Araştırma ve Geliştirme (Ar-Ge)
Ar-Ge nedir?
Avrupa'da araştırma ve teknik (veya teknolojik) geliştirme (research and technical (or technological) development (RTD)) olarak da bilinen araştırma geliştirme (Ar-Ge veya A + G), kurumsal veya devlet inovasyonu (yenilik) ile bağlantılı faaliyetler için kullanılan genel bir terimdir. Araştırma ve geliştirme, İnovasyonun bir bileşenidir ve İnovasyon yaşam döngüsünün ön ucunda bulunmaktadır. İnovasyon, Ar-Ge üzerine inşa edilir ve ticarileştirme aşamalarını içerir.
Ar-Ge olarak sınıflandırılan faaliyetler şirketten şirkete farklılık göstermektedir. Ancak başlıca iki model bulunmaktadır: Ya AR-GE departmanı mühendislerden oluşmaktadır ve bunlar doğrudan yeni ürünler geliştirmekle görevlendirilmektedirler ya da endüstriyel bilim adamlarından oluşmaktadır ve gelecekte ürün geliştirmeyi kolaylaştıracak olan bilimsel ya da teknolojik alanlarda araştırmalar yapmakla görevlendirilmektedirler. Her iki durumda da, Ar-Ge çoğunlukla doğrudan kazanç sağlamayı amaçlamadığı için kurumsal faaliyetlerin büyük çoğunluğundan farklıdır ve genellikle daha büyük bir risk ve belirsiz bir yatırım getirisi taşır.
Ar-Ge hakkında bilgi
Yeni ürün tasarımı ve geliştirilmesi, bir şirketin hayatta kalması için önemli bir faktördür. Hızlı değişen bir endüstride firmalar tasarımlarını ve ürün yelpazesini sürekli olarak gözden geçirmelidirler. Teknolojinin sürekli değişip gelişmesi, diğer rakipler ve müşterilerin değişen tercihleri nedeniyle bu gereklidir. Bir Ar-Ge programı olmadığında, bir firmanın başkalarının yenilikleriyle bağlantı kurmak için stratejik ittifaklara, satın almalara ve ağlara bel bağlaması gerekir.
Pazarlamayla yönlendirilen bir sistem, müşterinin ihtiyaçlarını öne koyar ve yalnızca satacağı bilinen malları üretir. Gerekli olanı belirleyen bir pazar araştırması yapılır. Eğer gelişme teknoloji ile yönlendiriliyorsa, Ar-Ge, pazar araştırmasının karşılanmamış bir ihtiyacı karşılayacağını gösterdiği ürünleri geliştirmeye yöneliktir.
Genel olarak, araştırma geliştirme faaliyetleri, bir şirkete ait uzman birimler veya merkezler tarafından yürütülür veya bir sözleşme ile araştırma organizasyonu, üniversite veya devlet kurumları yoluyla dışarıdan tedarik edilebilir. Ticaret bağlamında "araştırma ve geliştirme" normal olarak, bilimsel araştırmaya benzer teknikleri kullanan, ancak arzulanan sonuçlara yönelik, bilim veya teknolojide gelecekle ilgili uzun vadeli faaliyetleri ifade eder ve geniş ticari verim tahminlerine sahiptir.
"Ar-Ge" ye tahsis edilmiş kuruluşlarla ilgili istatistikler, bir endüstrinin durumunu, rekabet derecesini veya ilerlemenin cazibesini ifade edebilir. Bazı ortak ölçütler şunlardır: Bütçeler, patent sayıları veya hakemli yayınların oranları. Banka oranları en iyi ölçütlerden biridir, çünkü sürekli olarak muhafaza edilirler, halka açıklardır ve riski yansıtırlar.
Birleşik Devletlerde, bir endüstri şirketi için araştırma ve geliştirme tipik oranı, gelirlerin yaklaşık %3,5'idir. Bu ölçüt "Ar-Ge yoğunluğu" olarak adlandırılır. Bilgisayar üreticisi gibi yüksek teknolojiye sahip bir şirket %7 harcama yapabilir. Allergan (bir biyoteknoloji şirketi), %43,4'lük yatırımla harcama masasının başında olmasına rağmen, %15'in üzerindeki herhangi biri dikkati çekicidir ve genellikle yüksek teknoloji şirketi olma konusunda ün kazanır. Bu kategorideki şirketler, Merck & Co. (%14,1) veya Novartis (%15,1) gibi ilaç firmalarını ve Ericsson (%24,9) gibi mühendislik şirketlerini kapsıyor. Bu tür şirketler genellikle kredi riskleri olarak görülürler, çünkü harcama oranları olağan dışıdır.
Genellikle bu tür firmalar, yalnızca tıp, bilimsel araçlar, güvenlik açısından kritik mekanizmalar (uçak) veya yüksek teknoloji ürünü askeri silahlar gibi olağanüstü ihtiyaçları olan müşterilere sahip pazarlarda başarılı olurlar. Olağanüstü ihtiyaçlar, başarısızlığın yüksek riskini ve sonuç olarak gelirlerin %60'ından %90'ına kadar yüksek brüt kar marjlarını haklı göstermektedir. Yani, brüt kârlar, ürün fiyatının sadece %10'una mal olan imalat ile birlikte satış maliyetinin %90'ı kadar olacaktır. Çünkü pek çok bireysel proje yararlanılabilir ürün üretmemektedir. Çoğu endüstri şirketi sadece %40 gelir elde etmektedir.
