumurtaları oldukça dirençli biyolojik yapılar olarak kabul edilmektedir.
Gösterge olarak kullanımı
Helmint yumurtaları (veya yumurtacıkları) tüm patojenler içinde (virüsler, bakteriler, tek hücreliler ve helmintler) en fazla çevresel dirence sahip olması ve toprakta aşırı koşullarda birçok yıl hayatta kalabilmesi nedeniyle sanitasyon ve geri dönüşüm sistemleri için iyi bir gösterge organizmadır. Bu nedenle kurumuş dışkı örneği, gübre veya dışkı çamurundaki uygun helmint yumurtasının ("uygun helmint yumurtası" larvanın yumurtadan çıkacağı anlamına gelmektedir) varlığı veya yokluğu, çeşitli atık su ve çamur arıtma işlemlerinde patojenlerin giderilmesi açısından etkinliği değerlendiren bir gösterge olarak sıklıkla kullanılmaktadır. Özellikle uygun Ascaris yumurtalarının sayısı, Dünya'nın birçok yerinde oldukça yaygın olması ve mikroskop altında kolaylıkla tespit edilebilmesi nedeniyle geri dönüşüm sürecinde tüm helmint yumurtaları için bir gösterge olarak sıklıkla kullanılmaktadır. Bununla birlikte tam inaktivasyon özellikleri farklı helmint yumurta türleri için değişebilmektedir.
Bağırsak kurdu ölçümü
Çevresel örnekler
Tedavi standartlarını belirlemek ve yeniden kullanım mevzuatını sağlamak amacıyla, çevre örneklemindeki helmint yumurtalarının miktarını belirli bir doğrulukla belirleyebilmek önem arz etmektedir. Atıksu, çamur veya taze dışkı numunelerinde ( helmintiasis enfeksiyonu için bir tanı aracı olarak) canlı helmint yumurtalarının saptanması doğru değildir. Aslında, gelişmekte olan ülkelerdeki birçok laboratuvarlar, bunu yapmak için gereken doğru donanıma veya kalifiye personele sahip değidir. Analitik yöntemlerdeki önemli bir aşama genellikle örnekler içindeki (özellikle atık su örnekleri) yumurta konsantrasyonudur. Kuru dışkı numunesinde, örneğin idrar yönlendirici kuru tuvaletlerden toplanan örneklerde konsantrasyon aşaması gerekli olmayabilir.
İnsan dışkı numuneleri
Tıbbi amaçlar için, helmint yumurtalarının sayısının önemi daha azdır ve bu nedenden dolayı birçok teşhis, dışkıda solucan veya yumurtanın görüşünün kolaylıkla tespit edilmesi ile yapılmaktadır. Solucanların fazla miktarda yumurta bırakması nedeniyle uzmanlar sadece bir veya iki dışkı lekesi kullanarak teşhis yapabilmektedir. Katı tekniği (ayrıca Kato-Katz tekniği olarakta bilinir), parazit yumurtaları aramadan önce insan dışkı numuneleri hazırlamaya yarayan bir yöntemdir. Gram başına yumurta, schistosomiasis gibi parazitolojik bir enfeksiyon şüphesi olan hastalarda gram dışkı başına yumurta sayısını belirleyen bir laboratuvar testidir.