02 June 2023, Friday
Tercüme Editörü
Wikiyours makaleleri İngilizce makalelerin Türkçe'ye çevrilmiş halleridir. İngilizce bilen herkes makale sahibi olabilir ve yaptığı çeviri miktarınca para kazanır.
Çeviri Yapmak İçin Makale Seçiniz
Makale yazmak için
bir kategori seçin
Düzeltme Öner

ARPANET

İçindekiler
  1. ARPANET nedir?
  2. ARPANET tarihçesi
  3. Yazılım ve protokoller
  4. ARPANET popüler kültürde

ARPANET nedir?

The Advanced Research Projects Agency Network (Gelişmiş Araştırma Projeleri Dairesi Ağı-ARPANET), ilk paket dağıtım ağıdır ve iletişim protokolü TCP / IP'yi uygulamaya koyan ilk ağdır. Her iki teknoloji de İnternet'in teknik temelini oluşturdu. ARPANET ilk olarak, Birleşik Devletler Savunma Bakanlığının Gelişmiş Araştırma Projeleri Dairesi (Advanced Research Projects Agency-ARPA) tarafından finanse edildi.

ARPANET'de kullanılan paket dağıtım metodolojisi, Amerikalı Leonard Kleinrock ve Paul Baran, Lawrence Roberts ve İngiliz bilim adamı Donald Davies işbirliğiyle hazırlanan konseptlere ve tasarımlara dayanıyordu. ARPANET için kullanılan TCP/IP iletişim protokolleri, bilgisayar bilimcileri Robert Kahn ve Vint Cerf tarafından geliştirildi ve Louis Pouzin tarafından yönetilen Fransız CYCLADES projesinin konseptleriyle birleştirildi.

Proje ilerledikçe, ağlar arası iletişim protokolleri, çoklu ağların tek bir ağ üzerinde toplanabilmesi için geliştirildi. 1981'de Ulusal Bilim Vakfı'nın (NSF-National Science Foundation) Bilgisayar Bilim Ağı'na (CSNET-Computer Science Network) yatırım yapmasıyla, ARPANET'e erişim genişletildi. 1982'de ARPANET, standart ağ protokolü olarak Internet protokol paketini (TCP / IP) uyguladı. 1980'lerin başında NSF, birçok üniversitede ulusal bilgisayar merkezi kurulumunu finanse etti ve 1986'da NSFNET projesiyle ağlar arası bağlantı kurdu. Bağlantı, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki araştırma ve eğitim kuruluşlarının, süper bilgisayar sitelerine ağ erişimini sağladı. ARPANET, 1990 yılında hizmetten kaldırıldı.

ARPANET tarihçesi

Günümüzde, dünya genelindeki veri iletişiminde temel olan paket dağıtımı, zamanında ARPANET için tasarlanan yeni bir konsept üzerinden yapılmaktadır. Paket dağıtımının başlamasından önce, hem ses hem de veri iletişimi, geleneksel telefon devresinde olduğu gibi devre dağıtımı fikrine dayanıyordu; burada her telefon çağrısına, iki iletişim istasyonu arasında özel, uçtan uca sağlanan bir elektronik bağlantı tahsis edilir. Bu tür istasyonlar, telefonlar veya bilgisayarlar olabilir. (Geçici olarak) tahsis edilen bu hat tipik olarak, kaynak istasyonundan alıcı istasyonuna kadar bir zincir halinde uzanan ve bir araya getirilen bir çok ara hattı kapsar. Paket dağıtımı ile birlikte bir veri sistemi, verileri datagramlara çevirip bunları ağ linki üzerinden bir paket olarak ileterek, birden fazla makine ile iletişim sağlayan tek bir iletişim linki kullanabildi. Böylelikle, farklı alıcılara posta göndermek için bir posta kutusunun yeterli olmasının yanı sıra her paket, diğer paketlerden bağımsız olarak yönlendirilebildi.

