Arazi Yürüyüşü
Arazi yürüyüşü nedir?

Arazi yürüyüşü, Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri'nde genellikle kırsal kesimlerde kuvvet ve dayanıklılık gerektiren, uzun ve doğal parkurlu patika yollarda yürümek suretiyle yapılan bir spor terimidir. Yürüyüş sözcüğü ise daha kısa, özellikle kent yürüyüşleri için kullanılır. Öte yandan, Birleşik Krallık'ta ve İrlanda Cumhuriyeti'nde, "yürümek" kelimesi, parkta yürümek ya da Alpler'de sırt çantalarıyla gezmek gibi her türlü yürüyüşü tanımlamak için kullanılmıştır. İngiltere'de ise yürüyüş kelimesi sıklıkla kullanılmakta olup başıboş olmak anlamına gelmekle birlikte (biraz modası geçmiş bir terim), dağcılık ve tepeye tırmanma (çoğunlukla kuzey İngiltere'de tepeye tırmanma anlamında kullanılır) anlamlarında kullanılır. Yeni Zelanda'da ise uzun, zor, zaman isteyen yürüyüşe derbeder veya engelli yürüyüş anlamında tramping denir. Dünya çapında çok sayıda yürüyüş organizasyonu yapmak artık popüler bir etkinlik haline gelmiştir. Bu organizasyonlar, her türlü yürüyüş etkinliklerinin sağlığa yararları olduğunu göstermektedir.
Arazi yürüyüşü ile ilgili terimler

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, İrlanda Cumhuriyeti ve Birleşik Krallık'ta yürüyüş, açık havada veya eğlence için yapılmış parkurlarda yürüyüş yapmak olarak bilinmektedir. Günlük yürüyüş; yapılan yürüyüşün bir gün içinde tamamlanabilecek olmasını ifade eden bir yürüyüş anlamına gelmektedir. Bununla birlikte, Birleşik Krallık'ta dağlık bölgelerde yürümeye "tepeye tırmanma" denirken, yürüyüş sözcüğünün diğer bir anlamı da başıboş dolanmak anlamına da gelmektedir. Kuzey İngiltere'de, Göller Bölgesi ve Yorkshire Dales'leri yöresinde düşme yürüyüşü (fellwalking) olarak tabir edilen ifade, tepe ya da dağ yürüyüşü olarak bilinmektedir. Çünkü, düşme ifadesi tepe veya dağ yürüyüşü için ortak kullanılan bir kelimedir.

Yürüyüşü anlatmak için bazen 'çalıları çatırdamak' deyimi de kullanılmaktadır ve aynı ifade yoğun orman, çalılık veya çalılar arasında zorlu yürüyüş anlamına gelmektedir. Çalı çıtırdatmak yürüyüşünü yapmak ve ilerlemek için bitki örtüsünü bir kenara itmesi gerekir. Aşırı bitki örtüsünün olduğu ve yürüyüşün çalı ve bitkiler ile engellendiği durumlarda pala ile açarak yol temizlenir ve yürüyüş devam eder. Avustralya'da kullanılan çalı yürüyüşü terimi farklılık gösterip açık veya kapalı yürüyüş anlamına gelmektedir. Çalı yürüyüşü terimi Yeni Zelandalılar tarafından da benzer anlama gelmekle birlikte daha çok gece ve uzun geziler için kullanılmaktadır. Yürüyüş (Trekking); Hindistan, Pakistan, Nepal, Kuzey Amerika, Güney Amerika, İran ve Doğu Afrika gibi ülkelerde dağlık bölgelerde günlük yürüyüşü tanımlamak için kullanılmıştır. İz takip ederek, bir yerden farklı bir yere ulaşma için kat edilen uzun mesafeli yürüyüş bazı yerlerde tırmanma olarak adlandırılır. Kuzey Amerika'da, genellikle doğada kurulan kamplarda yapılan günlük yürüyüşlere, sırt çantalı geziler (backpacking) denmektedir.
Arazi yürüyüşü tarihçesi

Kırsal kesimde zevk için yürüyüşe çıkma fikri 18. yüzyılda gelişti. Romantik hareketle ilişkili peyzaj ve doğa tutumlarının değişmesi sonucunda ortaya çıktı. Daha önceki zamanlarda yürümek genellikle yoksulluğu gösterirken daha sonra ve başıboşluk ile ilişkilendirildi.
Birleşik Krallık

İngiliz papaz Thomas West, hazırlamış olduğu gezi rehberinde, zevkle yürüme fikrini ortaya atarak, 1778 yılında bu fikrini Göller Bölgesi'nde yaymaya başladı ve bu rehberin giriş bölümünde neyi amaçladığını belirtti.