Teknik düzeyde, yüksek teknoloji kuruluşları, yüksek maliyetleri azaltmak için ileri teknolojileri yeni amaçlara uyarlayacak ve yeniden paketleyecek yöntemler keşfederler. Genellikle ileri üretim süreçlerini, pahalı güvenlik sertifikalarını, özel amaçlı yazılımları, bilgisayar destekli tasarım yazılımlarını, elektronik tasarımları ve mekanik alt sistemleri yeniden kullanırlar.
Araştırmalar, kalıcı bir Ar-Ge stratejisine sahip firmaların, düzensiz Ar-Ge yatırım programına sahip ya da hiç Ar-Ge yatırım programı bulunmayan firmalara üstün olduklarını göstermiştir.
İş dünyasında Ar-Ge
Günümüzdeki araştırma ve geliştirme, modern iş dünyasının temel bir parçasıdır. Firmalardaki temel kararlar araştırma ve geliştirmeye dayanmaktadır.
Rekabetin, üretim süreçlerinin ve yöntemlerinin seviyesi hızla arttıkça, araştırma ve geliştirme, iş dünyasında büyük önem taşımaktadır. Firmaların rakiplerini ve müşterileri yakından izledikleri pazarlama alanında, modern eğilimlere ayak uydurmak ve müşterilerinin ihtiyaçlarını, taleplerini ve arzularını analiz etmek için ar-ge özel bir öneme sahiptir.
Ne yazık ki, araştırma ve geliştirmenin yönetilmesi oldukça zordur. Çünkü araştırmanın belirleyici özelliği, araştırmacıların arzulanan sonuca nasıl ulaşılacağını önceden bilmiyor olmasıdır. Sonuç olarak, daha yüksek AR-GE harcamaları; "daha fazla yaratıcılık, daha yüksek kâr veya daha büyük bir pazar payı" garantisi vermez.
Araştırma, aynı zamanda en riskli finansman alanıdır, çünkü hem bir buluşun gelişimi hem de başarılı bir şekilde gerçekleştirilmesi, buluşun karlılığı da dahil olmak üzere belirsizlik faktörleri taşır. Araştırma bulgularının belirsizliğini azaltmanın bir yolu, zaten araştırılmış bilgi birikimlerini elde etmektir.
Sektöre göre araştırma ve geliştirmenin yararı
Genel olarak, araştırma ve geliştirme ile tüm sektörlerdeki firma verimliliği arasında pozitif bir ilişki bulunduğu ancak bu olumlu ilişkinin, yüksek teknolojili firmalarda düşük teknolojili firmalardan çok daha güçlü olduğu saptanmıştır. Francesco Crespi ve Cristiano Antonelli tarafından yapılan araştırmada, yüksek teknoloji firmaların "erdemli" Matthew etkilerine sahip oldukları, düşük teknolojili firmaların ise "kısır" Matthew etkilerine sahip oldukları tespit edildi. Bu da, yüksek teknolojili firmalara liyakat üzerine sübvansiyonlar verilirken, düşük teknolojili firmalara çoğunlukla isim tanınmasına dayanan sübvansiyonlar verildiği anlamına gelmektedir. Düşük teknolojili endüstrilerdeki Ar-Ge harcamaları ve verimlilik arasındaki ilişkinin gücü, yüksek teknolojili endüstrilerdekinden daha az olsa da, düşük teknolojili AR-GE'nin piyasanın diğer bölümlerine önemli aktarma etkileri olduğunu gösteren çalışmalar yapılmıştır.
Ar-Ge devlet harcamaları
Amerika Birleşik Devletleri'nde Ar-Ge
Başkan Barack Obama 2012 yılında araştırma ve geliştirme için 147,696 milyar dolar talep etti. Bu harcamaların büyük kısmı hastalık mekanizmaları üzerine yapılan temel araştırmalara ayrılmıştır.
Avrupa Birliği'nde Ar-Ge
Avrupa'daki araştırma ve inovasyon, dünya çapında katılıma açık olan Horizon 2020 programı tarafından maddi olarak desteklenmektedir.
Avrupa'daki araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin önemli bir örneği Avrupa çevre araştırması ve inovasyon politikasıdır. Bu politika birden çok akademik disiplini ilgilendiren bir karakterdedir ve güvenli, ekonomik olarak uygulanabilir, çevreye duyarlı ve toplumsal açıdan kabul edilebilir çözümler sunmak için insan faaliyetlerinin tüm tedarik zinciri boyunca farklı aktörlerin katılımını sağlar.
Bununla birlikte, insan genetik kodunun (DNA) keşfedilmesinde devlet tarafından finanse edilen araştırma, patent kısıtlamalarına sahiptir.