Bilgisayar kullanıcıları arasında genel iletişim imkânı sağlayan bir bilgisayar ağı için kurulan ilk fikirler, Nisan 1963'te Bolt, Beranek ve Newman (BBN) şirketinin bilgisayar bilimcisi J.C.R. Licklider'ın yaptığı "Galaksiler arası Bilgisayar Ağı" kavramını tartışan bildirisiyle formüle edildi. Bu fikirler, çağdaş İnternet'in pek çok özelliğini kapsamaktaydı. Ekim 1963'te Licklider, Savunma Bakanlığının Gelişmiş Araştırma Projeleri Dairesinde (ARPA) Davranış Bilimleri ve Komuta Kontrolü Programlarının başkanlığına getirildi. Licklider, herhangi bir gelişme yapılmadan önce ARPA'dan ayrılmış olsa da, Ivan Sutherland ve Bob Taylor'ı bu ağ konseptinin çok önemli ve gelişime açık olduğuna ikna etti.

Sutherland ve Taylor, kısmen, çeşitli kurumsal ve akademik lokallerdeki ARPA sponsorlu araştırmacıların ARPA tarafından temin edilen bilgisayarları kullanmalarını sağlamak ve kısmen de yeni yazılım ve diğer bilgisayar bilimleri sonuçlarının hızla dağıtılması için ağ oluşturma konusundaki ilgilerini sürdürdüler. Taylor ofisinde, ARPA tarafından finanse edilen ve her biri ayrı bilgisayarlara bağlanmış üç bilgisayar terminali bulunmaktaydı. Terminallerden biri, Santa Monica'daki Sistem Geliştirme Şirketinin (System Development Corporation-SDC) Q-32'i için, diğeri Berkeley Kaliforniya Üniversitesinin Genie (Dahi) Projesi için ve sonuncusu da Massachusetts Teknoloji Enstitüsündeki Multics için kullanılıyordu. Taylor bu durumu şöyle anlatıyor: "Bu üç terminalin her biri için üç farklı kullanıcı komut takımım vardı. Dolayısıyla, S.D.C.'den biriyle çevrim içi konuşuyorken, Berkeley'den veya MIT'den tanıdığım biriyle konuşmak istersem, eğer bunun için S.D.C. terminalinden çıkıp diğer terminal gitmek ve oturum açıp onlarla iletişime geçmek zorunda kalıyordum. Hadi Ama! dedim, ne yapılacağı açıktı. Bu üç terminale de sahipsen, istediğin herhangi bir yere giden bir terminali yapmalısın ve bu fikir de ARPANET idi."

Bu arada, RAND Corporation'daki Paul Baran 1960'ların başından beri, nükleer savaşta kullanılabilecek sistemleri araştırdı ve dağıtık uyarlanabilir ileti paketi fikrini geliştirdi. Birleşik Krallık Ulusal Fizik Laboratuvarında (National Physical Laboratory-NPL) çalışan Donald Davies, 1965'te bağımsız olarak aynı konsepti icat etti. Ekim 1967'de Tennessee, Gatlinburg'daki bir konferansta meslektaşları tarafından sunulan çalışması, ilk olarak ARPANET geliştiricilerinin ilgisini çekti. Davies 5 Ağustos 1968'de, paket dağıtım terimini kullandığı ilk halka açık bildirgesini yaptı ve konsepti, İngiltere'deki NPL ağına dahil etti. ARPA çalışanı Larry Roberts, Davies'in paket dağıtımı konseptini ARPANET için uyguladı. ARPANET ve NPL ağı, dünyada paket dağıtımını kullanan ilk iki iletişim ağıdır ve 1973'te iki iletişim ağı da birbirleriyle bağlantı sağladılar. NPL ağı 768 kbit/s hat hızı kullanıyordu ve ARPANET için önerilen hat hızı, 2,4 kbit/s ila 50 kbit/s arasındaydı.