Göller bölgesini gezmek için gelen gezginleri teşfik etmek için hazırladığı rehberde, yürüyüşün etaplarını gösteren detaylara yer verdi. Bu amaçla yazar, göller bölgesini gezmeye gelenlerin rotasını belirleyeceği istasyonlar oluşturdu, kendi bakış açısından buraların gözlemlerini yazdı ve bölgesel bir gezi rehberi hazırladı.
Turistlerin gezi zevklerini dikkate alarak, yürüyüşlerin tadının çıkartılması ve yürüyüşe teşvik edilmesi için göl çevresinde çeşitli 'istasyonlar' ve manzaraları farklı güzergahlar tespit ederek derledi. 1778 yılında yayınlanan bu gezi kitabı, büyük ilgi gördü ve bölgenin tanınması adına oldukça başarılı oldu.
Zevk için yürüyüş yapan bir başka ünlü ise İngiliz şair William Wordsworth'dur. 1790 yılında Fransa, İsviçre ve Almanya'nın belirli bölgelerinde genişletilmiş bir gezi turu gerçekleştirdi. Bu gezi turu üzerine kaleme alınan otobiyografik Prelude şiirleri ile 1850 yılında kayda geçirilmiş yolculuk belgesini ortaya koydu. Bu yürüyüşlerin kayda geçirilmesi fikri, 1798 yılında kız kardeşi Dorothy Wordsworth'le Galler bölgesinde yaptığı Wye Vadisi yürüyüşünde ortaya çıktı. Coleridge, William Wordsworth'un yakın arkadaşı olarak Göller Bölgesinde 1799 sonbaharında, üç hafta boyunca zor bir yürüyüş gerçekleştirdiler. Yeni kuşak romantik şairlerinden olan John Keats, Haziran 1818'de İskoçya, İrlanda ve Göller Bölgesinde arkadaşı Charles Armitage Brown'la uzun soluklu yürüyüş turuna başladı.

Gün geçtikçe yapılan planlı yürüyüşlere karşı insanların ilgisi artmaya başlamıştı. Robert Louis Stevenson 1876 yılında eşeği ile birlikte Fransa Cévennes'ta farklı bir yürüyüş ortaya koydu ve eşekli yürüyüş tarzını 19. yüzyıl boyunca çeşitli turlar düzenleyerek devam ettirdi. Stevenson, gerçekleştirdiği yürüyüşlerini 1876 yılında kaleme aldığı ünlü denemesi olan "Yürüyüş Turları" adlı kitabında yayınladı. Ortaya konulan bu seyahat denemesi örnek alınarak, 20. yüzyılda bir çok alt kategoride, klasik niteliğinde farklı eserler ortaya konuldu. Uzun yürüyüşlerle ilgili Amerika'da çıkan ilk örnek eser, doğa bilimci John Murir'in 1867 yılında yazdığı ve vefatından sonra 1916 yılında basımı gerçekleşen uzun botanik yürüyüşünü anlatan "Körfeze bin mil yürüyüşü" eseridir.