ARPANET'in kuruluşu

Taylor 1968 yılının ortalarına kadar, bilgisayar ağı için eksiksiz bir plan hazırladı ve ARPA'nın onayından sonra, 140 potansiyel alıcı için bir Request for Quotation (RFQ-Fiyat Talebi) yayınlandı. Bilgisayar bilimi şirketlerinin çoğu, ARPA-Taylor teklifiyle ilgilenmedi ve aralarından sadece 12'si bir ağ kurmak için teklif sundu. ARPA bunlardan sadece dördünü, üst düzey müteahhit olarak kabul etti. Yıl sonunda, ARPA yalnızca iki müteahhidi kabul etti ve 7 Nisan 1969'da BBN Technologies şirketiyle ağ kurma sözleşmesi yaptı. İlk yedi kişilik BBN ekibi, ARPA RFQ'dan aldıkları teknik yardımlar sayesinde kısa sürede ilk çalışan sistemi üretti. Ekip, Frank Heart tarafından yönetildi. Taylor'un planının bir benzeri olan BBN tarafından önerilen ağ, Interface Message Processors (Arayüz İleti İşlevleri-IMP) olarak isimlendirilen farklı bilgisayarlardan oluşan bir sistemdi. Günümüz router (yönlendirici) konseptine benzeyen sistem, yerel kaynakları birbirine bağlayan ağ geçitleri olarak işlev gördü. IMP'ler her bir sitede, depolama ve iletme paket dağıtım işlevlerini gerçekleştirdi ve 56 kbit/s'lik başlangıç ​​veri hızıyla, telekomünikasyon verilerine (modemler) bağlandı. Sunucu bilgisayarlar, özel dizisel iletişim ara birimleri aracılığıyla IMP'lere bağlandı. Donanım ve paket dağıtım yazılımının bulunduğu sistem, dokuz ayda tasarlanıp kuruldu.

Birinci nesil IMP'ler BBN Technologies tarafından, 24 KB genişletilebilir manyetik-çekirdek belleği ile yapılandırılmış Honeywell DDP-516 bilgisayarının dayanıklı bir bilgisayar sürümü ve 16 kanallı Direct Multiplex Control (DMC) doğrudan bellek erişim birimi kullanılarak yapıldı. DMC, sunucu bilgisayarların ve modemlerin her biri ile özel arayüzler kurdu. DDP-516 bilgisayarı ön panel ışığına ek olarak, IMP iletişim kanallarının durumunu gösteren 24 özel yapım gösterge ışığı da sunmaktaydı. Her IMP en fazla dört sunucu bilgisayarı destekleyebilir ve özel hatlar vasıtasıyla altı IMP'ye kadar iletişim kurabilirdi. Ağ, Utah'daki bir bilgisayarı Kaliforniya'daki üç bilgisayara bağladı. Daha sonra Savunma Bakanlığı, donanım ve yazılım kaynaklarını paylaşmaları için üniversitelerin ağa katılmalarına izin verdi.

Tasarım hedefleri üzerine tartışma

The Internet Society (İnternet Topluluğu) yayınladığı İnternet'in Kısa Tarihçesinde, ARPANET'in bir nükleer saldırıya karşı önlem olarak tasarlandığını inkar etti:

ARPANET'in bir şekilde nükleer savaşa dirençli bir ağ kurmayı amaçladığı suçlamaları, RAND çalışmasından kaynaklanıyordu. Bu asla ARPANET için geçerli olmadı. Güvenlik üzerine yapılan bağımsız RAND çalışması sadece nükleer savaşını değerlendirdi. Bununla birlikte, İnternet üzerine yapılan daha sonraki çalışmalar, temel ağların büyük bölümlerinin kayıplarına dayanma kabiliyeti de dahil olmak üzere İnternet'in sağlamlık ve kalımlılığını gösterdi.