İngiltere'de sanayileşme nedeniyle, insanlar kırsal alanda işsiz ve başıboş kalmak yerine yaşam standartları zor, kalabalık ve sağlıksız olsa da şehirlere göç etmeye başladı. Bununla birlikte, İngiltere'deki, özellikle Manchester ve Sheffield'in kentsel bölgelerindeki araziler kişisel mülkiyete aitti ve yasa dışı geçiş ve kullanım yasaktı. Başıboş kalan ve yaşam için yerleşim yeri arayan insanlar, mecburen kuzey bölgelerine yöneldiler ve çözüm için 'hakkını almak için dolaşmak' kampanyası başlattılar. Bu türde açılan ilk kulüplerden biri, 1879 yılında Leslie White tarafından kurulan 'Pazar gününün sokak serserileri' idi. İlk ulusal grup olarak İşsiz Kulüpleri Federasyonu, 1905 yılında Londra'da kuruldu ve zengin sermaye grupları tarafından himaye edildi.
1884 yılından 1932 yılına kadar halkın, bazı özel arazilerde dolaşım hakkı konusunda hazırladıkları kanun teklifleri meclise sunuldu fakat kabul edilmedi. Sonunda, 1932 yılında, Rambler'in Sağ Hareketi gurubu Derbyshire'deki Kinder Scout'da yasal olmayan toplu bir yürüyüş düzenlendi. Bu yürüyüş, polisin geçişi önlemek için yaptığı girişimlere rağmen, büyük çaplı tanıtımlar nedeniyle başarıyla gerçekleştirildi. Bununla birlikte, 1939 yılında kabul edilen Dağ Erişim Yasası, haklarını yeterince koruyamadığını hisseden Ramblers de dahil olmak üzere birçok örgütün de katıldığı yürüyüşler sonunda yürürlükten kaldırıldı.
II. Dünya Savaşı'ndan sonra Milli Parklara erişimi arttırma çabası, 1949 yılında Kırsal Alan Yasalarının kabul edilmesine ve 1951 yılında da İngiltere'deki ilk milli park olan Peak Bölgesi Milli Parkı'nın kurulmasına yol açtı. Bu ve benzeri milli parkların kurulması, tüm açık hava meraklıları için buralarda yürüyüş yapma hakkını geliştirmeye yardımcı oldu. Kırsal alanlar ve Yol Hakkı Yasası 2000 yılında, İngiltere ve Galler'de dolaşım hakkını önemli ölçüde genişletmiştir.

Amerika Birleşik Devletleri
Amerika Birleşik Devletleri'nde doğa gezisine ilgi gösterilen ilk örnek, Abel Crawford ve oğlu Ethan'ın 1819 yılında Washington dağındaki New Hampshire zirvesine ulaştığını gösteren izler bırakması ile başlamıştır. Yürünen 8.5 mil yol, Birleşik Devletler'deki en eski kullanılan yürüyüş parkurudur. İngiliz ve Avrupa, romantizmin etkisi altında gizemli doğa sevgisi hareketi ile Kuzey Amerika'ya ulaştı. Ralph Waldo Emerson (1803-1882) ve Henry David Thoreau (1817-1862) Kuzey Amerika'da başlattıkları açık hava etkinliği önemli bir etki oluşturmuştur. Thoreau'nun doğada yürürken kaleme aldığı, 1862 yılında ve ölümünden sonra yayınlanan "Walking" adlı bir kitabı bulunmaktadır. Thoreau'nin 1842 yılında kaleme aldığı "A Walk to Wachusett" adlı eski bir makalesinde, Concord, Massachusetts'ten bir arkadaşıyla Wachusett, Princeton, Massachusetts ve arkasındaki dağın doruğuna yaptıkları dört günlük yürüyüş turunu anlatır. 1876 yılında Amerika'nın en eski sporla boş zamanları değerlendirme (rekreasyon) organizasyonu olan Appalachian Dağ Kulübü, patikaları ve dağları korumak için kurulmuştur.
İskoç doğumlu Amerikalı doğa bilimci John Muir (1838 -1914), Birleşik Devletlerde vahşi doğanın korunmasında önemli bir öncüdür. Yosemite ve Sequoia Milli Parklarının korunması için 1890 yılında Ulusal ABD Kongresine dilekçe vermiş ve kabul edilmiştir. Sierra adıyla kurulan kulüp şimdi ABD'deki en önemli doğa koruma kuruluşlarından biridir. John Muir'ın yazılarında dile getirdiği manevi nitelik ve doğaya duyduğu heyecan, kongre başkanlarının ve üyelerinin, gelişmemiş kırsal alanların korunmasına yardımcı olmak için harekete geçme konusunda ilham kaynağı oldu. Bugünkü adı "Milli Parkların Babası" olarak anılmaktadır. 1916 yılında Milli Park Servisi, ulusal parkları ve anıtları korumak için kuruldu.
1921 yılında bir ormancı olan Benton MacKaye, Amerika'nın ilk Ulusal yolu olan Appalachian yolu fikrini düşünmüş ve bu fikrini Ağustos 1937 yılında hayata geçirmek için aynı yıl Maine'deki Sugarloaf Dağı'ndan Georgia 'ya kadar yürümüştür. Pacific Crest Trail (Meksika'dan Kanada'ya kadar uzanan doğal yürüyüş yolu) 1930'larda YMCA yürüyüş grupları tarafından keşfedildi ve bu keşif ile birlikte yürüyüş yolu Meksika'dan Kanada'ya kadar uzandı.

Uzun mesafe yürüyüş
İngiltere, Galler ve Birleşik Devletler'deki ulusal yollar olan Fransa Grande Randonnée, Grote Routepaden ve Lange-afstand gibi bölgelerin uzun mesafeli yollarında, günümüzde de yürüyüş turları düzenlenmektedir. Hollanda Wandelpaden, Portekiz Grande Rota, İspanya Gran Recorrido, ve Belçika'da Avrupa'nın uzun mesafeli patika ağları mevcuttur. Diğer Avrupa ülkelerinde uzun mesafeli parkurlar bulunmakla birlikte Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda, Nepal ve uzun mesafe olmasa da Türkiye, İsrail ve Ürdün gibi diğer Asya ülkelerinde de geniş yürüyüş parkurları bulunmaktadır. Avusturya Alpleri'nde, Slovenya'da, İsviçre'de, Almanya'da, Fransa'da ve İtalya'da yürüyüş turları, 'kulübe için kulübe' (hut-to-hut) dağ kulübelerinde konaklayarak yapılmaktadır.
20. yüzyılın sonlarına doğru resmi ve gayrı resmi uzun mesafeli yolların yaygınlaşması ile yürüyüşçülerin uzak mesafe için kullandıkları Britanya ve Amerikan parkuru ile Fransa'da The Grande Randonnée yürüyüş parkuru gibi bilinen yürüyüş yollarından daha fazla tercih edilmeye başlanmıştır. Uzun mesafeli yolların ilk örnekleri, ABD'deki Appalachian Parkuru ve İngiltere'deki Pennine Way Parkuru'dur. Hac yolları güzergahı da hacı adayları ve gezginler tarafından uzun mesafe yolları olarak kullanılmaktadır. Hac yolları, bazı yürüyüşçüler tarafından şehirler arası yollar gibi kabul edilir. İngiliz Ulusal Yolları tarafından hacıların yolu olarak kabul edilen Kuzey Downs Way yolu, Canterbury Kenti yakınından geçer.
Yürüyüş süreleri, Naismith'in kuralı veya Tobler'ın yürüyüş işlevleri tarafından tahmin edilebilir.
Arazi yürüyüşü ekipmanları
Yürüyüş için gerekli ekipmanlar, yürüyüşün süresine bağlıdır. Ancak günlük yürüyüşçüler genellikle yanlarında su, yiyecek, harita ve yağmur geçirmez teçhizat taşımaktadır. Yürüyüşçüler, genellikle dağ yürüyüşlerinde dayanıklı sırt çantası ve hafif malzemeler kullanırken kaba ve zor arazilerde korunma malzemeleri ve ihtiyaç olabilecek ihtiyat malzemeleri de yanlarında bulundururlar. Mountaineers kulübü; pusula, yürüyüş sopası, güneş gözlüğü, güneşlik, el feneri, ilk yardım seti, ateşleyici ve bir bıçak da dahil olmak üzere yürüyüş için "Ten Essentials" ekipmanlarının kullanılmasını önermektedir. Başka kulüpler bunlara ilave olarak; şapka, eldiven, böcek kovucu ve acil durum battaniyesi gibi yardımcı malzemeleri de önermektedir. Ayrıca rehber niteliğinde kullanılan GPS navigasyon cihazı ve yol kartları da yardımcı olabilir.