RAND çalışması Paul Baran tarafından yürütüldü ve paket dağıtımına öncülük etti. Baran bir röportajda, ARPANET'in tam olarak kendi projesiyle aynı amacı paylaşmadığını ve yaptığı çalışmaların ARPANET'in gelişimine büyük katkı sağladığını söyledi. 9-10 Ekim 1967 tarihli ARPANET tasarım toplantısında Stanford Araştırma Enstitüsünden Elmer Shapiro tarafından alınan kararlar arasında, Baran'ın yönlendirme yönteminin bir versiyonunun ve sabit bir paket boyutu kullanımı bulunmaktaydı.

DARPA Genel Müdür Yardımcısı ve Direktörü (1967-1974) olarak Arpanet'in gelişimi için çeklerin çoğunu imzalayan Stephen J. Lukasik'e göre:

Projenin amacı, nükleer tehditlere karşı askeri komuta ve kontrol ihtiyaçlarını karşılamak, ABD nükleer kuvvetlerinin ayakta kalabilmelerini sağlamak ve askeri taktik ve yönetim karar süreçlerini iyileştirmek için yeni bilgisayar teknolojilerini kullanmaktı.

ARPANET, yönlendirme çizelgelerinin dağıtık hesaplamasını (ve sık sık yeniden hesaplanmasını) sistemine dahil etti. Bu sistem, önemli bir tahribatta - hatta bir nükleer saldırıda bile - ARPANET'in hayatta kalmasına büyük katkıda bulundu. O zamanda bu tür bir otomatik yönlendirmeyi teknik olarak inşa etmek oldukça zordu. Bu sistemin ARPANET'e dahil olması birçok kişiyi, bunun bir tasarım hedefi olduğuna inandırdı.

Anahtarlama nodları (düğümleri) ve ağ bağlantıları, nükleer saldırılar olmadan bile güvenilmez olduğundan dolayı ARPANET, alt ağ kayıplarını azaltmak üzere tasarlandı. 1965-1967 yılları arasında ARPA Direktörü olan Charles Herzfeld'ın sözlerine göre, kaynak kıtlığı ARPANET'in oluşumunu destekledi:

"ARPANET, birçoklarının iddia ettiği gibi, nükleer saldırıdan kurtulabilecek bir Komuta Kontrol Sistemi kurmaya başlamadı. Böyle bir sistem oluşturmak, açıkça, büyük bir askeri gereklilikti, ancak bunu yapmak ARPA'nın misyonu değildi. Aslında, denedik veşiddetle eleştirildik. ARPANET daha ziyade, ülkemizde yalnızca sınırlı sayıda yeterli ve güçlü araştırma bilgisayarı bulunmasından ve onlara erişmesi gereken birçok araştırmacının coğrafi olarak bu bilgisayarlardan uzak olmasından dolayı oluştu."

ARPANET, 1990 yılına kadar yirmi yıl boyunca ordu tarafından işletildi.

ARPANET'in dağıtımı

İlk ARPANET dört IMP'den oluşuyordu:

  • Leonard Kleinrock'ın Ağ Ölçüm Merkezi kurduğu Los Angeles Kaliforniya Üniversitesi (UCLA), SDS Sigma 7 bilgisayarıyla ağa bağlanan ilk bilgisayar oldu;
  • Douglas Engelbart'ın çok önemli bir ilk hiper metin sistemi olarak çığır açan NLS sistemini oluşturduğu yer olan ve Ağ Bilgi Merkezini (Network Information Center-NIC) çalıştıracak yer olan Stanford Araştırma Enstitüsündeki The Augmentation Araştırma Merkezi (günümüzde SRI International olarak bilinmektedir.), NLS sistemini çalıştıran ve "Genie" olarak isimlendirilen SDS 940 bilgisayarıyla, ağa bağlanan ilk sunucu oldu; 
  • Culler-Fried Etkileşimli Matematik Merkezinin IBM 360/75 sistemiyle Kaliforniya Üniversitesi Santa Barbara, OS/MVT sistemini çalıştıran bir makineyle ağa bağlandı; 
  • Ivan Sutherland'ın eğitim verdiği Utah Üniversitesi Bilgisayar Bilimleri Departmanı, TENEX üzerinde çalışan bir DEC PDP-10 sistemiyle ağa bağlandı. 

ARPANET'teki ilk başarılı mesaj, UCLA öğrenci programcısı Charley Kline tarafından 29 Ekim 1969'da, saat 10:30'da, Boelter Hall 3420'den gönderildi. Kline, üniversitenin Sunucu bilgisayarı SDS Sigma 7'den Stanford Araştırma Enstitüsünün Sunucu bilgisayarı SDS 940'a ileti gönderdi. İleti metni "login" kelimesiydi ve ilk denemede, l ve o harfleri gönderilebildi, ancak sistem daha sonra çöktü. Dolayısıyla, ARPANET üzerinden yapılan ilk mesaj da "lo" oldu. Yaklaşık bir saat sonra, programcılar çökmeye neden olan kodu düzelttikten sonra, SDS Sigma 7 bilgisayarı, "login" kelimesini iletmeyi başardı. İlk kalıcı ARPANET bağlantısı 21 Kasım 1969'da, UCLA'daki IMP ile Stanford Araştırma Enstitüsündeki IMP arasında kuruldu. 5 Aralık 1969'da, bütünüyle bir dört-düğümlü ağ kuruldu.

ARPANET'in büyümesi ve gelişimi

Mart 1970'de, Cambridge, Massachusetts'deki BBN'de bulunan bir IMP ağa bağlandığında ARPANET, Amerika Birleşik Devletleri'nin Doğu Sahili'ne kadar genişledi. Bundan sonra, 1970 Haziran'da 9 IMP, 1970 Aralık'ta 13 IMP, daha sonra 1971 Eylül'de (İnternet ağına, üniversite ve hükumetin 23 sunucusu dahil olduğunda) 18 IMP; 1972 Ağustos'ta 29 IMP ve 1973 Eylül'de 40 IMP'in dahil olmasıyla ARPANET büyüdü. Haziran 1974'te ağda, 46 IMP bulunuyordu ve Temmuz 1975'te, ağ 57 IMP'e çıktı. 1981 yılına gelindiğinde, bu sayı 213 sunucu bilgisayara yükseldi ve yaklaşık yirmi günde bir, başka bir sunucu bilgisayar ağa bağlandı.

1973'te Norveç Sismik Dizisi (NORSAR) ile bağlantılı transatlantik bir uydunun ARPANET'e bağlanmasıyla Norveç, ABD dışında ağa bağlanan ilk ülke oldu. Aynı zamanda bir karasal devre sistemine, Londra IMP eklendi.

1975'te ARPANET "operasyonel" ilan edildi. ARPA, ilerleyen araştırmaları finanse etmeyi amaçladığı için, Savunma İletişim Dairesi ARPANET'in yönetimini devraldı.

Eylül 1984'te ARPANET'in, savunma dairesi iletişimleri için ABD ordusuna sağladığı Askeri Ağ (Military Network-MILNET) yapılandırma çalışmaları tamamlandı. Kontrollü ağ geçitleri, iki ağa bağlandı. Bu kombinasyon Savunma Veri Ağı (Defense Data Network-DDN) olarak adlandırıldı. Medeni ve askeri ağları birbirinden ayırmak, 113-düğümlü ARPANET'i 68-düğüme indirgedi. MILNET daha sonra NIPRNet ismini aldı.

ARPANET kuralları

Devletin finansmanı nedeniyle, belirli trafik türleri caydırıldı ya da yasaklandı. MIT'nin AI Laboratuvarındaki hesaplamaya ilişkin 1982 tarihli bir el kitabında, ağ etiğini belirtmek için şunlar yazıldı:

Hükumeti doğrudan desteklemeyen herhangi bir şey için ARPANet'i kullanmak yasa dışı sayılır... Diğer ARPANet abonelerine kişisel mesajlar (örneğin, bir buluşma ayarlamak veya dostça bir merhaba demek) gönderilmesi genellikle zararlı kabul edilmez... ARPANet üzerinden ticari kar güden veya siyasi amacı olan e-posta göndermek hem anti-sosyal hem de yasa dışıdır. Bu gibi mesajlar göndererek birçok insanı rahatsız edebilir ve MIT'yi, ARPANet'i yöneten devlet kurumlarıyla ciddi sıkıntıya sokabilirsiniz.