Sırt çantasının ağır olması, fazla yükün ortaya çıkartacağı yorgunluk ve yaralanma olasılığını arttıracağı iddia etmişlerdir. Uzun mesafeli yürüyüşlerde yürüyüş botlarının kullanılması, ağırlıklarından dolayı tartışılmaktadır.
Arazi yürüyüşünün çevresel etkileri
Doğal ortamlar çoğu kez kırılgan olabilmektedir ve özellikle çok sayıda yürüyüşçü söz konusu olduğunda istenmeyen sıkıntılar ortaya çıkabilmektedir. Yıllar içinde, tabiatta doğal besin maddelerinin toplanması ve ağaçların kesilmesi, bitki çeşitliliğinin azalmasına ve ormanların yok olmasına sebep olmaktadır. Sansarların veya büyük boynuzlu koyun türlerinin özellikle çiftleşme mevsimlerinde çok duyarlı olduklarından, yakınlarında insanların bulunması sıkıntılara neden olmaktadır. Koruma altına alınmış doğal park alanlarında yabani hayvanların üreme ve yaşam alanlarının korunması için yapılmış düzenlemeler mevcuttur. Bu tür düzenlemeler örnek olarak; ateş yakılmasının yasaklanması, kamp alanlarının kısıtlanması, dışkıların dönüştürülebilir şekilde atılması ya da paketlenmesi ve yürüyüşçülerin kurallara uymalarına ilişkin kontratlar yapılması sayılabilir. Birçok yürüyüşçü; gıda atıklarının paketlemesi, alınan tedbirler ve çevreye zarar vermemek için hassas olunması gerektiği konusundaki felsefeyi desteklemektedirler.
Yürüyüş esnasında oluşan insan atıkları, çevreye zarar vererek yürüyüş bölgelerinin kirlenmesine ve diğer yürüyüşçülerin hasta olmasına sebebiyet vermektedir. Dışkı çukuru; yerel toprak bileşimine bağlı olarak 10 ila 25 cm (4 ila 10 inç) derinlikte kazılmalı, bakteriyel kirlenme riskini azaltmak için su kaynaklarından ve patikalarından en az 60 m uzakta yapılmalıdır.
Ateş; belirgin tehlike kaynağıdır ve tek bir yürüyüşçünün ateş ile oluşturacağı tehlike, ekosistem üzerinde büyük tahribata sebep olabilmektedir. Örneğin, 2005 yılında Çek Cumhuriyetinden sırt çantalı bir gezgin, Şili'de Torres del Paine Ulusal Parkı'nın taşınabilir bir ocağını devirerek % 7 oranında hasara ve yangına sebep olmuştur.
Arazi yürüyüşü kuralları