ARPANET teknolojisi

Maliyeti ve IMP işlem gücünden dolayı, donanım aktif olarak kullanılmasa da, 1970 yılında ağa, 230.4 kbit/s inter-IMP devre desteği eklendi.

1971 yılında, sağlamlaştırılmamış (ve dolayısıyla daha hafif olan) Honeywell 316 bilgisayarı, bir IMP olarak kullanılmaya başlandı. Bilgisayar ayrıca, sunuculardan biri yerine çok satırlı bir denetleyici aracılığıyla 63 ASCII seri terminaline kadar, terminal sunucusu desteği sağlayan Terminal Interface Processor (Terminal Ara birimi İşlemcisi-TIP) olarak da yapılandırılabildi. 316 bilgisayarı, daha ucuz olan ve bakımı daha kolay hale getiren 516 bilgisayarından daha büyük entegrasyon derecesine sahipti. 316, bir TIP için 40 kB çekirdek belleği ile yapılandırıldı. 1973 yılında çekirdek belleğin boyutu, IMP'ler için 32 kB'ye, TIP'ler için ise 56 kB'ye yükseltildi.

1975'te BBN, Pluribus çoklu işlemcide çalışan IMP yazılımını tanıttı. Yazılım, birkaç sitede görüntülendi. 1981'de BBN, kendi C/30 işlemcisinde çalışan IMP yazılımını tanıttı.

1983'te TCP/IP protokolleri, ARPANET'in temel protokolü yerine NCP kullanmaya başladı ve ARPANET daha sonra, eski İnternet'in bir alt ağı haline geldi.

Orijinal IMP'ler ve TIP'ler, NSFNet'in tanıtımından sonra ARPANET'in kapatılmasıyla yavaş yavaş kapatıldı. Ancak bazı IMP'ler, Temmuz 1990'a kadar hizmet vermeye devam etti.

BBN ve ARPA tarafından ortaklaşa yayınlanan The ARPANET Completion Report (ARPANET Tamamlama Raporu), şu sonucu göstermektedir:

... ARPANET programının, ağın kendisinin içinde geliştiği bilgisayar biliminin desteklenmesine ve güçlenmesi, doğrudan ve büyük bir katkı sağladığını söylemek böyle bir son için uygundur.

ARPANET'in 28 Şubat 1990'da resmi olarak hizmetten kaldırılmasının ardından Vinton Cerf, "ARPANET'in Requiem'i" başlıklı şu dizeleri yazdı:

O ilkti ve ilk olmak en iyisiydi.

Ama şimdi onu dinlenmesi için bırakıyoruz.

Şimdi benimle birlikte bir an durun ve biraz gözyaşı dökün.

Auld lang syne (eski günler) için, sevgi için yıllar boyunca

Sadık hizmetkarın görevinin bitmesine yas tutuyorum.

Şimdi görevini bırak dostum ve uyu.

-Vinton Cerf

Senatör Albert Gore, Jr, Leonard Kleinrock başkanlığındaki bir grup tarafından Kongre'ye gönderilen Ulusal Araştırma Ağı için 1988 konseptini dinledikten sonra, 1991'de "Gore Bill" olarak anılan Yüksek Performanslı Bilgi İşlem ve İletişim Yasasını yazdı. Tasarı 9 Aralık 1991'de kabul edildi ve Al Gore'un bilgi otoyolu olarak adlandırdığı Ulusal Bilgi Altyapısına (National Information Infrastructure-NII) yol açtı.