Bazen yürüyüşçülerin bireysel istekleri ve kural dışı talepleri diğer gezginler ile ters düşebilir. Yürüyüşlerin görgü kuralları toplumsal uyum dikkate alınarak geliştirilmiştir. Ortak yürüyüşlerdeki görgü kuralları şunları içerir:
Bir yürüyüşçünün doğal hızından çok daha hızlı hareket etmesi sıkıntılara sebep olabilmektedir. Böyle bir eylemin sürekli yapılması durumunda yolculuk zorlaşır, kazalara ve yaralanmalara neden olabilir. Yürüyüşçülerden bazılarının hızlı bazılarının da yavaş yürümesi ile farklı hızda gruplar oluşur. Böylece yavaş yürüyüşçüler geride kalıp grup kopmalarına yol açarak kaybolmalar olabilir. Ortak alışkanlık olarak en yavaş yürüyüşçü referans alınıp herkesin bu hıza uyması teşvik edilmiştir. Başka bir gelenek ise, gruptakilerin dağılmasını ve kaybolmasını önlemek için deneyimli yürüyüşçü ya da ekip liderlerinin arkadan süpürme metodu ile yürüyüşü kontrollü sürdürmeleridir.

İki yürüyüşçü grub sarp bir yolda karşılaştıklarında, yokuş yukarı hareket eden grup için sağ yolu kullanma hakkı geleneksel bir kural olarak benimsenmiştir.
Yürüyüş yapanlar genellikle bağırmak, sesli konuşmak, dışa açık müzik dinlemek veya zorunlu olmadıkça cep telefonu kullanmak suretiyle yüksek ses çıkartmamaları gerekir. Bununla birlikte ayıların olduğu ülkelerde ve bölgelerde güvenlik önlemi olarak yürüyüşçüler, ıslık çalarak veya çan kullanarak gürültü çıkarırlar.
Yürüyüşçüler, içinden geçtiği parkurlarda yürüyüşe sıkıntı çıkartabilecek engelleri kaldırmak eğilimindedirler. Yürüyüşçüler; belirlenmiş rotadan ayrılmamalı, bitki toplamak için dağılmamalı, yaban hayatı rahatsız etmemeli, çöpleri etrafa atmamalıdırlar. Parkur üzerinde iz bırakmadan hareket etmeyi öneren bir dizi kurallar önerilmektedir. Bunlar, "Ayak izlerinden başka bir iz bırakmayın, fotoğraflar çekin, zamandan başka bir şey öldürmeyin, anılar biriktirmekten başka bir şey yapmayın" dır.
Vahşi hayvanların beslenmesi tehlikelidir. Hem hayvanlara hem de insanlara zarar verebilir.
Arazi yürüyüşünün tehlikeleri

Açık havada yürüyüş beraberinde sorunlar da getirebilir. Tehlikeli yürüyüş yolları, sert hava koşulları, kaybolma veya önceden var olan tıbbi durumların şiddetlenmesi gibi nedenlerden dolayı kişisel güvenlik sıkıntıları oluşabilir. Bu tehlikeli koşullarda yürüyüşçüler kazalar veya rahatsızlıklarla karşılaşabilirler. Örneğin ishal, Amerika'da uzun mesafe yürüyüşçülerini etkileyen en yaygın hastalıklardan biridir.
Fiziksel rahatsızlıklara neden olabilecek diğer potansiyel tehlikeler arasında; vücudun su kaybetmesi, donma, hipotermi, güneş yanığı, güneş çarpması, ayak bileği burkulmaları veya kemik kırılmaları gibi yaralanmalar sayılabilir.
Diğer tehditler; hayvanların saldırılarına maruz kalmak (ayı gibi memeli hayvanlar, yılan gibi sürüngenler ve böcekler) veya döküntülere neden olabilecek zararlı bitkilerle temas etmektir (örneğin, zehirli sarmaşık, zehirli meşe, zehirli sumak veya ısırgan otu gibi). Ayrıca insanlar tarafından bazı yerlerde yapılan saldırılar ve yüksek yerlere yıldırım düşme riski de bir tehdittir.

Buzulların geçilmesi sırasında yarıklar, yaralanma potansiyeli olduğu için tehlikelidir. Buzdaki bu dev çatlaklar her zaman görünmeyebilir. Çünkü bir kar köprüsü yapmak için kar patlatıldığında, üst kısmı donarak alt kısmındaki tehlike fark edilmeyebilir. Buzuldan geçmek için genellikle ip, çivili ayakkabılar ve buz baltaları kullanılması gereklidir. Derin, hızlı akan nehirlerde ise halatlar kullanılarak başka bir tehlike önlenmiş olur.
Bazı ülkelerin sınırları kötü belirlenmiş olabilir. 2009 yılında İran Irak sınırında yürüyüş yapmak için gelen üç Amerikalı tutukladı. Kanada'nın Pasifik sınırından ABD'ye girmek yasaktır. Kanada Sınır Hizmetleri ile sınırdan geçiş için yeni düzenlemeler yapılırsa, güneyden kuzeye doğru gidilmesi daha kolay olur. Avrupa Birliği ülkelerinin çoğunda sınırlar her zaman açık değildir. Schengen ülkeleri içinde bulunan İsviçre, Norveç gibi ülkeleri kapsayan sınır geçişlerinde herhangi bir engel yoktur.