ARPANET projesi, her ikisi de 2009'da verilen iki IEEE Milestones (The Institute of Electrical and Electronics Engineers Önemli Olayları) ödülüyle onurlandırıldı.

Yazılım ve protokoller

1969'da ARPANET'de sunucu bilgisayarlar arasındaki iletişimin başlangıç ​​noktası, iletilerin bir IMP'ye iletilmesini tanımlayan 1822 protokolüydü. Mesaj biçimi, geniş bir bilgisayar mimari yelpazesiyle çalışacak şekilde tasarlanmıştı. Bir 1822 iletisi temelde ileti türünü, sayısal bir sunucu bilgisayar adresini ve bir veri alanını içermekteydi. Başka bir sunucuya veri iletisi göndermek için, gönderen sunucu bilgisayar, hedef sunucu bilgisayarın adresini ve gönderilecek veri iletisini içeren bir veri iletisi düzenledikten sonra iletiyi, 1822 donanım ara birimi aracılığıyla iletirdi. Daha sonra IMP, mesajı yerel olarak bağlı olan bir sunucuya ileterek veya başka bir IMP'ye ileterek hedef adresine gönderirdi. Mesaj hedef ana bilgisayara iletildiğinde, alıcı IMP, gönderen ana IMP'ye bir Sonraki İleti için Hazır (Ready for Next Message-RFNM) ​​bilgisi gönderirdi.

Modern İnternet datagramlarının aksine, ARPANET güvenilir bir şekilde 1822 iletisini iletmek ve bir ileti bozuk gönderildiğinde sunucu bilgisayarı bilgilendirmek üzere tasarlanmıştır. Günümüz IP'si güvenilmezken, TCP güvenilirdir. Yine de, 1822 protokolü, bir sunucu bilgisayarda bulunan farklı uygulamalar arasında birden fazla bağlantıyı işlemede yetersiz kaldı. Bu sorun, farklı ana bilgisayarlardaki farklı işlemler arasında güvenilir, akış kontrollü, çift yönlü iletişim bağlantıları kurmak için standart bir yöntem sağlayan Ağ Kontrol Programı (Network Control Program-NCP) ile çözüldü. NCP arayüzü, OSI modeline dahil edilmiş protokol katmanlama konseptinin erken dönem örneği olan bir üst düzey iletişim protokolü uygulayarak, uygulama yazılımının ARPANET üzerinden bağlanmasını sağladı.

1983'te TCP/IP protokolleri, NCP'yi ARPANET'in ana protokolü olarak değiştirdi ve ARPANET daha sonra, ilk İnternet'in bir bileşeni haline geldi.

Ağ uygulamaları

NCP, tek bir ana bilgisayarda çalışan birkaç uygulama tarafından paylaşılabilen standart bir ağ hizmeti sağladı. Bu ağ hizmeti, temel ağ hizmetinin neredeyse bağımsız olarak işletilmesine ve temel ağ protokollerinin bağımsız olarak ilerlemesine izin veren bir uygulama devrimine yol açtı.

1971'de BBN çalışanı Ray Tomlinson, ilk e-postayı gönderdi (RFC 524, RFC 561). 1973 yılında, ARPANET trafiğinin yüzde 75'ini e-postalar oluşturdu.

1973 yılına gelindiğinde, Dosya Aktarım Protokolü (File Transfer Protocol-FTP) tanımlandı (RFC 354) ve ARPANET üzerinden dosya aktarımını etkinleştirerek uygulandı.

1977'de Ağ Ses Protokolü (Network Voice Protocol-NVP), RFC 741 bilgisayarına tanımlandıktan sonra uygulandı, ancak teknik eksiklikler nedeniyle ARPANET üzerinden yapılan konferans çağrıları hiç iyi çalışmadı; Günümüz İnternet Protokolü üzerinden oluşturulan Sesin (paket ses) on yıllar önceki haliydi.

Şifre koruması

1971 yılında o zamanki ARPA başkanı Larry Roberts'in isteği üzerine parolaların korunması için Purdy Polynomial hash algoritması geliştirildi.  Algoritma, 64 bitlik asal p = 264 - 59 modülünde 224 + 17 derecelik bir polinom hesapladı. Algoritma daha sonra, Digital Equipment Corporation (DEC) tarafından VMS İşletim Sisteminde şifreleme yapmak için kullanıldı ve halen bu amaçla kullanılmaya devam etmektedir.

ARPANET popüler kültürde

  • Fernando J. Corbato, J.C.R. Licklider, Lawrence G. Roberts, Robert Kahn, Frank Heart, William R. Sutherland, Richard W. Watson, John R. Pasta, Donald W. Davies ve ekonomist George W. Mitchell'in yer aldığı 30 dakikalık bir belgesel filmi olan Computer Networks: The Heralds of Resource Sharing.
  • Şubat 1985'te ABD'de yayınlanan Benson komedi programının 6. sezon, 20. bölümündeki bir "Scenario"(senaryo), doğrudan İnternet'e veya öncüllerine atıfta bulunan ilk popüler TV programı oldu. Dizide, ARPANET'in kullanıldığı bir sahne bulunmaktadır. 
  • Drexciya'nın üyelerinden Gerald Donald, "Arpanet" olarak bilinir ve bir elektronik müzik sanatçısıdır. Sanatçının 2002 Wireless Internet (Kablosuz İnternet) albümü, Japonya'da kurulu mobil iletişim devlerine adanmış NTT DoCoMo gibi şarkılarla, kablosuz iletişim üzerinden İnternet'in genişlemesine ilişkin yorum içermektedir. 
  • Thomas Pynchon, konusu 1970 yılında Los Angeles'ta geçen 2009 yılında yayınladığı Inherent Vıce (Gizli Kusur) romanında ve 2013 yılında yayınladığı Bleeding Edge romanında, ARPANET'ten bahsetmektedir. 
  • 1993 televizyon dizisi The X-Files, ARPANET'i 5. sezonun "Sıradışı Şüpheliler" başlıklı bir bölümde konu edindi. Bölümde John Fitzgerald Byers Susan Modeski'ye (Holly olarak bilinir ... "şeker gibi"), önemli bilgilere ulaşmak için ARPANET'e hackleyerek yardımcı olmayı teklif eder. 
  • Polisiye-dram televizyon dizisi The Americans'da, sığınmacı bir Rus bilim adamı Ruslara, geri gönderilmemeleri için ARPANET üzerinden başvuruda bulunma imkanı sunuyor (Sezon 2 Bölüm 5 "Fırsat"). 2. Sezonun 7. bölümü "ARPANET" olarak adlandırılıyor ve ağa zarar vermek için yapılan bir Rus sızmasına konu alıyor. 
  • Televizyon dizisi Person of Interest'te, ana karakter Harold Finch, 1980 yılında, Makinenin bir prototipini yapmaya yönelik ilk denemelerinde ev yapımı bir bilgisayar kullanarak ARPANET'i hackliyor. Konu gerçek hayatta, o yılın Ekim ayında meydana gelen ve ARPANET işlevlerini geçici olarak durduran bir virüse dayanmaktadır. Dizide ARPANET hacklenmesi olayı ilk kez 2PiR bölümünde, bir bilgisayar bilimi öğretmeninin, olayı tarihteki en ünlü ve çözülemeyen hacklemesi olarak adlandırmasıyla ele alınıyor. Dizi daha sonra Finch'in Caleb Phipps'e konudan bahsetmesiyle devam eder. Finch karakteri ilk olarak, hackleme üzerine araştıma yapan Phipps'e, ARPANET'in ev yapımı bilgisayarı olan bir çocuk tarafından hacklendiğini söylemesiyle ortaya çıkar. 
  • Televizyon dizisi Halt and Catch Fire'ın üçüncü sezonunda Joe MacMillan karakteri, ARPANET'in potansiyel ticarileştirilmesini araştırır.